dc.contributor.advisor | Aksoy Alp, Eylem | |
dc.contributor.author | Korkmaz, Banu | |
dc.date.accessioned | 2024-06-10T09:07:29Z | |
dc.date.issued | 2024-06-07 | |
dc.date.submitted | 2024-05-29 | |
dc.identifier.citation | APA | tr_TR |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11655/35027 | |
dc.description.abstract | In 1949, Simone de Beauvoir wrote the most detailed and universal book on the female sex: The Second Sex. Since its publication, the book has shaken up society's already rote mindset by showing the reality of the sexes, which is why it is still considered controversial even in our own time. In our corpus, we aim to analyze the retranslation The Second Sex. To this end, we have taken as our object of analysis the various translations into Turkish made over the years by Orhan Suda, Bertan Onaran and Gülnur Acar Savran. With this research, we aim to analyse whether retranslation has been able to accomplish transcultural communication regarding feminism, to create an egalitarian dialogue between the genders. Since the book was written, translated for the first time, and retranslated after some 60 years, the discourse concerning women has undoubtedly evolved, but the subjects dealt with in the book retain their topicality. So, in order to support the need for retranslation, we have first tried to give an explanation in the first chapter for feminist discourse and its relationship with translation. Then we set out the feminist strategies and questioned whether they are necessary for Beauvoir's book. Finally, we addressed the definition of retranslation, and to support its importance, we tried to briefly define the history of feminism in Türkiye and Europe. In the second chapter, we analyzed Orhan Suda’s translation and Bertan Onaran and Gülnur Acar Savran's retranslation. We show the words, tone, style, and ideology chosen by these different translators, with reference to their own sentences, and how the first translation has aged and does not embrace 21st-century feminist discourse to create a new perspective for the reader, and why it is necessary to re-translate The Second Sex in order to create consciousness among readers. | tr_TR |
dc.language.iso | fra | tr_TR |
dc.publisher | Sosyal Bilimler Enstitüsü | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | Beauvoir | tr_TR |
dc.subject | Féminisme | tr_TR |
dc.subject | Discours féministe | tr_TR |
dc.subject | Retraduction | tr_TR |
dc.subject | Traduction féministe | tr_TR |
dc.subject.lcsh | Fransa edebiyatı | tr_TR |
dc.title | Les retraductions en turc du Deuxième Sexe de Simone de Beauvoir : Une perspective féministe de la traduction | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/masterThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Kadın cinsiyeti üzerine en ayrıntılı ve evrensel kitap olan İkinci Cinsiyet 1949 yılında, Simone de Beauvoir tarafından yazılmıştır. Yayınlandığından bu yana, cinsiyetlerin gerçeğini toplumun gözleri önüne sererek toplumun hâli hazırda ezbere öğretilerini sarsmış olmasından ötürü eser günümüzde bile hâlâ tartışmalı kabul edilmektedir. Bu tez çalışması kapsamında, İkinci Cinsiyet'in yeniden çevirisinin analiz edilmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla, kitabın Orhan Suda, Bertan Onaran ve Gülnur Acar Savran tarafından yıllar içinde Türkçeye yapılan çeşitli çevirileri araştırma konusu olarak ele alınmıştır. Böylelikle yeniden çevirinin feminizm konusunda kültürlerarası iletişimi sağlayıp sağlayamadığı ve cinsiyetler arasında eşitlikçi bir diyalog yaratıp yaratmadığının araştırılması amaçlanmaktadır. Kitabın yazılmasından, ilk kez çevrilmesinden ve yaklaşık 60 yıl sonra yeniden çevrilmesinden bu yana, her ne kadar kadınlarla ilgili söylem gelişmiş görünse de kitapta ele alınan konular güncelliğini korumaktadır. Bu nedenle, yeniden çeviriye duyulan ihtiyacı desteklemek amacıyla, bu tezin ilk bölümünde feminist söylemi ve bunun çeviriyle ilişkisini açıklamaya çalıştık. Ardından feminist çeviri stratejilerini ortaya koyduk ve İkinci Cinsiyet’in çevirisi için bunların gerekli olup olmadıklarını sorguladık. Son olarak yeniden çevirinin tanımına değindik ve önemini vurgulayabilmek adına feminizmin Türkiye ve Avrupa'daki tarihini kısaca tanımlamaya çalıştık. İkinci bölümde Orhan Suda’nın çevirisini ve Bertan Onaran ve Gülnur Acar Savran'ın yeniden çevirisini inceledik. Bu farklı çevirmenlerin seçtikleri kelimeleri, tonu, üslubu ve ideolojiyi, kendi cümlelerine referans vererek gösterip ilk çevirinin ne derecede eskidiğini ve 21. yüzyıl feminist söyleminde okuyucuda yeni bir bakış açısı oluşturamayacağından dolayı okurlarda bir farkındalık oluşturulabilmesi için neden yeniden çevrilmesi gerektiğini göstermeyi amaçladık. | tr_TR |
dc.contributor.department | Fransız Dili ve Edebiyatı | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2024-06-10T09:07:29Z | |
dc.funding | Yok | tr_TR |