dc.description.abstract | This study examined the environmental effects of the national diet in Turkey. The study sample consisted of 9012 (3390 men, 5622 women) and 12318 (5516 men, 6802 women) people aged 15 and older who participated in the 2010 and 2017 Turkey Nutrition and Health Survey (TNHS), respectively. Diet-related greenhouse gas emissions and water footprint were determined based on daily food consumption records. The diet quality consumed by individuals was assessed using the international diet quality index (DQI) and dietary diversity score, and the processed food content was assessed using the NOVA classification. According to the TNHS 2010 and 2017 data, greenhouse gas emissions increased by 16.1% (TNHS 2010: 2.73±2.04 kg CO2eq/person/day; TNHS 2017: 3.17±1.98 kg CO2eq/person/day) and the total water footprint increased by 17.6% (TNHS 2010: 2386.6±1320.1 L/person/day; TNHS 2017: 2805.5±1324.3 L/person/day) (p<0.001). The two food groups with the highest contribution to greenhouse gas emissions in the TNHS 2017 were red meat (40.1%) and dairy products (16.9%), while fats (0.8%) and oils (1.6%) contributed the lowest (p<0.001). Furthermore, the two food groups with the highest contribution to the total water footprint in the TNHS 2017 were red meat (23.6%) and cereals (16.9%), while vegetables (1.8%), fats (2.5%) and black tea (2.5%) contributed
the lowest (p<0.001). A positive and weak relationship was found between greenhouse
gas emissions and energy intake (r=0.29, p<0.01), the DQI diversity score (r=0.26,
p<0.01), the DQI adequacy score (r=0.27, p<0.01) and the dietary diversity score
(r=0.29, p<0.01). A negative and weak relationship was found between greenhouse
gas emissions and the DQI balance score (r=-0.37, p<0.01). A positive and moderate
relationship was found between total water footprint and energy intake (r=0.4, p<0.01).
A positive and weak relationship was also found between the total water footprint and
the DQI diversity score (r=0.3, p<0.01), the DQI adequacy score (r=0.36, p<0.01) and
the dietary diversity score (r=0.37, p<0.01). A negative and moderate relationship was
found between the total water footprint and the DQI balance score (r=-0.44, p<0.01).
According to the TNHS 2010 and 2017 data, 9.8% and 9.0% of individuals' daily
energy intake came from ultra-processed foods, respectively. The highest contribution
to energy intake (TNHS 2010: 459.3±331.12 kcal (25.4%), TNHS 2017: 385.6±366.72
kcal (20.2%)) was provided by bread in the processed food group. Although the effect
of the national diet on greenhouse gas emissions and total water footprint in Turkey is
lower than the global average, it increased in 2017 compared to 2010. When making
nutritional recommendations for the population, the environmental effects of the diet
should be considered in addition to the health benefits of the individuals. | tr_TR |
dc.description.ozet | Bu çalışma; Türkiye’de ulusal diyetin çevresel etkilerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma örneklemini 2010 ve 2017 Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması (TBSA)’na katılan 15 yaş ve üzeri sırasıyla 9012 (3390 erkek, 5622 kadın) ve 12318 (5516 erkek, 6802 kadın) birey oluşturmaktadır. Diyetin sera gazı emisyonu ve su ayak izi günlük besin tüketim kayıtları aracılığıyla belirlenmiştir. Bireylerin tükettikleri diyetin kalitesi uluslararası diyet kalite indeksi (DKİ) ve diyet çeşitlilik skoru kullanılarak, işlenmiş besin içeriği ise NOVA sınıflaması ile değerlendirilmiştir. TBSA 2010 ve 2017 verilerine göre sera gazı emisyonunun %16,1 (TBSA 2010: 2,73±2,04 kg CO2eq/kişi/gün; TBSA 2017: 3,17±1,98 kg CO2eq/kişi/gün), toplam su ayak izinin %17,6 (TBSA 2010: 2386,6±1320,1 L/kişi/gün; TBSA 2017: 2805,5±1324,3 L/kişi/gün) arttığı saptanmıştır (p<0,001). Sera gazı emisyonuna en yüksek katkıyı sağlayan iki besin grubu TBSA 2017’de kırmızı etler (%40,1) ve süt ürünleri (%16,9) iken en düşük katkıyı sağlayanlar katı yağlar (%0,8) ve sıvı yağlardır (%1,6) (p<0,001). Toplam su ayak izine en yüksek katkıyı sağlayan iki besin grubu ise TBSA 2017’de kırmızı et (%23,6) ve tahıllar (%16,9) iken en düşük katkıyı sağlayanlar ise sebzeler (%1,8), katı yağlar (%2,5) ve siyah çaydır (%2,5) (p<0,001). Sera gazı emisyonu ile enerji alımı (r=0,29, p<0,01), DKİ çeşitlilik skoru (r=0,26, p<0,01), DKİ yeterlilik skoru (r=0,27, p<0,01) ve diyet çeşitlilik skoru (r=0,29, p<0,01) arasında pozitif yönlü ve zayıf ilişki
bulunmuştur. Sera gazı emisyonu ile DKİ denge skoru (r=-0,37, p<0,01) arasında ise negatif yönlü ve zayıf ilişki belirlenmiştir. Toplam su ayak izi ile enerji alımı (r=0,4, p<0,01) arasında pozitif yönlü orta düzeyde ilişki bulunmuştur. Ek olarak, toplam su ayak izi ile DKİ çeşitlilik skoru (r=0,3, p<0,01), DKİ yeterlilik skoru (r=0,36, p<0,01) ve diyet çeşitlilik skoru (r=0,37, p<0,01) arasında pozitif yönlü ve zayıf ilişki bulunmuştur. Toplam su ayak izi ile DKİ denge skoru (r=-0,44, p<0,01) arasında ise negatif yönlü ve orta düzeyde ilişki saptanmıştır. TBSA 2010 ve 2017 verilerine göre bireylerin günlük toplam enerji alımlarının sırasıyla %9,8’i ve %9,0’u ultra işlenmiş besinlerden sağlanmıştır. Enerji alımına en yüksek katkıyı (TBSA 2010: 459,3±331,12 kkal (%25,4), TBSA 2017: 385,6±366,72 kkal (%20,2)) işlenmiş besinler grubunda bulunan ekmek sağlamıştır. Türkiye’de ulusal diyetin sera gazı emisyonu ve toplam su ayak izine etkisi dünya ortalamasına göre düşük olmakla birlikte 2017 yılında
2010’a göre artış göstermiştir. Topluma yönelik beslenme önerilerinde bulunurken
bireylerin sağlık yararları yanında diyetin çevresel etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır. | tr_TR |