Show simple item record

dc.contributor.advisorKoçkar, Mustafa Kerem
dc.contributor.authorYaşar, Furkan Can
dc.date.accessioned2023-06-06T06:01:41Z
dc.date.issued2023
dc.date.submitted2023-01-17
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11655/33400
dc.description.abstractEarthquakes are natural events that cannot be prevented. However, with the measures taken, the loss of life and property in earthquakes can be reduced. To take this importance, it is necessary to understand the relationship of the earthquake with both the ground and the structure. Considering the ground relations of the earthquake, liquefaction and related settlement and lateral deformations have an important place. Türkiye is located in fault zones that can cause major earthquakes and is in a problematic area as a result. For this reason, it is necessary to carefully examine the behavior of the ground during an earthquake. Sakarya province, which is close to the North Anatolian Fault Zone route, is located on the Sinanoğlu-Limandere route of Adapazarı-Karasu State Road. This area is one of the most dangerous areas in terms of earthquakes. 1999 Kocaeli and Düzce Earthquakes confirm this situation. The entire study area consists of gravel, sand, and clay deposits in flat areas that have been developed in older depressions in stream beds located in the flooded alluvial plain of the Sakarya River. It consists of floodplain sediments that have not undergone little or no consolidation. In general, these units containing silt, clay, and sandy character are also rich in organic matter content. The plain elevation is very close to the water level of the Sakarya River and it is seen that the groundwater level is at the surface for a significant part of the year. In cities such as Sakarya that contain alluvium and have high precipitation, the probability of ground damage due to earthquakes is high. The liquefaction potential of the soil can be examined by in situ geotechnical experiments and laboratory experiments in the field. Since it is difficult to take undisturbed samples for cohesionless soils in the field, field tests are used extensively in the literature to determine liquefaction potentials. Over the years, many studies and related case studies have been conducted to determine the liquefaction potential of SPT and CPT. In the thesis, the soils that are thought to have liquefaction potential and which are located at the Adapazarı-Karasu State Road Sinanoğlu-Limandere transition in Sakarya province will be investigated. Alternatives have been considered instead of the road crossing to prevent the settlements that will occur and will occur at the road crossing. The bridge alternative, which is seen as the most economical solution, has been studied. While studying the bridge alternative, earthquake records specific to the region were selected. One-dimensional free-field analyses were carried out. The related bridge alternative has been modeled in three dimensions with the finite element program. By using the obtained free field displacements, the effect on bridge piles under dynamic displacements has been investigated. The analytical and numerical analysis results were then compared and suitable remedial measures have been proposed.tr_TR
dc.language.isoentr_TR
dc.publisherFen Bilimleri Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectGeotechnical field testtr_TR
dc.subjectNorth anatolian fault zonetr_TR
dc.subjectLiquefactiontr_TR
dc.subjectSite specific seismic hazard analysistr_TR
dc.subjectFree field analysistr_TR
dc.subjectThree dimensional finite element modeltr_TR
dc.titleAssessment of Dynamic Effects of Soils With In-Situ Tests and Numerical Methods On Adapazarı-Karasu State Roadtr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetDepremler gerçekleşmesi engellenemeyen doğa olaylarıdır. Fakat alınan önemlerle depremlerde yaşanan can ve mal kayıpları azaltılabilir. Bu önemleri alabilmek için depremin hem zemin hem de yapıyla olan ilişkisini iyi anlamak gerekmektedir. Depremin zemin ilişkilerine bakıldığında sıvılaşma ve buna bağlı oturma ve yanal deformasyonlar önemli bir yer tutmaktadır. Ülkemiz büyük depremler yaratabilen fay zonları üzerinde olan ve buna bağlı olarak sorunlu bir bölgededir. Bu sebeple deprem anında zeminin davranışlarının dikkatlice incelenmesi gerekmektedir. Kuzey Anadolu Fay Zonu güzergâhına yakın olan Sakarya ili Adapazarı-Karasu Devlet Yolu Sinanoğlu-Limandere güzergahında yer almaktadır. Bu alan deprem açısından tehlikeli bölgelerden biridir. 1999 Kocaeli ve Düzce Depremleri bu durumu doğrulamaktadır. Çalışma alanının tamamı Sakarya Nehrinin taşkın alüvyon ovası içerisinde yer alan akarsu yataklarında, eski çukurluklar üzerine gelişmiş, düz alanlardaki çakıl, kum ve çamur çökellerinden meydana gelmektedir. Az miktarda veya hiç konsolidasyona maruz kalmamış taşkın ovası çökellerinden oluşmaktadır. Genel olarak, silt, kil ve kumlu karakter içeren bu birimler organik madde içeriği açısından da zengindir. Ova kotu Sakarya Nehrinin su seviyesine çok yakın olup yılın önemli bir bölümünde yeraltı suyu seviyesinin yüzeyde olduğu görülmektedir. Sakarya gibi alüvyon içeren ve yağışın fazla olduğu şehirlerde deprem nedeniyle meydana gelecek zemin hasarlarının görülme ihtimali yüksektir. Arazide yerinde yapılan geoteknik deneyler ve laboratuvar deneyler ile zeminin sıvılaşma potansiyeli incelenebilir. Sahada kohezyonsuz zeminler için örselenmemiş örnek alınmasının güç olması nedeniyle sıvılaşma potansiyellerini belirlemek için literatürde saha deneyleri yoğun olarak kullanılmaktadır. Yıllar boyunca SPT ve CPT’nin sıvılaşma potansiyelini belirlemesi adına birçok araştırma ve buna bağlı vaka çalışmaları yapılmıştır. Önerilen tez bu çalışmasında da, Sakarya ilinde Adapazarı-Karasu Devlet Yolu Sinanoğlu-Limandere geçişinde bulunan ve yukarıda bahsedilen sıvılaşma potansiyeli olduğu düşünülen zeminler araştırılacaktır. İlgili bölgedeli konsolidasyon oturması ve sıvılaşma sonrası oturmalara önlem olarak geçkide farklı alternatifler düşünülmüştür. Ekonomik olan çözüm olarak öngörülen köprü alternatifi üzerinde çalışılmıştır. Köprü alternatifi çalışılırken bölgeye özel deprem kayıtları seçilmiştir. Bir boyutlu olarak serbest saha analizleri gerçekleştirilmiştir. İlgili köprü alternatifi üç boyutlu olarak sonlu elemanlar programıyla modellenmiştir. Elde edilen serbest saha deplasmanları üç boyutlu sonlu elemanlar programında kullanılarak dinamik deplasmanlar altında köprü kazıklarındaki etkisi araştırılmıştır. Analitik ve sayısal yöntem sonuçları daha sonra karşılaştırılmış ve uygun önlem ölçümleri önerilmiştir.tr_TR
dc.contributor.departmentİnşaat Mühendisliğitr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2023-06-06T06:01:41Z
dc.fundingYoktr_TR


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record