dc.contributor.advisor | Aykurt, Ayşegül | |
dc.contributor.author | Dede, M. Gökçe | |
dc.date.accessioned | 2024-02-09T08:15:36Z | |
dc.date.issued | 2024-01-31 | |
dc.date.submitted | 2024-01-10 | |
dc.identifier.citation | Dede, M. Gökçe (2024). Erken Tunç Çağı'nda Anadolu Kamusal Yapıları (Yayımlanmamış Doktora Tezi). Ankara: Hacettepe Üniveritesi. | tr_TR |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11655/34615 | |
dc.description.abstract | This study examines public buildings in 18 centres of the Early Bronze Age in Anatolia.
The main aim of the thesis is to identify the emergence and rise of public buildings in
Anatolia during the Early Bronze Age, the main dynamics that brought about this rise,
and to determine their regional, temporal, qualitative and quantitative similarities and
differences in Anatolia. While in the early phases of the Early Bronze Age public
buildings were observed in only a few centres, the number of settlements where these
structures were observed increased from the second half of the Early Bronze Age
onwards, and they are represented by one or more examples in almost every region of
Anatolia. As is well known, the second half of the Early Bronze Age is a very dynamic
period with many changes and movements. During this period, social complexity
increased with the growing need for raw materials, especially mineral resources, and local
and regional ruling elites emerged to control access, accumulation and distribution of
these raw materials in order to increase their power. These ruling elites and the emergence
of public structures appear to be related. It is assumed that these ruling elites engaged in
long–distance interactions to consolidate their status; it is assumed that they carried out
their administrative, ritual, communal, feasting and ceremonial practices from public
buildings. It is assumed that Anatolian public buildings showed a hybrid structure,
influenced both by their own internal dynamics and by the surrounding cultural regions
during the period of global interactions that were particularly active in the second half of
the Early Bronze Age; in some centres architectural ideas were transferred, but local
features were also preserved. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Sosyal Bilimler Enstitüsü | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | Erken tunç çağı | |
dc.subject | Anadolu | |
dc.subject | Kamusal yapılar | |
dc.subject | Anıtsal yapılar | |
dc.title | Erken Tunç Çağı'nda Anadolu Kamusal Yapıları | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/doctoralThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Bu çalışmada Anadolu’da Erken Tunç Çağı’na tarihlenen 18 merkezde kamusal yapılar
incelenmiştir. Tezin temel amacı, öncelikle, Erken Tunç Çağı’nda Anadolu kamusal
yapılarının ortaya çıkışı, yükselişi ve bu yükselişi meydana getiren ana dinamikleri
saptamak; Anadolu’da bölgesel, zamansal, nitelik ve nicelik açısından benzerlikleri ya da
farklılıklarını belirlemeye çalışmak olarak belirtilebilir. Erken Tunç Çağı’nın erken
evrelerinde birkaç merkezde kamusal yapı görülürken Erken Tunç Çağı’nın ikinci
yarısından itibaren bu yapıların olduğu yerleşim sayısının arttığı, neredeyse Anadolu’nun
hemen her bölgesinde bir ya da birkaç örnekle temsil edildikleri anlaşılmıştır. Bilindiği
gibi Erken Tunç Çağı’nın ikinci yarısı pek çok değişim, devinim ve dönüşünüm yaşandığı
oldukça dinamik bir dönemdir. Bu dönemde başta maden kaynakları olmak üzere
hammaddeye duyulan ihtiyacın giderek çoğalmasıyla toplumsal karmaşıklık artmış;
güçlerini artırmak için bu hammadde kaynaklarına erişimi, birikimi ve dağıtımı kontrol
eden yerel ve bölgesel yönetici elitler ortaya çıkmıştır. Bu yönetici elitler ile kamusal
yapıların yükselişi ilişkili görülmektedir. Yönetici elitlerin statülerini pekiştirmek için
uzak mesafeli etkileşimler içinde oldukları anlaşılmış; idari, ritüel, toplanma, şölen, tören
gibi pratiklerini kamusal yapılardan yürüttükleri düşünülmüştür. Anadolu kamusal
yapılarının özellikle Erken Tunç Çağı’nın ikinci yarısında aktif olan küresel etkileşimler
döneminde hem kendi iç dinamikleri hem çevre kültür bölgelerden etkilenmiş melez bir
yapı gösterdikleri; bazı merkezlerde mimarinin fikir olarak aktarıldığı ancak yerel
özelliklerin de korunmuş olduğu anlaşılmıştır. | tr_TR |
dc.contributor.department | Arkeoloji | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2024-02-09T08:15:36Z | |
dc.funding | Yok | tr_TR |