Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorKorkmaz, Fatoş
dc.contributor.authorAdıbelli, Şeyma
dc.date.accessioned2024-10-02T11:33:12Z
dc.date.issued2024-09-02
dc.date.submitted2024-08-16
dc.identifier.citationAdıbelli, Ş., Yoğun Bakım Ünitesinde Basınç Yaralanması Risk Yönetiminde Klinik Karar Destek Sisteminin Geliştirilmesi ve Değerlendirilmesi: Karma Yöntemler Araştırması, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Hemşirelik Esasları Programı Doktora Tezi, Ankara, 2024.tr_TR
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11655/35751
dc.description.abstractThis study was conducted using a mixed methods design to investigate the effect of the clinical decision support system for pressure injury risk management in the intensive care unit. Nine clinical nurses in the Anesthesiology and Reanimation Intensive Care Unit of Hacettepe University Adult Hospital participated in the study. Data were collected using the “Pressure Injury Preventive Practices Observation Form,” “Pressure Injury Incidence Tracking Form,” and “Semi-Structured Interview Guide for Individual Face-to-Face Interviews.” In the pretest of the study, no intervention was applied to the nurses; in the posttest-1, the intervention was applied without a clinical decision support system activation (E-BRY), while in the posttest-2, the clinical decision support system was activated (KKDS-BRY). Fisher’s exact test was used to compare the number and frequency of preventive nursing practices for the pressure injury risk and the incidence of hospital-acquired pressure injury between the pretest, posttest-1, and posttest-2 measurements of the study. As a result of the analysis, no difference was found between the pretest, post-test-1, and post-test-2 measurements of the study in terms of the pressure injury incidence (p>0.05). The intervention without a clinical decision support system, corresponding to the post-test-1 measurement of the study, increased intensive care nurses’ re-positioning practices, assessment of nutrition-related laboratory findings, skin color, increased skin moisture, and skin integrity assessment (p<0.05). However, the activation of the clinical decision support system did not lead to an increase in nurses’ pressure injury preventive practices. Considering the user experiences of the intervention, it is recommended to evaluate the effect of the intervention on pressure injury risk management after at least six months of use by minimizing the conditions that negatively affect the use of the intervention, particularly the lower compliance of the user.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherSağlık Bilimleri Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/restrictedAccesstr_TR
dc.subjectBasınç ülseritr_TR
dc.subjectKlinik karar destek sistemleritr_TR
dc.subjectKritik bakımtr_TR
dc.subjectRisk yönetimitr_TR
dc.subject.lcshHemşireliktr_TR
dc.titleYoğun Bakım Ünitesinde Basınç Yaralanması Risk Yönetiminde Klinik Karar Destek Sisteminin Geliştirilmesi ve Değerlendirilmesi: Karma Yöntemler Araştırmasıtr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetBu araştırma yoğun bakım ünitesinde basınç yaralanması riskini yönetmek için geliştirilen klinik karar destek sisteminin basınç yaralanması insidansı ve basınç yaralanması riskini önlemeye yönelik gerçekleştirilen hemşirelik uygulamaları üzerindeki etkisini incelemek amacıyla karma yöntemler tasarımında gerçekleştirilmiştir. Araştırmada Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Yoğun Bakım Ünitesinden dokuz klinik hemşiresi yer almıştır. Araştırmanın verileri “Basınç Yaralanmasını Önleyici Hemşirelik Uygulamaları Gözlem Formu,” “Basınç Yaralanması İnsidans İzlem Formu” ve “Bireysel Yüz Yüze Görüşmeler için Yarı-Yapılandırılmış Görüşme Formu” ile toplanmıştır. Araştırmanın ön testinde hemşirelere herhangi bir müdahale uygulanmamış olup, son test-1’de klinik karar destek sistemi olmaksızın müdahale uygulanırken (E-BRY), son test-2’de klinik karar destek sistemi aktive edilerek müdahalenin uygulanması gerçekleştirilmiştir (KKDS-BRY). Araştırmanın ön test, son test-1 ve son test-2’nin her biri için iki ölçüm olmak üzere toplam altı farklı ölçüm zamanında basınç yaralanması riskine yönelik gerçekleştirilen önleyici hemşirelik uygulamalarının sayısı ve sıklığı; ön testin başlangıcından son test-2’nin bitime kadar hastane kaynaklı basınç yaralanması insidansı ile ilgili veriler elde edilmiştir. Araştırma ön test, son test-1 ve son test-2 ölçümlerinde hemşirelik uygulamalarının sayısı ve sıklığı ile basınç yaralanması insidans hızı bakımından fark olup olmadığı Fisher’s exact test ile karşılaştırılmıştır. Elde edilen verilerin analizi sonucunda, ön test, son test-1 ve son test-2 ölçümlerinde basınç yaralanması insidansı bakımından fark saptanmamıştır (p>0,05). Araştırmanın son test-1 ölçümlerinde, yoğun bakım hemşirelerinin pozisyon verme, beslenme ilişkili laboratuvar bulgularının kontrolü, cilt rengi, ciltte nemlilik artışı ve cilt bütünlüğünün değerlendirilmesi uygulamalarında artış saptanmıştır (p<0,05). Ancak klinik karar destek sistemi aktivasyonu sonrası, hemşirelerin yaralanmayı önlemeye yönelik uygulamalarında bir değişim olmamıştır. Müdahalenin etkililiğine ilişkin kullanıcı değerlendirmeleri göz önünde bulundurulduğunda, kullanıcı uyum süresinin değişkenliği başta olmak üzere müdahalenin kullanımını olumsuz yönde etkileyen durumlar en aza indirilerek, müdahalenin basınç yaralanması risk yönetimi üzerindeki etkisinin en az altı ay kullanımın ardından değerlendirilmesi önerilmektedir.tr_TR
dc.contributor.departmentHemşirelik Esaslarıtr_TR
dc.embargo.terms6 aytr_TR
dc.embargo.lift2025-04-06T11:33:12Z
dc.fundingYoktr_TR
dc.subtypesoftwaretr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster