Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorGenç, Yurdal
dc.contributor.authorTuran, Tahir İnan
dc.date.accessioned2018-12-26T10:44:16Z
dc.date.issued2018-08
dc.date.submitted2018-07-27
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/5556
dc.description.abstractKaymaz (Eskişehir) Gold Mine (KGM) in Tavşanlı Zone and Himmetdede (Kayseri) Gold Mine (HGM) in Central Anatolian Massif are significant ore mineralizations operated economically. Gold mineralization is developed in Damdamca and Karakaya sites of KGM, within the contact of serpentinite and altered granite (main mineralization), while it is occurred in the metamorphic units in Kızılağıl Site and in the silicified serpentinites in the Mermerlik Site. Along with gold, there are also significant silver enrichments without gold content in the region. The types of alteration are silicification, argillization and rarely carbonation. There is also an intense iron oxide formation in the ore zone. The images showing the propagation of the clay minerals obtained in the remote sensing studies are in agreement with the propagation observed in the field, whereas the images showing SiO2 propagation do not overlap with the field. The serpentinite-granite contact forming the main ore zone is faulted. The major amount of the ore is formed within the serpentinite In the granite, a little amount of mineralization has occured near the contact. Hydrothermal solution engendering the mineralization has altered both of them. In the main ore zone and the Kızılağıl Site the gold content is concentrated in quartz rich sections. The gold grains in Mermerlik Site are observed in goethite ± lepidocrocite-rich sections. The opaque minerals found together with gold are chromite, Ni-sulphites, pyrite, arsenopyrite, galenite, native silver, acantite, iodargyrite and goethite ± lepidocrocite. According to chemical analyses, there is no significant correlation between gold and any element. In the fluid inclusion analyses, the homogenization temperatures measured in the quartz show variabilities according to the sites. Homogenization temperatures which indicate two different phases between 100-250 °C and 330-370 °C were measured in the main ore zone. Salinity values vary between 1.2-3.7%. In Kızılağıl Site, homogenization temperatures between 270-393 °C and salinity values ranging iv between 3.9-5.4% were measured. It is thought that these values are belonging to a different phase causing silver enrichment in the metamorphics. In HGM, the wall rock of the mineralization is gneiss interbanded with marble. The alterations observed in the site are argillization and silicification. There is intense goethite ± lepidocrocite formation in the site. HGM is divided into two zones as oxide zone at surface and sufide zone beneath the oxide zone, according to their ore minerals and alteration characteristics. The gold in the oxide zone are observed within the clay and cracks - joints. Most of the pyrite rarely encountered at this zone have replaced by goethite ± lepidocrocite. Gold grains detected in the sulphide zone are observed as inclusions in pyrite and between quartz crystals. Pyrite, arsenopyrite, enargite, galenite, cassiterite and rutile are other opaque minerals obtained in sulfidation zone. The homogenization temperatures measured in quartz which are gathered from these samples vary between 76-236 °C. Comparison of characteristics of these two mines showed that the mineralization in KGM is related to regional tectonism, while there is no relation between mineralization and tectonism in HGM. Fluid inclusion studies point to multiphase hydrothermal activity in the KGM whereas separate phases were not observed in the samples of the HGM. The comparison of alteration properties, mineral paragenesis and ore structure-texture relations of both sites showed that HGM's sulfide zone carries similarities with Carlin type deposits when the main mineralization of KGM is compatible with low sulfur epithermal systems. Similar to the supergene activities affecting Kızılağıl and Mermerlik sites of the KGM, it is thought that the mineralization developed in HGM's oxide zone is Gossan-type mineralization.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherFen Bilimleri Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectKaymaz
dc.subjectHimmetdede
dc.subjectTürkiye
dc.subjectOrta Anadolu
