dc.contributor.advisor | Gülden Oktay, Emel | |
dc.contributor.author | Coşkun, Gizem | |
dc.date.accessioned | 2023-07-21T13:36:53Z | |
dc.date.issued | 2023 | |
dc.date.submitted | 2023-06-19 | |
dc.identifier.citation | Coşkun, G. (2023). Türk Devletleri Teşkilatı'nın Sosyal İnşacı Teori Çerçevesinde Analizi. Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara. | tr_TR |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11655/33714 | |
dc.description.abstract | In this thesis, the relations between Turkey and the Turkic Republics, Azerbaijan,
Kazakhstan, Kyrgyzstan, Turkmenistan, and Uzbekistan, which declared their
independence after the collapse of the Union of Soviet Socialist Republics (USSR) in
1991, are analyzed. The Organization of Turkic States, the ideological infrastructure of
which was created with Ismail Gasprinsky’s ideology of “Unity in Language, Opinion,
and Work” and which completed the institutionalization process with the Nakhchivan
Agreement of 2009, is the highest point of these relations. In this study, it is evaluated
that the ideal of the Turkic Union and the efforts made in this direction will play an
important role in shaping international relations on a regional and global scale in the
future. In contrast to the Neo-Realist theory, which is based on the anarchic nature of
international relations, analyses the international system only through material structures;
Social Constructivist theory argues that social and ideational structures are at least as
effective as material structures in International Relations. According to the Social
Constructivist approach, the system of ideas, beliefs and values shared by the actors in
the system has a structural characteristic and has a determinant effect on social-political
actions. The Turkic Republics, leagued together by common identity, culture, beliefs and
values, the integration processes within the Organization of Turkic States, which started
with the summit process and supported by new institutions, are evolving into a positive
structure. Relations and cooperation in the fields of science, culture, education, economy,
and diplomatic, political and legal fields confirm the Social Constructivist Theory’s claim
that not only material structures but also structures arising from opinions and ideals can
lead sovereign states in the international arena to redefine their national interests in terms
of the role they play in certain formations. The main argument of this thesis is that based
on the Social Constructivist perspective in International Relations, it will be possible for
the Turkic States, which are members of the Organization of Turkic States, to reach a
stage where they can jointly determine their national interests in the international arena within the framework of the cooperation structures that exist within the Organization and
will be established in the process. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | Türk devletleri teşkilatı (TDT) | tr_TR |
dc.subject | Sosyal inşacılık | tr_TR |
dc.subject | Gaspıralı İsmail Bey | tr_TR |
dc.subject | Türk kimliği | tr_TR |
dc.subject | Uluslararası örgütler | tr_TR |
dc.subject | Ulusal kimlik | tr_TR |
dc.subject | Ulusal çıkar | tr_TR |
dc.subject.lcsh | Türk tarihi | tr_TR |
dc.title | Türk Devletleri Teşkilatı’nın Sosyal İnşacı Teori Çerçevesinde Analizi | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/masterThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Bu tez çalışmasında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB)’nin 1991’de
dağılmasının ardından bağımsızlıklarını ilan eden Türk Cumhuriyetleri; Azerbaycan,
Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Özbekistan ile Türkiye arasında Türk kimliği
etrafında geliştirilen ilişkiler ele alınmıştır. İsmail Gaspıralı’nın “Dilde, Fikirde, İşte
Birlik” ülküsü ile fikirsel altyapısını oluşturduğu ve 2009 Nahçıvan Anlaşmasıyla
kurumsallaşma sürecini tamamlayan Türk Devletleri Teşkilatı bu ilişkileri bir ileri
aşamaya taşımıştır. Bu çalışmada Türk Birliği idealinin ve bu idealden hareketle
oluşturulan kurumların ilerleyen süreçlerde bölgesel ve küresel ölçekte Uluslararası
İlişkilerin şekillenmesinde önemli bir rol oynayacağı savı ortaya konmakta ve bu sav
Uluslararası İlişkiler kuramlarından Sosyal İnşacı bakış açısıyla değerlendirilmektedir.
Uluslararası İlişkilerin anarşik yapısından yola çıkarak, uluslararası sistemi sadece maddi
yapılar üzerinden ele alan Neo-Realist kuramın aksine Sosyal İnşacı kuram, Uluslararası
İlişkilerde sosyal ve fikirsel yapıların en az maddi yapılar kadar etkili olduğunu
savunmaktadır. Sosyal İnşacı yaklaşıma göre sistemdeki aktörlerce paylaşılan fikir, inanç
ve değerler sistemi yapısal bir özellik gösterir ve sosyal-siyasal eylemler üzerinde
belirleyici bir etkiye sahiptir. Paylaşılan ortak kimlik, kültür, inanç ve değerler sayesinde
bir araya gelen Türk Cumhuriyetlerinin, Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde zirveler
süreciyle başlayan ve yeni kurumlarla desteklenen bütünleşme süreçleri olumlu bir yapıya
evrilmektedir. Bilim, kültür, eğitim, ekonomi, diplomatik, siyasî, hukukî alanlarındaki
ilişkiler ve iş birlikleri Sosyal İnşacı teorinin sadece maddi yapılar değil, fikirlerden ve
ülkülerden doğan yapılar da uluslararası alanda egemen devletleri belli oluşumların
içerisinde oynadıkları rol itibariyle ulusal çıkarlarını yeniden belirlemeye
yönlendirebileceği iddiasını doğrulamaktadır. Bu tezin temel savı Uluslararası İlişkilerde
Sosyal İnşacı bakış açısından yola çıkarak, Türk Devletleri Teşkilatı’na üye olan Türk
Devletleri’nin Teşkilat bünyesinde mevcut olan ve süreç içerisinde oluşturulacak iş birliği yapıları çerçevesinde uluslararası alanda ulusal çıkarlarını ortaklaşa belirleyebilecekleri
bir aşamaya gelmelerinin mümkün olacağı yönündedir. | tr_TR |
dc.contributor.department | Türkiyat Araştırmaları | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2023-07-21T13:36:53Z | |
dc.funding | Yok | tr_TR |