Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorAkbulut, Örsan Ö.
dc.contributor.authorMeşe Koyunsever, Rabia Nur
dc.date.accessioned2024-06-10T09:13:58Z
dc.date.issued2024
dc.date.submitted2024-05-06
dc.identifier.citationMeşe Koyunsever, R. N.(2024). İtalyan Atipik Feodalitesi Bağlamında Kent/Komün Geleneği ve Hümanizm İlişkisi. Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11655/35038
dc.description.abstractThe relationship between humanism and the Italian commercial city-states is a frequently discussed topic in academic literature. Most research in this area focuses on the Renaissance period when examining these relationships. Therefore, the connections between pre-Renaissance humanism and Italian commercial city-states are less represented in the literature. The limited studies on the pre-Renaissance period often center on "civic humanism," which is said to include civic virtues and "modern" values.This study focuses on the pre-Renaissance period, particularly the 13th and 14th centuries when commune structures were relatively declining. It examines how humanist thought influenced the power networks within the loose feudal structures of the Italian peninsula's commercial city communes and how humanism was affected by these power relationships, using the social history methodology of political thought. By detailing the historical and material conditions of these interactions, the study analyzes the impact of humanist thought on Italian socio-political structures. The development of medieval Italy differed from the rest of Europe. Italian cities formed communes through the unification of guild organizations. The trade that developed in the northern part of the peninsula led to the interpretation that the cities' production methods were capitalist. However, the production methods did not change and exhibited atypical feudal characteristics. Communes emerged as political entities holding economic coercion and judicial monopoly, similar to the classical feudal structure. The communes that arose during the period of weakened political struggle between the Empire and the Papacy paralleled the development of humanism.Humanism expresses an interest in antiquity and the Latin works that this interest brought. Although "civic humanism," a form of humanism, was shaped by the political landscape, the understanding of citizenship and freedom within civic humanism could not be considered "modern." This is because the concept of citizenship did not encompass an inclusive citizenship for all.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherSosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectAtipik feodalitetr_TR
dc.subjectKent komünütr_TR
dc.subjectSivil hümanizmtr_TR
dc.subjectHümanizmtr_TR
dc.subject.lcshBilgi kaynaklarıtr_TR
dc.titleİtalyan Atipik Feodalitesi Bağlamında Kent/Komün Geleneği ve Hümanizm İlişkisitr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetHümanizm ile İtalyan ticari kent devletleri arasındaki ilişkiler, akademik literatürde sıkça tartışılan alanlardan birisini oluşturmaktadır. Bu konudaki araştırmaların büyük bir bölümü, hümanizm ile İtalyan ticari kent devletleri arasındaki ilişkileri incelerken genellikle Rönesans Dönemi'ni odak noktası olarak almaktadır. Dolayısıyla Rönesans öncesi hümanizm ile İtalyan ticari kent devletleri arasındaki ilişkilerin literatürde daha az yer aldığı görülmektedir. Sınırlı çalışmanın bulunduğu Rönesans dönemi öncesi araştırmalarında temel alınan hümanizm türü, vatandaşlık erdemlerini ve “modern” değerleri içerdiği iddia edilen “sivil hümanizm” olmuştur. Sunulan çalışmada Rönesans öncesi ve özellikle komün yapılarının görece gerilediği 13. ve 14. yüzyıllar arası dönem temel alınmıştır. Hümanist düşüncenin İtalyan yarımadası ticari kent komünlerinin gevşek feodal yapısı içinde iktidar ağlarını nasıl etkilediğini ve hümanizmin bu iktidar ilişkilerinden nasıl etkilendiğini, siyasal düşüncenin toplumsal tarihi metoduyla irdelenmektedir. Bu etkileşimlerin tarihsel ve maddi koşulları ayrıntılı bir şekilde incelenerek, hümanist düşüncenin İtalyan sosyo-politik yapılar üzerindeki etkileri analiz edilmektedir. Orta çağ İtalya coğrafyasının gelişimi, Avrupa'nın geri kalanından farklılaşmıştır. İtalyan kentleri, lonca örgütlerinin birleşmesiyle geliştirilen komün yapılanmalarını oluşmuştur Özellikle yarımadanın kuzeyinde gelişen ticaret, kentlerin üretim biçiminin kapitalist biçimde gerçekleştirildiği yorumuna neden olmuştur. Ancak, yarımadanın kuzeyinde üretim biçimi değişmemiş, atipik feodal nitelikler göstermiştir. Komünler, klasik feodal yapıda olduğu gibi ekonomi dışı zor ve yargı tekeline sahip olan siyasal varlıklar olarak şekillenmiştir. İmparatorluk ve Papalık arasındaki siyasi mücadelelerin zayıfladığı dönemde ortaya çıkan komünler, hümanizmin gelişimiyle paralellikler göstermiştir. Hümanizm, antikiteye olan merakı ve bu merakın getirdiği Latince ilgisini ifade etmektedir. Bir hümanizm biçimi olan “sivil hümanizm” politik zeminden şekillenmiş olsa da sivil hümanizm içerisinde yer alan yurttaşlık ve özgürlük anlayışının “modern” olarak adlandırılması mümkün olmamıştır. Çünkü vatandaşlık kavramı herkesi kapsayıcı bir vatandaşlığı içermemiştir.tr_TR
dc.contributor.departmentSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimitr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2024-06-10T09:13:58Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster