dc.contributor.advisor | Akyol Mutlu, Aslı | |
dc.contributor.author | Seremet Kürklü, Nilgün | |
dc.date.accessioned | 2018-03-09T10:59:35Z | |
dc.date.available | 2018-03-09T10:59:35Z | |
dc.date.issued | 2018 | |
dc.date.submitted | 2018-03-05 | |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11655/4379 | |
dc.description.abstract | Aged between 10-16 years, 343 adolescents who
applied to Pediatric Polyclinic in T.R. University of Health Sciences Antalya Training and
Research Hospital participated in this study which aimed to detect general characteristics,
dietary habits, food consumption and dietary inflammatory index (DII) of adolescents and to
determine the relationship between DII and inflammation markers, metabolic syndrome
prevalence and metabolic syndrome components. A questionnaire form was used to evaluate
participants’ sociodemographic status, dietary habits, physical activity levels and their
anthropometric measurements were taken. Biochemical parameters such as fasting glucose,
fasting insulin and lipid profile were analyzed for the evaluation of metabolic syndrome
based on the blood samples taken. Analysis of inflammation markers such as sedimentation,
leucocyte, CRP, TNF-α and IL-6 were also performed. In addition, DII scores were
calculated based on energy and nutrient intakes obtained from the individuals’ three-day
food consumption records. The average of DII was 3.9±0.65 in boys and 3.5±0.87 in girls.
Although there was no significant difference between sedimentation, leucocyte and CRP
levels of the participants who were divided into quartiles based on their DII scores (p>0.05),
those in the 4th quartile were observed to have higher levels of TNF-α and IL-6 compared to
the others (p<0.05). In the multiple regression analysis, on the other hand, it was seen that a
positive correlation existed only between IL-6 and DII, independently of other inflammatory
markers (β=0.272; p<0.05). Participants with high DII scores had high intake of average
daily energy, protein, carbohydrate, total fat, saturated fat, cholesterol, iron and B12; yet low
intake of fiber, beta-carotene, folic acid and vitamin C (p<0.05). Individuals’ fasting glucose,
systolic blood pressure average and metabolic syndrome prevalence showed a significant
increase from the 1st quartile towards the 4th (p<0.05). In conclusion, it was detected that
DII was a feasible index used in determining inflammatory potential of diet in adolescents
and that high DII scores increased the risk of MetS. For this reason, it is believed that
adolescents’ meeting the recommended daily energy and nutritent intake needs and
consuming antiinflammatory nutrients will lead to a decrease in inflammatory potential of
diet, healthy progression of growth and development and prevention of chronic diseases. | en |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Sağlık Bilimleri Enstitüsü | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | Adölesan | tr_TR |
dc.subject | biyokimyasal parametreler | |
dc.subject | diyet inflamatuar indeksi | |
dc.subject | inflamasyon | |
dc.subject | metabolik sendrom | |
dc.title | Adölesanlarda Diyetin İnflamatuar İndeksinin İnflmatuar Belirteçler ve Metabolik Sendrom Bileşenleri ile İlişkisi | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/doctoralThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Adölesanların genel özellikleri, beslenme alışkanlıkları ve besin tüketim durumlarının
saptanarak diyetin inflamatuar indeksi (Dİİ) ile inflamasyon belirteçleri, metabolik sendrom
(MetS) prevalansı ve metabolik sendrom bileşenleri arasındaki ilişkinin belirlenmesi
amacıyla yapılan bu çalışmaya, T.C Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya Eğitim ve
Araştırma Hastanesi Çocuk Polikliniği’ne başvuran 10-16 yaş arasındaki 343 adölesan birey
katılmıştır. Bireylere sosyodemografik özelliklerini, beslenme alışkanlıklarını ile fiziksel
aktivite durumlarını değerlendirmeye yönelik anket formu uygulanmış olup, antropometrik
ölçümleri alınmıştır. Metabolik sendromun değerlendirilmesi amacıyla alınan kan
örneklerinden açlık kan glikozu, açlık insülin ve lipit profili gibi biyokimyasal belirteçlerin
dışında sedimentasyon, lökosit, CRP, TNF-α ve IL-6 gibi inflamasyon belirteçlerinin analizi
de yapılmıştır. Ayrıca bireylerden alınan üç günlük besin tüketim kaydından elde edilen
besin ögelerinin tüketim ortalamalarına göre Dİİ skorları hesaplanmıştır. Çalışmaya katılan
bireylerin Dİİ skorlarının ortalaması erkeklerde 3,9±0,65, kızlarda ise 3,5±0,87 olarak
belirlenmiştir. Dİİ skorlarına göre çeyreklere ayrılan bireylerin sedimentasyon, lökosit ve
CRP düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olmamasına rağmen (p>0,05), 4.çeyrekteki
bireylerin TNF-α ve IL-6 düzeylerinin diğer çeyreklerden yüksek olduğu saptanmıştır
(p<0,05). Yapılan çoklu regresyon analizinde ise diğer inflamatuar belirteçlerden bağımsız
olarak sadece IL-6 ile Dİİ arasında pozitif bir ilişkinin olduğu (β=0,272; p<0,05) tespit
edilmiştir. Dİİ skorları yüksek olan gruptaki bireylerin diğer bireylere göre günlük ortalama
enerji, protein, karbonhidrat, toplam yağ, doymuş yağ, kolesterol, demir ve B12 alımlarının
yüksek; posa, beta karoten, folik asit ve C vitamini alımlarının ise düşük olduğu görülmüştür
(p<0,05). Bireylerin açlık kan glikozu ve sistolik kan basıncı ortalaması ile metabolik
sendrom prevalansının 1.çeyrekten 4.çeyreğe doğru anlamlı bir artış gösterdiği belirlenmiştir
(p<0,05). Sonuç olarak Dİİ’nin adölesanlarda diyetin inflamatuar yükünün belirlenmesinde
kullanılanılabilir bir indeks olduğu ve Dİİ skorlarının yüksek olmasının MetS riskini
arttırdığı saptanmıştır. Bu nedenle adölesan bireylerin günlük önerilen enerji ve besin
ögelerini karşılaması ve antiinflamatuar olan besinleri tüketmesi diyetinin inflamatuar
yükünün azalmasına, büyüme ve gelişmelerinin sağlıklı şekilde devam etmesine ve kronik
hastalıkların önlenmesine neden olacağı düşünülmektedir. | tr_TR |
dc.contributor.department | Beslenme ve Diyetetik | tr_TR |