Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorAy, Resul
dc.contributor.authorBarman, Nurcan
dc.date.accessioned2024-07-23T06:29:41Z
dc.date.issued2024-06-10
dc.date.submitted2024-06-10
dc.identifier.citationBARMAN, Nurcan, Türk Fetihleri Çağında Philadelphia: Kendine Özgü Bir Bizans Taşra Kenti (11-14 Yüzyıllar), Doktora Tezi, Ankara, 2024.tr_TR
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11655/35346
dc.description.abstractPhiladelphia is a Byzantine city that maintained its power and independence in the region from the last quarter of the 11th century until the end of the 14th century. In other words, it was the Byzantine city that showed the longest resistance against the Turks. Philadelphia, which was the most powerful city in the region in terms of political and military power, sometimes demonstrated this power with the attitudes and behaviors it displayed against the Byzantine Empire to which it was affiliated. Especially in periods of weakening central authority and political and economic crises, it attracts attention with its rebellions against the central government and the successes it achieved. This success sometimes manifested itself in a semi-autonomous status and a civil administration different from other cities in the region. It is possible to mention many reasons behind all these successes or differences. First of all, the city had a very prestigious past. It had achieved many successes both from its foundation and during the Christian era. Taking full advantage of the opportunities provided by its geographical location, the city had become one of the most important economic powers of the region. It was one of the most important Byzantine cities to operate in the state-controlled silk weaving industry. It also excelled in other industrial production, agriculture and trade. This economic potential played a major role in its distinctive character among Byzantine provincial cities. But other aspects of the city's distinctiveness were the administrative tradition it had built up over time, thanks to its charismatic leaders, and, perhaps more importantly, its prestigious religious identity. Already in the early Christian era, the city had become an important religious center and a popular destination for Christian pilgrims. It was one of the few cities mentioned with praise in the Christian holy book. Thanks to this strong religious identity, the city maintained its Christian identity even when it came under Ottoman rule and became one of the cities with the highest number of non-Muslims. It was also differentiated from other contemporary cities in the region by the magnificent religious buildings and strong defense structures built in the city. In this thesis, which deals with all these aspects that differentiate the city of Philadelphia from other Byzantine provincial cities, first of all, the contributions of its geography and historical heritage are emphasized, and then the administrative tradition it has formed over time and its relation or difference with other Byzantine provincial administrations are tried to be examined. In the meantime, the religious identity of the city, to which the city owes its uniqueness to a great extent, and the construction process of this identity have also been analyzed in as much detail as possible.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherSosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectBizans Devletitr_TR
dc.subjectPhiladelphia
dc.subjectBizans Taşra Kenti
dc.subjectBizans taşra idaresi
dc.subjectHristiyanlık
dc.subjectBizans taşra ekonomisi
dc.subject.lcshD- Tarihtr_TR
dc.titleTürk Fetihleri Çağında Philadelphia: Kendine Özgü Bir Bizans Taşra Kenti (11-14 Yüzyıllar)tr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetPhiladelphia , Türk fetihleri çağında, yani 11. yüzyılın son çeyreğinden 14. yüzyılın sonlarına kadar, bölgedeki gücünü ve bağımsızlığını koruyan, bir başka ifadeyle Türklere karşı en uzun süre direnç gösteren ünik bir Bizans kentidir. Siyasi ve askerî açıdan dönemin bölgedeki en güçlü kenti olarak karşımıza çıkan Philadelphia bu gücünü bazen bağlı olduğu Bizans İmparatorluğu’na karşı sergilediği tavır ve tutumlarla da gösterirdi. Özellikle merkezi otoritenin zayıfladığı, siyasi ve ekonomik krizlerin yaşandığı dönemlerde merkezi yönetime karşı çıkardığı isyanlarla ve elde ettiği başarılarla dikkat çekmektedir. Bu başarı bazen yarı özerk bir statü elde ederek bölgedeki diğer kentlerden farklı bir sivil idare ortaya koymasıyla da kendini göstermiştir. Bütün bu başarıların veya farklılığın arkasında yatan pek çok sebepten bahsetmek mümkündür. Her şeyden önce kentin oldukça prestijli bir geçmişi vardı. Gerek kuruluşundan itibaren gerekse Hristiyanlık döneminde pek çok başarıya imza atmıştı. Coğrafi konumunun kendisine sağladığı imkanlardan fazlasıyla yararlanan kent bölgenin en önemli ekonomik güçlerinden biri haline gelmişti. Devlet denetiminde olan ipekli dokuma endüstrisinde faaliyet göstermeyi başaran önemli Bizans kentlerinden biri olmuştu. Ayrıca diğer endüstriyel üretimlerde, tarımda ve ticarette de parlak bir performans sergilemişti. Bizans taşra kentleri arasında kendine özgü niteliğe kavuşmasında bu ekonomik potansiyelin rolü büyüktür. Ama şehrin zaman içerisinde ara ara sahip olduğu karizmatik liderler sayesinde oluşturduğu idari gelenek, belki daha da önemlisi prestijli dinsel kimliği onu ayrıcalıklı kılan diğer yanlarını oluşturuyordu. Şehir daha Hristiyanlığın ilk dönemlerinden itibaren önemli bir dinsel merkez, Hristiyan hacıların uğrak yerlerinden biri haline gelmişti. Zira Hıristiyanların kutsal kitabında adından övgüyle söz edilen nadir kentlerden biriydi. İşte bu güçlü dinsel kimliği sayesindedir ki şehir Osmanlı egemenliğine girdiği dönemde dahi Hıristiyan kimliğini korumuş ve en fazla gayrimüslimin yaşadığı şehirlerden biri olmuştur. Yine kentte inşa edilen görkemli dini yapılar ve güçlü savunma binalarıyla da çağdaşı diğer bölge kentlerinden farklılaşmıştır. Philadelphia şehrini diğer Bizans taşra kentlerinden farklılaştıran bütün bu yönleriyle ele alan bu tezde öncelikle coğrafyanın ve tarihsel mirasının ona kattıkları üzerinde durulmuş, akabinde zaman içerisinde oluşturduğu idari gelenek ve bu geleneğin diğer Bizans taşra yönetimiyle ilintisi veya farklılığı irdelenmeye çalışılmıştır. Bu arada şehrin kendine özgülüğünü büyük ölçüde borçlu olduğu dinsel kimliği ve bu kimliğin inşa süreci de olabildiğince detaylı incelenmeye çalışılmıştır.tr_TR
dc.contributor.departmentTarihtr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2024-07-23T06:29:41Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster