Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorBerker, Mustafa
dc.contributor.authorBaylarov, Baylar
dc.date.accessioned2024-06-03T08:27:40Z
dc.date.issued2024-04
dc.date.submitted2024-03-19
dc.identifier.citationBaylarov, B. Vertebral arter V3 segmenti ve atlas (C1) varyasyonlarının kraniyovertebral bölge yaklaşımlarındaki öneminin araştırılması. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroşirürji Anabilim Dalı, Uzmanlık Tezi, Ankara, 2024tr_TR
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11655/34994
dc.description.abstractObjective: The complex anatomy of the craniovertebral junction (CVJ), the relationship between bone and vascular structures, and the frequent occurrence of variations in both make this region complex in terms of safe surgery. In addition, the existence of differences in the prevalence of variation between populations necessitates the determination of frequencies specific to each population. Our aim in this study is to determine the prevalence of vertebral artery V3 segment and atlas (C1) variations in Turkish population, analyze their relationship with each other, make morphometric measurements according to certain landmarks, compare the results with the literature, offer appropriate suggestions and contribute to the literature. Methods: From October 1, 2018, to October 1, 2023, computed tomography angiography (CTA) scans of a cohort comprising two hundred individuals (one hundred women and one hundred men, aged 18-65, who had not undergone CVJ surgery) from the Department of Neurosurgery at Hacettepe University Faculty of Medicine were analyzed through 3-D reconstruction and modeling. The identified atlas and VA-V3 segment were scanned for variations, and their morphometric relationships were evaluated. In addition, atlas and V3 segment variation examination was performed in the dissection of ten cadavers. The detected variations were used to support positive radiological results with real anatomy. Results: The prevalence of posterior arch defect of atlas (PAAD) was 3% (n = 5 Type A, n = 1 Type B) in 200 individuals. There was no significant relationship between it and any V3 segment variation (p=0.57). Type A PAAD was in only one cadaver. The prevalence of ponticulus posticus (PP) – ponticulus lateralis (PL) was 16.7% (n=67/400) out of four hundred. The presence of V3 segment variation was found to increase the prevalence of PP-PL (p = 0.01). Considering three variations of the V3 segment (persistent first intersegmental artery (PIFA), fenestration of vertebral artery (VAF), extradural origin of posterior inferior cerebellar artery (ed-PICA)), the prevalence is 3.3% (n=13/400), and considering seven variations (additional vertebral artery atresia (continuation of V3 as PICA (V3-PICA)), dominancy of vertebral artert (VAD), hypoplastic vertebral artery (VAH), suboccipital artery of Salmon (SAS)), it is 14.8% (n=59). /400) was determined. The most common was VAD (9%) and the least was PIFA (0.3%). PIFA variation was detected in 1 cadaver, and an important contribution was made since anatomical PIFA dissection could not be detected in the literature. While the prevalence of VAF was observed to be (1%), it was not detected in cadavers. The frequency of ed-PICA was found to be 2% (n=8/400). ed-PICA was detected in 1 cadaver. It was noticed that, unlike atlas bone variations, the prevalence of vascular variations increased from West to East. The prevalence of VA atresia (V3-PICA) was found to be 0.5% (n=2/400). The frequency of VAD was 9.5% (n=36/400), and VAH was 3.5% (n=14/400). Although left dominance was observed, this difference was not statistically significant (p=0.08). The prevalence of SAS was 7.3% (n=29/400), and it was detected in 25% of cadaveric sides. Parameter A (𝑥�̅= 12.86 ± 1.62 mm); Parameter B was found as (𝑥�̅ = 20.17 ± 2.34 mm). It was concluded that a bilateral distance of 12 mm on the superior surface of the arch and 18 mm on the posterior surface would be a safe area. As parameter C (𝑥�̅ = 32.56 ± 2.66 mm) and parameter D (𝑥�̅ = 6.65 ± 2.16 mm), these values were found to be lower in VAHs and higher in VADs (p<0.001). The parameter was found to be F (𝑥�̅ = 4.34 ± 2.26 mm), and it was concluded that this distance increased significantly when PP-PL, that is, it could protect VA. Conclusion: With the results obtained, atlas and VA V3 variation prevalence analysis specific to the Turkish population, mutual morphometric measurements of these two structures were made, and their importance in CVJ surgery was examined. Anatomical variations obtained with cadaver dissection have strengthened the connection between virtual 3-D radiological results and reality, and a rare example of PIFA dissection has been introduced to the literature. Preoperative CTA examination has been found to be useful in detecting significant variations and is an important method for safe surgery. Artificial intelligence and machine learning, which have become an important part of today's world, leave no doubt that these modalities will also play a role in future healthcare delivery. The data we obtained from our study will provide an important database for the implementation of safe interventions in humans in the future.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherTıp Fakültesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectvertebral arter V3 segmentitr_TR