dc.subjectAltın
dc.subjectSıvı Kapanımı
dc.subjectListvenit
dc.subjectDüşük Sülfürlü Epitermal Sistem
dc.subjectCarlin Tipi
dc.subjectGossan
dc.titleKaymaz (Eskişehir) Ve Himmetdede (Kayseri) Altın Yataklarının Jeolojik Özelliklerinin Karşılaştırılmasıtr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetTavşanlı Zonu’nda bulunan Kaymaz (Eskişehir) Altın Madeni (KAM) ve Orta Anadolu Masif’inde bulunan Himmetdede (Kayseri) Altın Madeni (HAM) ekonomik olarak işletilen önemli cevherleşmelerdir. KAM’ın Damdamca ve Karakaya sahalarında, altın cevherleşmesi granit ile serpantinitin kontağında gelişmişken (ana cevherleşme), Kızılağıl Sahası’nda metamorfik birimler içinde, Mermerlik Sahası’nda ise serpantinitler içindedir. Bölgede altına ilave olarak, yer yer altın içermeyen önemli gümüş zenginleşmeleri de vardır. Alterasyon türleri silisleşme, killeşme ve nadiren karbonatlaşmadır. Cevher zonunda yoğun demir oksit oluşumu vardır. Uzaktan algılama çalışmalarıyla elde edilen kil ve SiO2 yayılımlarını gösteren görüntüler, ana cevher zonunda gözlenen bu alterasyonların yayılımı ile büyük ölçüde uyumludur. Ana cevher zonunu oluşturan serpantinit-granit dokanağı faylıdır. Cevherin önemli bölümü serpantinit içinde bulunur. Granit içinde de, dokanağın yakınlarında bir miktar cevherleşme gelişmiştir. Cevherleşmeye sebep olan hidrotermal çözelti her iki kayacı da alterasyona uğratmıştır. Ana cevher zonunda ve Kızılağıl Sahası’nda altın içeriği kuvarsça zengin kesimlerde yoğunlaşmaktadır. Mermerlik Sahası’nda bulunan altın taneleri götit ± lepidokrokitçe zengin kesimlerde gözlenmektedir. Altın içeren zonlarda bulunan diğer opak mineraller kromit, Ni-sülfitler, pirit, arsenopirit, galenit, nabit gümüş, akantit, iyodarjirit ve götit ± lepidokrokittir. Kimyasal analizlere göre altın ile analizi yapılan diğer elementinler arasında belirgin bir korelasyon ilişkisi gözlenmemiştir. Sıvı kapanımı analizlerinde kuvarslarda ölçülen homojenleşme sıcaklıkları sahalara göre farklılıklar göstermektedir. Ana cevher zonunda 100-250 °C ve 330-370 °C arasında iki farklı fazı gösteren homojenleşme sıcaklıkları ölçülmüştür. Tuzluluk değerleri %1,2-3,7 (%NaCl eşdeğeri) arasındadır. Kızılağıl Sahası’nda ise 270-393 °C arasında homojenleşme sıcaklıkları ve %3,9-5,4 (%NaCl eşdeğeri) arasında ii değişen tuzluluk değerleri ölçülmüştür. Bu değerlerin, metamorfitlerde gümüş zenginleşmesine neden olan farklı bir faza ait olduğu düşünülmektedir. HAM’da cevherleşmenin yankayacı mermer arabantlı gnaystır. Sahada görülen alterasyonlar killeşme ve silisleşmedir. Sahada yoğun götit ± lepidokrokit oluşumu vardır. Uzaktan algılama çalışmalarında elde edilen kil minerallerinin yaylımını gösteren görüntü sahada gözlenen yayılım ile uyumluyken, SiO2 yaylımını gösteren görüntüler saha ile örtüşmemektedir. HAM, cevher mineralleri ve alterasyon özelliklerine göre yüzeyde bulunan oksit zonu ve oksit zonunun altında yer alan sülfit zonu olarak ikiye ayrılmıştır. Oksit zonunda bulunan altınlar kayacın killeşmiş bölümlerinde ya da kuvarsların kırık çatlakları içine yerleşmiş şekilde gözlenmektedir. Bu zonda nadiren rastlanılan piritlerin (FeS2) büyük bölümü götit ± lepidokrokite dönüşmüştür. Sülfit zonunda tespit edilen altın taneleri pirit içinde kapanım olarak ve kuvars kristalleri arasında gözlenmektedir. Pirit, arsenopirit, enargit, galenit, kasiterit ve rutil, sülfit zonunda saptanan diğer opak mineralleridir. Kuvarslarda ölçülen homojenleşme sıcaklıkları 76-236 °C arasında değişmektedir. Madenlerin özellikleri karşılaştırıldığında KAM’daki cevherleşmede bölgesel tektonizma ile ilişkiliyken, HAM’daki cevherleşme ile tektonizma arasında bir ilişki tespit edilmemiştir. Sıvı kapanımı çalışmaları KAM’da çok fazlı hidrotermal faaliyete işaret ederken, HAM’a ait örneklerde ayrı fazlar gözlenmemiştir. Her iki sahanın alterasyon özellikleri, mineral parajenezleri ve cevher yapı-doku ilişkileri karşılaştırıldığında, KAM’ın ana cevherleşmesi düşük sülfürlü epitermal sistemlerle uyumluyken HAM’ın sülfitli zonunun Carlin tipi yataklarla benzerlikler taşıdığı görülmüştür. KAM’a ait Kızılağıl ve Mermerlik sahalarında etkili olan süperjen faaliyetlere benzer şekilde, HAM’ın oksit zonunda gelişen cevherleşmenin Gossan tipi cevherleşme olduğu düşünülmektedir.tr_TR
dc.contributor.departmentJeoloji Mühendisliğitr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster