Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorİpçi,Mustafa Ömer
dc.contributor.authorBülbül, Mustafa Oğuzcan
dc.date.accessioned2018-06-05T07:48:58Z
dc.date.available2018-06-05T07:48:58Z
dc.date.issued2018-06-01
dc.date.submitted2018-05-28
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/4518
dc.description.abstractEven though first organized and noteworthy implementation of competition law started with Sherman Act, enacted in 1890, competition law provisions have actually been embedded in trade even before Common Era, when there were logistic constraints for trade and when there was only a handful of products most of which were staple goods, had scaled production and traded commonly such as wheat, barley and corn. Competition laws are fundamental for countries which adopted market economies, as they prevent companies from distorting competition in product and services markets in way that is detrimental to economic efficiency. Therefore, fines of competition authorities are a very crucial tool for the enforcement of competition laws. Only if the fines that companies incur when they infringe competition laws are large enough to be a credible threat, will the companies be deterred from engaging in anti-competitive practices and behavior. In this paper, by using event study techniques and methodology, an empirical analysis have been carried out to explore and assess the effect of Turkish Competition Board’s fines on the share prices of 47 companies which have infringed The Act On The Protection Of Competition (“The Act No. 4054”) 61 times between 1.1.2002 and 1.9.2013. There are two main novelties of this study. Firstly, this is the first study which estimates the impact of Turkish Competition Board’s fines decisions on offending publicly traded companies stock returns. Secondly, this study, for the first time, empirically shows to decision makers publicly traded companies of Istanbul Stock Exchange that other than administrative fines, there are also other important indirect consequences of infringing The Act No. 4054 for the companies such as negative stock returns, bad reputation or loss of key employees. Based on the analysis by using event study techniques and market model, Turkish Competition Board’s infringement decisions results in a statistically significant manner cumulative negative average abnormal return of about %1,87 in the 21 days long event window of the study.tr_TR
dc.publisherSosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectRekabet hukuku
dc.subjectRekabet kurulu
dc.subjectOlay çalışması
dc.subjectPiyasa modeli
dc.subjectPara cezası
dc.subjectHisse senedi getirileri
dc.subjectAar
dc.subjectCaar
dc.titleRekabet Kurumu Tarafından Verilen İdari Para Cezalarının Borsa İstanbul’a Kote Şirketlerin Hisse Senedi Getirileri Üzerindeki Etkisitr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetRekabet hukukunun ilk dikkate değer ve organize uygulaması 1890 yılında Sherman Yasası’nın kabul edilmesiyle başlamışsa da, rekabet hukuku düzenlemeleri, ürünlerin ticareti üzerinde lojistik anlamda kısıtların olduğu, buğday, arpa ve mısır gibi sadece çok az sayıda temel gıda ürününün belirli bir ölçeğin üzerinde üretildiği ve ticaretinin yapıldığı İlk Çağ’dan beri ticaretle iç içedir. Rekabet hukuku düzenlemeleri, şirketlerin mal ve hizmet piyasalarında rekabeti bozmalarını engellemek ve ekonomik etkinlik için hayati öneme sahip ve serbest piyasa ekonomisini benimsemiş ülkeler açısından temel nitelikte olan düzenlemelerdir. Bu nedenle, rekabet kurallarının uygulanabilirliğinin tesis edilmesi için rekabet otoritelerince verilen cezalar en önemli araçlardan birisidir. Şirketlerin rekabeti ihlal etmeleri durumunda, rekabet otoritelerince verilen cezaların yeterince yüksek olması, bu cezaların şirketler tarafından hatırı sayılır bir tehdit olarak algılanmasına, cezaların caydırıcılığının artmasına ve sonuç olarak şirketlerin rekabeti bozucu davranışlar ve uygulamalar içinde bulunmaktan uzak durmalarına neden olmaktadır. Bu çalışmada, olay çalışması yöntemi kullanılarak, 1.1.2002 ile 1.9.2013 arasında 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’u (“4054 sayılı Kanun”) ihal eden 47 şirkete 61 ihlal için Rekabet Kurulu tarafından verilen para cezalarının, söz konusu şirketlerin hisse senedi getirilerine etkisi incelenmiştir. Bu çalışma, iki açıdan yenilik getirmektedir. Bunlardan ilki, bu çalışmanın, rekabet ihlali yapan halka açık şirketlere Rekabet Kurulu tarafından verilen cezaların, bahse konu şirketlerin hisse senedi getirilerine etkisini tahmin eden ilk çalışma olmasıdır. İkincisi, bu çalışma, hisse senetleri Borsa İstanbul A.Ş.’de işlem gören halka açık şirkelerin karar alıcılarına, rekabet ihlalinin para cezası gibi doğruda sonuçları dışında hisse senetlerinin getirilerinde yaşanan düşüşler, kötü şöhret veya kilit çalışanların kaybedilmesi gibi çok önemli dolaylı sonuçları da olduğunu matematiksel olarak ortaya koyan ilk çalışma olmasıdır. Olay çalışması yöntemi kullanılarak piyasa modeli çerçevesinde yapılan analizler, rekabet ihlali yapan halka açık şirketlere Rekabet Kurulu tarafından verilen cezaların, olay penceresi olarak seçilen toplam 21 günlük dönemde, bahse konu şirketlerin hisse senedi getirilerinde istatistiksel olarak anlamlı %1,87 seviyesinde negatif birikimli anormal getiri yaşandığını ortaya koymuştur.tr_TR
dc.contributor.departmentİşletmetr_TR
dc.contributor.authorID10192272tr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster