Show simple item record

dc.contributor.advisorÖzkutlu, Süheylatr_TR
dc.contributor.authorPanpallı, Manolyatr_TR
dc.date.accessioned2015-10-14T09:50:39Z
dc.date.available2015-10-14T09:50:39Z
dc.date.issued2012tr_TR
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/834
dc.description.abstractDuring the last years, “amplatzer septal occluder” devices are being used in many centres in the transcatheter and perventricular closure of perimembranous and muscular ventricular septal defects (VSD). Even though the success rate of closure defects with these devices has reached 97,4%, major complications such as full AV block, severe tricuspid insufficiency, severe aortic insufficiency, and severe residual shunt are still encountered in many centres with changing rates due to the difficulty of the procedure, devices being big in size, and localisation of the defects. In this study, files of 82 cases from the Division of Pediatric Cardiology whose VSD's were planned to be shutdown with transcatheter and perventricular methods were retrospectively analyzed. From 82 cases 69 were chosen for the shutdown procedure. Of 69 cases 50,7% were females, 49,3% males, and their treatment age was 10,6 (3 months-34 years). The complications of the cases were divided according to the time of the complication as early (24-48 hours after or during the process) or later; and according to severity of complications seen as major and minor. From sixty nine cases, 63 (41 perimembranous, 22 muscular) were successful (91.3%). Defects of thirteen cases (15.9%) were not suitable for closing. And in six cases it was not achieved (8,6%). In our study 15,94% major complications of which 7,25% early and 8,7% late were seen. 5.8% of the complications in the late period caused cases which need replacement due to severe tricuspid insufficiency. 10.1% of major complications underwent a surgical treatment. From late period cases, in 27,5% minimal tricuspid insufficiency, in 10,1% minimal aortic insufficiency, and in 5,8% mild residual shunt were detected. As a result, most of the complications seen in this study, both in the late period and during the process, are associated with tricuspid valve. While complications encountered in the early period (4.35%) can be fully fixed with surgical operations, those seen in the late period (5.8%) require tricuspid valve replacement. Therefore, we believe transcatheter shutdowns of VSDs and / or the use of these devices should be re-considered.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherTıp Fakültesitr_TR
dc.subjectVentricular septal defecttr_TR
dc.titleHacettepe Üniversitesi Ihsan Doğramacı Çocuk Hastanesinde Perimembranöz ve Musküler Ventriküler Kapatılmaları ve Komplikasyonlarıtr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesisen
dc.callno2012/90tr_TR
dc.contributor.departmentoldÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalıtr_TR
dc.description.ozetSon yıllarda pek çok merkezde perimembranöz ve musküler ventriküler septal defektlerin (VSD) transkateter ve perventriküler kapatılmasında “Amplatzer septal occluder” cihazları kullanılmaktadır. Bu cihazlarla defektlerin tam olarak kapatılabilmelerindeki başarı %97,4’lere ulaştığı halde işlemin zorluğuna, cihazın büyüklüğüne ve defektin lokalizasyonuna bağlı olarak pek çok merkezde değişen oranlarda gelişen tam AV blok, ağır triküspit yetmezliği (TY), ağır aort yetmezliği (AY) ve ağır rezidüel şant gibi major komplikasyonlar görülebilmektedir. Bu çalışmada Pediyatrik Kardiyoloji Bilim Dalı’nda VSD’lerinin transkateter ve perventriküler yöntemlerle kapatılması planlanan 82 vakanın dosyaları retrospektif olarak incelendi. Bu sekseniki vakanın 69’u kapatılma işlemi için seçildi. Bunların %50,7 kız, %49,3 erkekti ve işlem yaşları 10,6 idi (3ay-34yıl). Vakaların komplikasyonları, komplikasyonların görüldüğü zamana göre erken (işlem sırasında ve işlemden 24-48 saat sonra) ve geç, şiddetine göre majör ve minör olarak iki gruba ayrıldı. Altmışdokuz vakanın 63’ü (41’i perimembranöz, 22’si musküler) başarılı idi (%91,3). Onüç vakanın (%15,9) defektleri kapatılmaları için uygun bulunmadı. Altı vakada ise başarılamadı (%8,6). Çalışmamızda %7,25 erken, %8,7 geç olmak üzere toplam %15,94 oranında majör komplikasyon görüldü. Geç dönemde görülen komplikasyonların %5,8’ini ağır triküspit yetmezliği (TY) nedeniyle replasman gereken vakalar oluşturdu. Majör komplikasyonların %10,1’ine cerrahi tedavi uygulandı. Geç dönemde vakaların %27,5’inde minimal triküspit yetmezliği (TY), %10,1’inde minimal aort yetmezliği (AY) ve %5,8’inde hafif rezidüel şant saptandı. Sonuç olarak çalışmamızda görülen komplikasyonların çoğu, işlem sırasında ya da geç dönemde görülen ve triküspit valvle ilgili olanlardır. Erken dönemde görülen komplikasyonlar (%4,35) cerrahi olarak tam düzeltilebilmelerine rağmen geç dönemde görülenlere (%5,8) triküspit valv replasmanı gerekmektedir. Bu nedenle VSD’lerin transkateter kapatılmalarının ve/veya bu cihazların kullanılmasının yeniden düşünülmesi gerektiği inancındayız.tr_TR
dc.subtypemedicineThesis


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record