dc.contributor.advisor | Kaynar, Mete Kaan | |
dc.contributor.author | Parlak, Cansu | |
dc.date.accessioned | 2024-01-26T12:46:13Z | |
dc.date.issued | 2024 | |
dc.date.submitted | 2023-12-22 | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11655/34520 | |
dc.description.abstract | This dissertation aims to demonstrate that, contrary to the common claim, incarceration is not rehabilitative, yet it continues to be used by governments in a tactical manner, especially in the case of political prisoners. The notion of a rehabilitative system of punishment gained momentum with the Enlightenment in the 18th and 19th centuries. However, since the 1960s, views that call for harsher sanctions on criminals have re- emerged. As a result of the commodification of crime control and security, the provision of public order being a material of politicians' election campaigns, and the rising conservatism adopting harsh policies against the lower classes, immigrants and marginalized groups, there has been a regression in the punishment mentality. Relatedly, the literature on the effects of incarceration on an individual's mental health has revealed that punishment is far from rehabilitative, causing and/or triggering Axis 1 disorders, mood, anxiety and substance use disorders being at the top of the list. This study, based on this literature, claims that the side effects of incarceration on the individual's mental health are the manifestation of the regression in the punishment mentality, and behind this regression lies the governments’ desire to instrumentalize political conviction, which makes political prisoners more disadvantaged compared to other prisoners. The treatment of political prisoners functions to intimidate and manipulate political opponents and prevent them from becoming radicalized and mobilized. In order to make this attitude intimidating, political prisoners are subjected to harsher sanctions, such as solitary confinement and addtitonal ill-treatment. Political formations, ideological, ethnic or religious groups that governments do not approve of are controlled by criminalizing their members. In this respect, the instrumentalization of political conviction and the regression in the punishment mentality have coacted. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Sosyal Bilimler Enstitüsü | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | Kapatma | tr_TR |
dc.subject | Tecrit | tr_TR |
dc.subject | Siyasi suç | tr_TR |
dc.subject | İnsan hakları | tr_TR |
dc.subject | Cezaevi | tr_TR |
dc.subject | Rehabilitasyon | tr_TR |
dc.title | Siyasi Mahkumiyet ve Kapatma Tekniğinin Etik Sorunları | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/doctoralThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Bu tezin amacı, kapatma tekniğin iddia edilenin aksine rehabilite edici olmadığını, tam aksine, özellikle siyasi mahkumlar konusunda oldukça taktiksel bir biçimde iktidarlar tarafından kötüye kullanıldığını tartışmaktır. Cezanın rehabilite edici olması gerektiği fikri 18. ve 19. yüzyılda Aydınlanma ile ivme kazanmıştır. Ancak, 1960’lardan itibaren suçlulara daha sert yaptırımların geri getirilmesini öngören birtakım nosyonlar ortaya çıkmıştır. Suç kontrolünün ve güvenliğin metalaşması, asayişin sağlanmasının politikacıların seçim kampanyalarının bir malzemesi olması ve yükselen muhafazakâr iklimin alt sınıflara, göçmenlere ve marjinal gruplara karşı sert politikalar benimsemesi sonucunda, cezalandırma zihniyetinde bir regresyon görülmüştür. Bununla bağlantılı olarak, kapatmanın bireyin ruh sağlığı üzerindeki etkilerine ilişkin literatür, cezanın rehabilite edici olmaktan uzak olduğunu, başta duygu durum bozuklukları, anksiyete ve madde kullanım bozuklukları olmak üzere, Eksen 1 bozukluklara neden olduğunu ve/veya bozuklukları tetiklediğini ortaya koymuştur. Bu çalışma, bu literatür üzerine temellenerek kapatma cezasının bireyin ruhsal sağlığı üzerindeki yan etkilerinin, cezalandırma zihniyetindeki regresyonun tezahürü olduğu ve bu regresyonun arkasında iktidarın siyasi mahkumiyeti araçsallaştırma arzusunun yattığı ve bu bağlamda, siyasi mahkumların daha dezavantajlı olduklarını iddia etmektedir. Siyasi mahkumlara yapılan muamele diğer siyasi muhaliflere gözdağı verme, onları manipüle etme ve onların radikalleşerek mobilize olmalarını engelleme işlevini görmektedir. Bu tavrın göz korkutucu olması için siyasi mahkumlara diğer mahkumlardan farklı olarak tecrit gibi ek yaptırımlarda bulunulmaktadır. İktidarın olumlamadığı siyasi oluşum, ideoloji, etnik ya da mezhepsel grup üyelerinin kriminalize edilerek kontrol edilmektedir. Bu bakımdan, siyasi mahkumiyetin araçsallaşması ve cezalandırma zihniyetindeki regresyon beraber ilerlemiştir. | tr_TR |
dc.contributor.department | Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2024-01-26T12:46:13Z | |
dc.funding | Yok | tr_TR |