dc.contributor.advisor | Yücel, Ömer Taşkın | |
dc.contributor.author | Eroğlu, Ergin | |
dc.date.accessioned | 2023-05-02T10:56:37Z | |
dc.date.issued | 2023-04-12 | |
dc.date.submitted | 2023-04-12 | |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11655/33147 | |
dc.description.abstract | Today, patients with crocked noses have a special place in rhinoplasty surgery, which
is frequently applied for functional and aesthetic purposes. The crocked nose deformity
is defined in 3 subgroups: I-type (linear), C-type, and S-type. The symmetrical
harmony of the structures on our face forms the basis of the perception of attraction.
Therefore, it is important to evaluate the facial asymmetry sensitively in patients with
curved nose and to share the results with the patients.
Our study aims to evaluate the relationship between facial asymmetry and crocked
noses using objective methods.
Our study included 57 patients who applied to Hacettepe Ear Nose and Throat Diseases
with aesthetic concerns between 2019-2022. After taking photographs in accordance
with the procedure in Hacettepe University Faculty of Dentistry Department of
Orthodontics and cone beam computed tomography images were taken. These images
were arranged with 3D reshaping and 15 different parameters were measured
separately for the right and left faces.
Of the patients included in our study, 32 (56.1%) were female and 25 (43.9%) were
male. Nasal obstruction was present in 50 (87.7%) of the patients, and septum
deviation was detected in 46 (80.7%) of them. 21 (36.8%) of our patients had I-type
and 15 (26.3%) C-type axis deviations, and 21 (36.8%) patients did not have axis
deviations.
A significant difference was found in the three-group analysis in the G-LO and Rh-LO
parameters used in the evaluation of the upper face region (p=0.002 and p<0.001).
Considering the data of the midface region, a statistically significant difference was
found between the three groups in all three parameters (G-Zy p=0.04, Rh-Zy p<0.001,
ANÇ-Zy p<0.001). There was no significant difference between the three groups in
Gn-AM and Ch-Go obtained for the evaluation of the lower face (p=0.056 and p=0.09).
v
In addition, a statistically significant difference was found in soft tissue parameters Go
and LO (p=0.008 and p=0.005).
There are asymmetries especially on the upper face and middle face in the patients
with crooked nose. The glabella on the upper face and the anterior nasal prominence
on the mid-face are stable points, and the fact that the parameters derived from these
two triangulation points are significant, strongly supports the above statement when
considered holistically with the other significant parameters. In addition, the difference
in nasal bone lengths in patients with curved noses has been objectively demonstrated. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Tıp Fakültesi | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | fasiyal asimetri | tr_TR |
dc.subject.lcsh | Estetik | tr_TR |
dc.title | Eğri Burunlu Hastalarda Fasiyal Asimetrinin Değerlendirilmesi | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/masterThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Günümüzde fonksiyonel ve estetik amaçlı çok sık uygulanan rinoplasti cerrahisinde
eğri burunlu hastalar özel bir yere sahiptir. Eğri burun deformitesi 3 alt grupta
tanımlanmıştır: I-tipi (lineer), C-tipi ve S-tipi. Yüzümüzdeki yapıların simetrik bir
şekilde harmonisi cazibe algısının temelini oluşturmaktadır. Bu yüzden eğri burunlu
hastalarda fasiyal asimetrinin hassas bir şekilde değerlendirilmesi ve sonuçlarının
hastalarla paylaşılması önem arz etmektedir.
Bizim bu çalışmamızdaki amacımız fasiyal asimetri ile eğri burun ilişkisini objektif
yöntemler kullanarak değerlendirmektir.
Çalışmamıza 2019-2022 yılları arasında Hacettepe Kulak Burun Boğaz Hastalıklarına
estetik kaygıyla başvuran 57 hasta dahil edilmiştir. Hacettepe Üniversitesi Diş
Hekimliği Fakültesi Ortodonti Bölümü’nde usulüne uygun fotoğraf çekimi yapıldıktan
sonra tüm kafa konik ışınlı bilgisayarlı tomografi görüntüleri alınmıştır. Bu görüntüler
3 boyutlu yeniden şekillendirme ile düzenlenip, 15 farklı parametrenin sağ ve sol yüz
için ayrı ayrı olacak şekilde ölçümü yapılmıştır.
Çalışmamıza katılan hastaların 32’si (56,1%) kadın, 25’i (43,9%) erkekti. Hastaların
50’sinde (87,7%) burun tıkanıklığı şikayeti olup, 46 (80,7%) tanesinde septum
deviasyonu tespit edildi. Hastalarımızın 21 (36,8%) tanesinde I-tipi, 15’nde (26,3%)
C-tipi aks deviasyonu olup 21 (36,8%) hastada aks deviasyonu tespit edilmedi.
Üst yüz bölgesinin değerlendirilmesinde kullanılan G-LO ve Rh-LO parametrelerinde
üçlü grup analizinde anlamlı fark elde edildi (p=0,002 ve p<0,001). Orta yüz bölgesine
ait verilere bakıldığında 3 grup arasında üç parametrede de istatiksel olarak anlamlı
fark elde edildi (G-Zy p=0,04, Rh-Zy p<0,001, ANÇ-Zy p<0,001). Alt yüzün
değerlendirilmesi için elde edilen Gn-AM ve Ch-Go’de 3 grup arasında anlamlı fark
elde edilmedi (p=0,056 ve p=0,09). Ayrıca yumuşak doku parametrelerinden Go ve
LO’da istatiksel anlamlı fark bulundu (p=0,008 ve p=0,005).
iii
Eğri burunlu hastalarda özellikle üst yüz ve orta yüzde asimetriler mevcuttur. Üst
yüzde glabella, orta yüzde anterior nazal çıkıntı stabil noktalar olup bu iki nirengi
noktalarından türetilen parametrelerin anlamlı çıkması, diğer anlamlı çıkan
parametreleriyle bütüncül düşünüldüğünde yukarıdaki ifadeyi kuvvetle destekler
niteliktedir. Ayrıca eğri burunlu hastalarda nazal kemik uzunluklarının farklı olması
objektif olarak gösterilmiştir. | tr_TR |
dc.contributor.department | Kulak Burun Boğaz | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2023-05-02T10:56:37Z | |
dc.funding | Yok | tr_TR |
dc.subtype | medicineThesis | tr_TR |