dc.contributor.advisor | Ekti, Meltem | |
dc.contributor.advisor | Ekti | |
dc.contributor.author | Balak Baran, Sibel | |
dc.date.accessioned | 2024-12-31T07:35:02Z | |
dc.date.issued | 2024-12-30 | |
dc.date.submitted | 2024-11-27 | |
dc.identifier.citation | Balak Baran, S., Literatur türkeistämmiger Autorinnen und Autoren im Spannungsfeld von Klassifizierung und Stigmatisierung, Ankara, 2024 | tr_TR |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11655/36306 | |
dc.description.abstract | Migration movements are as old as human history and have always brought about profound changes. In today’s globalized world, they constitute a fundamental reality that shapes all societal spheres of host countries, including artistic expressions such as literature. This study examines the positioning of literature by authors of Turkish descent within German literary studies. It focuses on the question of how social, political, and cultural interpretative patterns influence the perception and classification of this literature and often lead to stigmatization. Classification into categories like "intercultural literature" or "German-Turkish literature" frequently reduces the aesthetic and thematic diversity of these works to an ethnic perspective, reinforcing stereotypical identity attributions. Such categorization tends to marginalize the contributions of authors of Turkish descent and hinders their full recognition within the German literary canon.
A literary-theoretical analysis based on the criteria of authorship, narration, language, and cultural references shows that these works should be recognized as an integral part of German cultural heritage. The literary texts by authors of Turkish descent go beyond migration experiences and questions of identity, embodying a pluralistic aesthetic that significantly enriches the German literary landscape. This study critically re-evaluates the genre of "intercultural literature" and demonstrates that the works by authors of Turkish descent are a vital part of the German literary scene, reflecting the plurality of German society. By doing so, it challenges traditionally homogeneous structures such as national literature, culture, and society, while rejecting the categorization of these works as niche literature. The study contributes to the development of a more comprehensive and inclusive understanding of literature that acknowledges the diversity as a fundamental and enriching element of German literary tradition. | tr_TR |
dc.language.iso | deu | tr_TR |
dc.publisher | Sosyal Bilimler Enstitüsü | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | Interkulturelle Literatur, türkeistämmige Autorinnen und Autoren, Stigmatisierung | tr_TR |
dc.subject.lcsh | P- Dil ve edebiyat | tr_TR |
dc.title | Literatur türkeistämmiger Autorinnen und Autoren im Spannungsfeld von Klassifizierung und Stigmatisierung | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/doctoralThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Göç hareketleri insanlık tarihi kadar eski olup her zaman köklü değişimleri beraberinde getirmiştir. Günümüzde küreselleşme sonucunda göç hareketleri fazlalaşmış ve göç alan ülkenin tüm toplumsal alanlarını derinden etkileyen temel bir gerçeklik haline gelmiştir. Bu alanlar arasında yazın dahil olmak üzere sanatsal ifade biçimleri de yer almaktadır. Bu çalışma, Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli yazarların yazınsal metinlerinin Alman yazın bilimi içerisindeki konumunu incelemektedir. Burada odak noktası, toplumsal, siyasi ve kültürel kalıpların bu yazının alımlanmasını ve sınıflandırılmasını ne ölçüde etkilediği ve sıklıkla nasıl damgalanmalara yol açtığı sorusudur. "Kültürlerarası yazın" veya "Alman-Türk yazını" gibi kategorilere ayrılması, bu yazınsal metinlerin estetik ve tematik çeşitliliğini sıklıkla etnik bir bakış açısına indirger ve önyargılı kimlik atıflarını güçlendirir. Bu tür sınıflandırmalar, Türkiye kökenli yazarların eserlerini çoğunlukla marjinalleştirerek, Alman yazın kanonunda tam anlamıyla yer almalarını zorlaştırmaktadır.
Yazar, anlatı, dil ve kültür yazın kriterleri çerçevesinde yapılan kuramsal değerlendirme, bu eserlerin Alman kültürünün ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmesi gerektiğini göstermektedir. Türkiye kökenli yazarların yazınsal metinleri, göç deneyimleri ve kimlik sorunsalının ötesine geçerek Alman yazınına zenginlik katan çoğulcu bir estetiği temsil etmektedir. Bu çalışma, "kültürlerarası yazın" türünü eleştirel bir şekilde sorgulamakta ve Türkiye kökenli yazarların eserlerini Alman yazınının vazgeçilmez bir parçası olduğunu, Alman toplumunun çoğulculuğunu yansıttığını ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, homojen olarak algılanan ulusal yazın, kültür ve toplum gibi yapılar sorgulanmakta ve bu eserlerin bir niş yazını olarak sınıflandırılmasına karşı çıkılmaktadır. Çalışma, Alman yazınındaki çeşitliliği temel ve zenginleştirici bir unsur olarak kabul eden daha geniş kapsamlı bir yazın anlayışının gelişimine katkıda bulunmaktadır. | tr_TR |
dc.contributor.department | Alman Dili ve Edebiyatı | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2024-12-31T07:35:02Z | |
dc.funding | Yok | tr_TR |
dc.subtype | annotation | tr_TR |