dc.subjectatlastr_TR
dc.subjectvaryasyontr_TR
dc.subjectkraniyovertebral bileşketr_TR
dc.subjectanatomitr_TR
dc.subjectbilgisayarlı tomografi anjiyografitr_TR
dc.subject.lcshSinir sistemitr_TR
dc.titleVertebral Arter V3 Segmenti ve Atlas (C1) Varyasyonlarının Kraniyovertebral Bölge Yaklaşımlarındaki Öneminin Araştırılmasıtr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/othertr_TR
dc.description.ozetAmaç: Kraniyovertebral bileşkenin (KVB) kompleks anatomisi, kemik ve vasküler yapıların birbiri ile olan ilişkisi, hem kemik, hem vasküler yapılarda azımsanmayacak sıklıkta varyasyonların görülmesi bu bölgeyi güvenli cerrahi açısından karmaşık hale getirmektedir. Ayrıca toplumlar arası varyasyon prevelanslarında farklılıkların olması her topluma özgü sıklıkların belirlenmesini ihtiyacını doğurmaktadır. Bu çalışmadaki amacımız Türk toplumunda vertebral arter V3 segmenti (VA-V3) ve atlas (C1) varyasyonlarının ayrılıkta prevalanslarının belirlenmesi, birbiri ile olan ilişkisinin analiz edilmesi, belirli rehber noktalara göre morfometrik ölçümlerin yapılması, sonuçların literatür ile karşılaştırılması, uygun önerilerin sunulması ve literatüre katkı sağlanmasıdır. Yöntem: 01.10.2018 – 01.10.2023 tarihleri arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji bölümüne başvuran, KVB cerrahisi geçirmemiş, 18-65 yaş aralığında olan yüz kadın ve yüz erkekten oluşan kohortun bilgisayarlı tomografi anjiyografi (BTA) tetkikleri incelendi. Belirlenmiş atlas ve VA-V3 segmenti varyasyonları açısından tarandı, morfometrik ilişkileri değerlendirildi. Ayrıca on kadavrada yapılan diseksiyonda atlas ve V3 segment varyasyon incelemesi yapıldı. Tespit edilen varyasyonlar, pozitif radyolojik sonuçların gerçek anatomi ile desteklenmesi için kullanıldı. Bulgular: Posterior atlantal arkus defekti (PAAD) prevalansı 200 bireyde %3 olarak (n=5 Tip A, n=1 Tip B) tespit edildi. Herhangi bir V3 segment varyasyonu ile arasında anlamlı ilişki bulunmadı (p=0.57). Sadece bir kadavrada Tip A PAAD tespit edildi. Pontikulus postikus (PP) – pontikulus lateralis (PL) prevalansı dört yüz taraf üzerinden %16.7 (n=67/400) olarak bulundu. V3 segment varyasyonu bulunması PP-PL prevalansını arttırdığı bulundu (p=0.01). V3 segmentine ait üç varyasyon, persistan 1. intersegmental arter (PIFA), vertebral arter fenestrasyonu (VAF), ekstradural orijinli posterior inferior serebellar arter (ed-PICA) dikkate alındığında prevalans %3.3 (n=13/400), yedi varyasyon (ek olarak vertebral arter atrezisi (V3’ün PICA olarak devam etmesi (V3-PICA)), dominant vertebral arter (VAD), hipoplastik vertebral arter (VAH), Salmon’un suboksipital arteri (SAS)) üzerinden değerlendirildiğinde %14.8 (n=59/400) olarak tespit edildi. En sık VAD (%9), en seyrek PIFA (%0.3) olduğu görüldü. 1 kadavrada PIFA varyasyonu tespit edildi ve literatürde anatomik PIFA diseksiyonu tespit edilemediğinden önemli bir katkı sağlandı. VAF prevalansı (%1) olarak görülürken, kadavrada tespit edilmedi. Ed-PICA sıklığı %2 olarak (n=8/400) tespit edildi. 1 kadavrada ed-PICA tespit edildi. Atlas kemik varyasyonlarının aksine vasküler varyasyonların prevalansı Batı’dan Doğu’ya doğru arttığı fark edildi. VA atrezi (V3-PICA) prevalansı %0.5 (n=2/400) olarak tespit edildi. VAD sıklığı %9.5 (n=36/400), VAH ise %3.5 (n=14/400) olarak görüldü, sol dominatlığı görülse de bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p=0.08). SAS prevalansı %7.3 (n=29/400) olarak, kadavrada tarafların %25’inde tespit edildi. Parametre A (𝑥�̅ = 12.86 ± 1.62 mm); Parametre B (𝑥�̅ = 20.17 ± 2.34 mm) olarak bulundu. Arkusun süperior yüzeyinde bilateral 12 mm, posterior yüzeyinde 18 mm mesafenin güvenli alan olacağı çıkarımı yapıldı. Parametre C (𝑥�̅ = 32.56 ± 2.66 mm), parametre D (𝑥�̅ = 6.65 ± 2.16 mm) olarak, VAH’lerde bu değerlerin düşük, VAD’lerde daha yüksek olduğu anlamlı bulundu (p<0.001). Parametre F (𝑥�̅ = 4.34 ± 2.26 mm) olarak bulunmuş, PP-PL olduğunda bu mesafenin anlamlı olarak arttığı, yani VA’yı koruyabileceği sonucuna varıldı. Sonuç: Elde edilen sonuçlarla Türk toplumuna özgü atlas ve VA-V3 varyasyon prevelans analizi, bu iki yapının karşılıklı morfometrik ölçümleri yapılmış, KVB cerrahisindeki önemi incelenmiştir. Kadavra diseksiyonu ile elde edilen anatomik varyasyonlar sanal 3- B radyolojik sonuçların gerçekle olan bağlantısı pekiştirmiş, nadir görülen PIFA diseksiyon örneği literatüre kazandırılmıştır. Preoperatif BTA tetkikinin azımsanmayacak kadar görülen varyasyonların tespitinde faydalı ve güvenli cerrahi açısından önemli bir yöntem olduğu görülmüştür. Günümüz dünyasının önemli bir parçası haline gelen yapay zeka ve makine öğrenmesi, bu modalitelerin gelecekteki sağlık hizmeti sunumunda da rol üsteleneceğine şüphe bırakmamaktadır. Yaptığımız çalışmayla elde ettiğimiz verilerin, gelecekte insanlarda güvenli girişimlerin uygulanabilmesi için önemli bir veri tabanı katkısı sağlayacağına inanıyoruz.tr_TR
dc.contributor.departmentBeyin ve Sinir Cerrahisitr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2024-06-03T08:27:40Z
dc.fundingYoktr_TR
dc.subtypemedicineThesistr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster