Anadolu'daki Güneş Saatleri Kataloğu
Özet
Güneş saatleri yüzyıllar boyunca insanların zamanı belirlemek için kullandığı düzeneklerdir. Güneş saatleri 16. Yüzyılda mekanik saatlerin kullanılmaya başlanması nedeni ile giderek önemlerini yitirseler de günümüzde eğitim amaçlı, süs eşyası olarak kullanılırken meraklılarınca ilgi odağı olmayı da sürdürmektedirler.
Tarih boyunca birçok uygarlığa beşiklik etmiş Anadolu'da bugünkü bilgiler çerçevesinde 200 dolayında güneş saati bulunmaktadır. Anadolu'daki güneş saatleri ile ilgili Türkçe kaynaklar yok denecek denli azdır. Türkiye'deki güneş saatleri hakkındaki ilk önemli yayın W.Meyer'in yazdığı "İstanbul'daki Güneş Saatleri" isimli kitaptır (Sandoz Kültür Yayınları, No:7,1985). Büyükbabası II. Abdülhamit'in Saray Saatçibaşısı, babası ve kendi de saatçi olan, 1878-1981 yılları arasında kısa aralıklar dışında İstanbul'da yaşamış, bu arada bir saatçi dükkanı işletmiş olanMeyer Ailesinin son ferdi olan W. Meyer bu kitabında İstanbul'daki güneş saatlerini Fatih'ten önce ve sonra olarak üzere iki bölümde incelemiş, fotoğraflarını çekmiştir. Kitapta incelenen saatler arasında cami duvarlarında bulunan 18 düşey güneş saati ile yatay güneş saatleri, taşınabilir saatler bulunmaktadır. İkinci kaynak Doç.Dr. N. Çam'ın yazdığı "Osmanlı Güneş Saatleri" isimli kitaptır (Kültür Bakanlığı Yayınları/1243, Bilim ve Teknoloji Dizisi/199). Yazar bu kitapta Türkiye ve Türkiye dışındaki Osmanlı Dönemi güneş saatlerini incelemiş, fotoğraflarını çekmiş, bazılarının çizimlerini yaparak katalog türü bir çalışma gerçekleştirmiştir. Diğer yandan Prof. Dr. Atilla Bir'in "Osmanlı İmparatorluğunun Doruğu- 16. Yüzyıl Teknolojisi" isimli kitaptaki "Zamanı Belirleyen Aletler" başlıklı makalesi kayda değerdir (Renk Ajans Basım Yayın Hizmetleri, 1999). Yunan ve Roma Dönemi ile ilgili Türkçe kaynak olarak ise "Eskiçağ'da Güneş Saatleri" isimli kitap verilebilir (Barış Salman, Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Yayınları, Ege Yayınları, 2007).
Bu katalog, H.Ü. Fizik Mühendisliği öğretim üyesi Prof.Dr. Demir İnanın YETAM (H.Ü. Yeni ve Temiz Enerji AR-UY Merkezi) yöneticisi olarak yürüttüğü, Hacettepe Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Birimince desteklenen ve Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği, Sanat Tarihi, Heykel, İç Mimari ve Tasarım Bölümleri'nce ortak olarak yürütülen "Anadolu'daki Güneş Saatlerinin İncelenmesi, Sınıflandırılması ve Örnek Güneş Saatleri ile Üniversitemizde bir Sergi Oluşturulması" başlıklı proje çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Saatlerin fotoğraflarının yerinde çekilmesi ve çizimlerinin yapılması H.Ü. Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Macit Teki-nalp ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Erdal Eser ve Anadolu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hasan Yılmazyaşar'ca gerçekleştirilmiştir. Saatlerin incelemeleri H.Ü. Fizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof.Dr. Fügen Tabak ile Doç. Dr. Macit Tekinalp ve Yrd.Doç.Dr. Erdal Eserce yapılmıştır. Proje çerçevesinde H.Ü. Beytepe Yerleşkesi'nde bir Güneş Saatleri Parkı yapılmış, bu parka H.Ü Heykel Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Mümtaz Demirkalp ve Uzman Tanzer Arığ seçilen örnek güneş saatlerini taştan yaparak yerleştirmişlerdir. H.Ü. İç Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Meltem Yılmaz ve H.Ü. Yapı İşleri Birimi Güneş Saatleri Parkının düzenlenmesini gerçekleştirmişlerdir. Proje çerçevesinde Prof.Dr. Fügen Tabakça hazırlanıp yazılan "Güneş Saatleri" adlı kitap katalogu tamamlayıcı özelliktedir.
Katalogdaki güneş saatleri ülkemizde bulunan il ve ilçe müze müdürlüklerine yazılarak gelen yanıtlar çerçevesinde saptanmıştır. Ülkemizde bu şekilde saptanan güneş saatleri dışında güneş saati bulunması olanaklıdır. Ayrıca, arkeolojik açıdan çok zengin olan ülkemizde sürdürülen kazılar sonucu özellikle Antik ve Geç Antik Döneme ait güneş saati sayısının artacağına kesin gözüyle bakılabilir.
Anadolu'daki güneş saatleri gereken ilgiyi görmemiş ve değerleri anlaşılamamıştır. Saatlerin çoğunun gölge vericileri yok olmuştur. Bunların bir kısmı koparılmış, bir kısmı da doğal koşullarda eskiyip yitmiştir. Var olan gölge vericilerin bir kısmı da eğrilmiştir. Yine saatlerin birçoğunda, saat çizgileri gerek doğal koşullardan etkilenerek gerekse onarımlar sonucu görünmez duruma gelmiştir. Bu saatlerin tıpkıbasımları yapılabilir, kaybolmuş gölge vericiler yerine yenileri konularak saatler çalışır duruma getirilebilir. Doğal koşullara karşı saatlerin koruma altına alınması yararlı olacaktır.
Bu katalogun ülkemizde güneş saatleri konusunda bir boşluğu dolduracağı inancındayız. Çalışmanın, ülkemizde güneş saatleri konusundaki tarihsel mirasımızın yaşatılması ve halkımıza güneş saati kültürü aşılamak açısından önemli olduğu kanısındayız.
Bu katalogun hazırlanmasında emeği geçen, düzenlenmesi sırasında bize fikirleri ile yardım eden YETAM yüksek lisans öğrencisi Melis Bilgiç'e teşekkür ederiz.