İNFERTİLİTEYLE MÜCADELE EDEN ERKEKLERİN YAŞAM DENEYİMLERİNİN SOSYAL HİZMET PERSPEKTİFİYLE DEĞERLENDİRİLMESİ
| dc.contributor.author | Pekasıl Ayşe Nur | |
| dc.contributor.department | Sosyal Hizmet | |
| dc.date.accessioned | 2025-12-17T08:25:55Z | |
| dc.date.issued | 2025-12-16 | |
| dc.description.abstract | Infertility is a social issue that must be addressed through a rights-based approach, considering its psychosocial and societal dimensions. The experiences of men struggling with infertility in Turkey remain largely invisible, creating significant gaps in knowledge production and practice. This study aims to explore the life experiences of men struggling with infertility, analyzing them through the lens of hegemonic masculinity and the ecological systems perspective, thereby addressing this gap. A phenomenological qualitative research design was employed to examine infertility as experienced within the context of social interactions. Maximum variation and snowball sampling strategies were used to identify participants, and in-depth interviews were conducted with 23 men who met the inclusion criteria, using a semi-structured interview guide. Data were thematically analyzed with MAXQDA and reported according to SRQR standards. Findings were organized into five themes: (1) the construction and reinforcement of masculinity, (2) confronting infertility as an unexpected journey, (3) understanding challenges through an ecological lens, (4) resilience pathways of men struggling with infertility, and (5) participants’ ecosystem-based recommendations. The analysis revealed that masculinity is not a fixed identity but a dynamic process reconstructed through social expectations and personal experiences. Infertility constitutes an unforeseen and cyclical journey, during which men face challenges ranging from the micro to the macro level. Nevertheless, they sustain psychosocial resilience through various coping strategies. In conclusion, infertility represents not only a biological condition but also a multidimensional and fragile experience that influences men’s identities, social roles, resilience, and relational dynamics. Social work holds the potential to make men’s often invisible experiences visible, assess their needs across ecological levels, and foster transformative approaches grounded in gender equality. Strengthening psychosocial support services, promoting inclusive rights-based practices through inter-institutional collaboration, and expanding interdisciplinary research are recommended. | |
| dc.description.ozet | İnfertilite, psikososyal ve toplumsal boyutlarıyla hak temelli olarak ele alınması gereken bir sosyal meseledir. Türkiye’de infertiliteyle mücadele eden erkeklerin deneyimleri görünmez kalmakta ve bu durum bilgi üretimi ve uygulamalar açısından ciddi boşluk oluşturmaktadır. Araştırmanın amacı, infertiliteyle mücadele eden erkeklerin yaşam deneyimlerini, hegemonik erkeklik normları ve ekosistem yaklaşımı çerçevesinde analiz ederek, erkek infertilitesini derinlemesine ele almak ve bu eksikliği gidermektir. Araştırmada, nitel araştırma desenlerinden fenomenolojik yaklaşım benimsenmiş; infertilite olgusu, öznelerin sosyal etkileşimleri bağlamında ele alınmıştır. Öznelerin belirlenmesinde, amaçlı örnekleme stratejilerinden maksimum çeşitlilik ve kartopu örnekleme teknikleri kullanılmıştır. Katılım kriterlerini karşılayan toplam 23 erkekle, yarı yapılandırılmış görüşme formuyla derinlemesine mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Veriler MAXQDA Nitel Veri Analiz Programı aracılığıyla tematik olarak analiz edilmiş ve SRQR kriterlerine dayanarak raporlanmıştır. Bulgular beş ana tema etrafında sınıflandırılmıştır: (1) Erkekliğin inşası ve pekiştirilmesi, (2) İnfertiliteyle yüzleşmek: Beklenmedik bir yolculuğun basamaklarını anlamak, (3) İnfertiliteyle mücadele: Yolculukta karşılaşılan güçlükleri ekosistemsel bakışla anlamak (4) İnfertiliteyle mücadele eden erkeklerin dayanıklılıklarını sürdürmelerini sağlayan kanallar ve (5) İnfertiliteyle mücadele eden erkeklerin ekosistem bağlamında önerileri. Analiz sonuçları, erkekliğin sabit bir kimlik değil; toplumsal beklentiler ve bireysel deneyimler doğrultusunda yeniden inşa edilen dinamik bir süreç olduğunu ortaya koymuştur. İnfertilite, erkekler açısından beklenmedik ve döngüsel nitelikte bir yolculuk olup, bu süreçte bireyler mikro düzeyden makro düzeye çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Ancak bu zorluklara karşı geliştirdikleri baş etme stratejileriyle psikososyal dayanıklılıklarını sürdürebilmektedirler. Sonuç olarak infertilite, erkekler açısından yalnızca biyolojik değil; kimlik, toplumsal roller, dayanıklılık ve ilişkisel süreçlerini etkileyen çok boyutlu kırılgan bir deneyim alanıdır. Bu bağlamda sosyal hizmet, erkeklerin çoğu zaman görünmez kalan deneyimlerini açığa çıkarma, ekolojik düzeylerde ihtiyaçlarını değerlendirme ve dönüşüm imkânı sağlama gücüne sahiptir. Sosyal hizmet perspektifiyle psikososyal destek hizmetlerinin güçlendirilmesi, kurumlar arası iş birliğiyle kapsayıcı hak temelli uygulamaların yaygınlaştırılması ve disiplinlerarası araştırmaların artırılması önerilmektedir. | |
| dc.embargo.lift | 2025-12-17T08:25:55Z | |
| dc.embargo.terms | Acik erisim | |
| dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11655/37400 | |
| dc.language.iso | tr | |
| dc.publisher | Sosyal Bilimler Enstitüsü | |
| dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | |
| dc.subject | Ekolojik Sistem Yaklaşımı, Erkek İnfertilitesi, Hegemonik Erkeklik, Sosyal Hizmet | |
| dc.title | İNFERTİLİTEYLE MÜCADELE EDEN ERKEKLERİN YAŞAM DENEYİMLERİNİN SOSYAL HİZMET PERSPEKTİFİYLE DEĞERLENDİRİLMESİ | |
| dc.type | info:eu-repo/semantics/doctoralThesis |