Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorAtilla, Bülent
dc.contributor.authorAşkın, Mehmet
dc.date.accessioned2024-12-05T11:21:53Z
dc.date.issued2024-10
dc.date.submitted2024-07-10
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11655/36249
dc.description.abstractFlexion instability following knee arthroplasty is a serious complication that negatively impacts patient satisfaction and may necessitate revision surgery. Despite its significant effects, there are no definitive criteria for the physical examination and imaging findings that aid in diagnosing flexion instability. In recent years, stress radiography methods have been increasingly used to assist in diagnosis. This study evaluated 119 patients and 145 knees who underwent primary knee arthroplasty using cruciate-sacrificing implants at Hacettepe University Department of Orthopedics and Traumatology between February 2018 and June 2023. Patients' symptoms of knee instability, anterior drawer, posterior sag and Vince tests, Forgotten Joint Score and Knee Society Scores (KSS and fKSS) were assessed. Standard knee radiographs were reviewed. Kneeling radiographs were taken without stress (pre-stress) and with stress applied. The difference (Δ-TPkFA) in the distance between the posterior tibial line and the anterior femoral component between the two kneeling radiographs was measured. A negative correlation was found between patients' fKSS scores and Δ-TPkFA values (p: 0.005). No correlation was found between patients' posterior tibial slope (PTS) and knee scores (p>0.05). Patients were then divided into two groups based on whether they had symptoms of knee instability. There was no significant difference between the groups in terms of average age, follow-up duration, body mass index (BMI), and knee extension strength (p>0.05). Knee scores were significantly lower in the knee instability group (fKSS: 74.9 ± 12.4 vs. 85.1 ± 11.1, p: 0.00). The positivity of the posterior sag sign was significantly higher in the instability group (p: 0.00). However, no difference was found with the anterior drawer test (p: 0.964). The Δ-TPkFA values were -1.2 ± 3.3 mm in the stable knee group and 1.05 ± 3.8 mm in the unstable group (p: 0.001). There was no significant difference between the stable and unstable groups in terms of PTS values (2.5° ± 3.8 and 1.9° ± 3.3, p>0.05). However, a significant difference was found regarding the postoperative and preoperative posterior femoral offset (2.9 ± 4.9 mm and 0.6 ± 4.1 mm, p: 0.019).tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherTıp Fakültesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectFlexion instability, knee stress radiograph, knee arthroplastytr_TR
dc.subject.lcshKas-iskelet sistemitr_TR
dc.titlePRİMER DİZ ARTROPLASTİSİ SONRASI SAGİTTAL İNSTABİLİTENİN DEĞERLENDİRİLMESİNDE DİZ ÇÖKME GRAFİSİNİN VE FİZİK MUAYENENİN TANI YÖNTEMİ OLARAK KULLANIMItr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetAŞKIN M. Primer Diz Artroplastisi Sonrası Sagittal İnstabilitenin Değerlendirilmesinde Diz Çökme Grafisinin ve Fizik Muayenenin Tanı Yöntemi Olarak Kullanımı Fleksiyon instabilitesi, diz artroplastisi sonrasında hasta memnuniyetini olumsuz etkileyen ve revizyon ihtiyacı doğurabilen ciddi bir komplikasyondur. Bu etkilerine karşın, fleksiyon instabilitesine tanı koymaya yardımcı olan fizik muayene ve görüntüleme bulguları ile ilgili kesin kriterler bulunmamaktadır. Son yıllarda tanıya yardımcı yöntemlere stres grafi metotları da eklenmeye başlamıştır. Bu çalışmada Şubat 2018-Haziran 2023 tarihleri arasında Hacettepe Üniversitesi Ortopedi ve Travamatoloji Anabilim Dalı’nda bağ kesen implantlar kullanılara primer diz artroplastisi uygulanan 119 hasta ve 145 diz hasta değerlendirildi. Hastaların dizde güvensizlik semptomları, ön çekmece, posterior sag ve Vince testleri, unutulan eklem skoru (UES) ve Diz Cemiyeti Skorları (KSS ve fKSS) değerlendirildi. Hastaların standart diz grafileri incelendi. Diz çökme grafileri stres uygulanmadan (pre-stres) ve stres uygulanarak çekildi. Tibia posterior hattı ile femoral komponent anterioru arası mesafenin (TPkFA) iki diz çökme grafisi arasındaki farkı (-TPkFA) ölçüldü. Hastaların fKSS skorları ile -TPkFA değerleri arasında negatif ilişki olduğu görüldü (p: 0,005). Hastaların posterior tibial eğimleri (PTE) ile diz skorları arasında ilişki gösterilemedi (p>0,05). Hastalar daha sonra dizde güvensizlik şikayetinin olup olmamasına göre iki gruba ayrıldı. Grupların ortalama yaş, takip süresi, vücut kitle indeksi (VKİ) ve diz ekstansiyon gücü açısından aralarında anlamlı fark yoktu (p>0,05). Diz skorları diz güvensizliği grubunda anlamlı olarak düşüktü (fKSS için 74,9  12,4 ve 85,1  11,1, p:0,00). Diz güvensizliği olan grupta posterior sag işareti pozitifliği anlamlı derecede yüksek bulundu (p: 0,00). Öte yandan ön çekmece testi pozitifliği açısından fark gösterilemedi (p: 0,964). -TPkFA değerleri güvenli diz grubunda -1,2  3,3 mm, güvensiz grupta ise 1,05  3,8 mm olarak bulundu (p: 0,001). Güvensiz ve güvenli grup arasında PTE değerleri açısından anlamlı fark görülmedi (2,5  3,8 ve 1,9  3,3, p>0,05). Öte yandan, post-operatif ve pre-operatif posterior femoral offset farkı açısından anlamlı fark bulundu (2,9  4,9 mm ve 0,6  4,1mm, p: 0,019).tr_TR
dc.contributor.departmentOrtopedi ve Travmatolojitr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2024-12-05T11:21:53Z
dc.fundingYoktr_TR
dc.subtypemedicineThesistr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster