dc.contributor.advisor | Feyzoğlu, Tuğrul Emre | |
dc.contributor.author | Orkun, Sude | |
dc.date.accessioned | 2024-12-12T12:13:47Z | |
dc.date.issued | 2024 | |
dc.date.submitted | 2024-09-27 | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11655/36266 | |
dc.description.abstract | Carl Gustav Jung's archetype theory addresses the universal images and themes stored in the collective unconscious of humanity. Jung first began introducing these concepts in the 1910s, but they gained widespread recognition with the publication of Psychological Types in 1921. This work represents a period in which Jung deepened his studies in the field of analytical psychology, providing a broad framework for understanding human psychology.
The archetype theory seeks to explain the shared elements underlying similar mythological and religious stories that have appeared across different cultures throughout human history. According to Jung, these universal images, or archetypes, form the fundamental building blocks of human experience, and individuals access these images through the collective unconscious.
Over time, the archetype theory has gained significant relevance in the study of psychology, literature, art, and mythology. It has had a profound impact on both academic and popular thought, offering new ways to understand human nature and cross-cultural similarities.
In his psychoanalytic studies, Carl Gustav Jung reflected a broad perspective that connected the foundations of personality formation with historical processes. He interacted directly with some Modernist artists, and he was deeply engaged with art, religion, and philosophy, directing his research accordingly.
The aim of this thesis is to prepare a study report by investigating the Modern Art period through the lens of Carl Gustav Jung’s archetype concept, as derived from his research on the collective unconscious. The choice of this topic is partly due to the limited literature that examines the Modern Art period in the context of Carl Gustav Jung. In this thesis, applications on ceramic forms are made by associating them with archetypes such as persona, shadow, self, and anima-animus, which are drawn from this concept. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Güzel Sanatlar Enstitüsü | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | Psikanaliz, Modern Sanat, Arketip, Persona, Anima- Animus, Gölge, – Öz(Benlik) | tr_TR |
dc.subject.lcsh | N- Güzel sanatlar | tr_TR |
dc.title | Arketip Kavramı ile Modern Sanat İlişkisi | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/masterThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Carl Gustav Jung'un arketip teorisi, insanların kolektif bilinçdışında saklanan evrensel imgeler ve temaları ele almıştır. Jung bu kavramları ilk olarak 1910’larda ortaya koymaya başlamış, ancak bu düşüncelerin geniş çapta bilinirlik kazanması 1921 yılında "Psikolojik Tipler" adlı eserin yayımlanmasıyla olmuştur. Bu eser, Jung'un analitik psikoloji alanındaki çalışmalarını derinleştirdiği bir dönemi temsil ederek ve insan psikolojisine dair geniş bir çerçeve sunmuştur.
Arketip teorisi, insanlık tarihi boyunca farklı kültürlerde ortaya çıkan benzer mitolojik ve dini öykülerin temelinde yatan ortak öğeleri açıklamayı amaçlamıştır. Bu evrensel imgeler ya da arketipler, Jung'a göre, insan deneyiminin temel yapıtaşlarını oluşturmuş ve bireylerin kolektif bilinçdışı aracılığıyla bu imgelere erişim sağladığını öne sürmüştür.
İlerleyen süreçte arketip teorisi, psikoloji, edebiyat, sanat ve mitoloji çalışmalarında önemli bir yere sahip olmuştur. Bu teori, insan doğasının ve kültürler arası benzerliklerin anlaşılmasında yeni yollar sunarak akademik ve popüler düşünce üzerinde derin bir etki bırakmıştır.
Carl Gustav Jung, psikanaliz çalışmalarında, kişilik oluşumundaki temelleri ele alan tarihsel süreçle ilintili geniş bakış açısını yansıtmıştır. Modern sanat dönemi sanatçılarının bazıları ile doğrudan görüşmüş, sanat, din, felsefe alanlarıyla doğrudan ilgilenmiş ve araştırmalarını bu yönde ilerletmiştir.
Bu tez çalışmasının amacı, Carl Gustav Jung’un derlemelerinden ortaya çıkarılmış olan arketip kavramı üzerinden modern sanat dönemi araştırılarak, Jung’un kolektif bilinçdışı anlatıları bağlamında bir çalışma raporu hazırlamaktır. Bu çalışma, aynı zamanda, literatürde modern sanat dönemini Carl Gustav Jung bağlamında inceleyen kaynak kısıtlılığı nedeni ile seçilmiştir. Bu tez çalışması içerisinde arketip teorisi bağlamında persona, gölge, öz ve anima –animus ön arketipleri ile ilişki kurularak seramik formlar üzerinde uygulamalar yapılmıştır. | tr_TR |
dc.contributor.department | Seramik ve Cam | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2024-12-12T12:13:47Z | |
dc.funding | Yok | tr_TR |
dc.subtype | image | tr_TR |