dc.contributor.advisor | Akıncı, Seda Banu | |
dc.contributor.author | Soysal Kaya, Merve Göknur | |
dc.date.accessioned | 2023-03-27T08:54:12Z | |
dc.date.issued | 2022 | |
dc.date.submitted | 2022-11-22 | |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11655/29528 | |
dc.description.abstract | Levels in COVID-19 Patients in Intensive Care, Hacettepe University Faculty of
Medicine, Department of Anesthesiology and Reanimation, Ankara, 2022. The
COVID-19 pandemic continues its effects worldwide. In addition, the investigation
of the clinical prognostic risk factors and the treatment options for the disease
continue. Coenzyme Q10 is an important antioxidant that plays a role in membrane
stability, energy conversion and ATP production. In the literature, studies showing
the relationship of coenzyme Q10 level with disease course and survival in critical
COVID-19 patients are very limited. In our study, it is aimed to examine the clinical
effects of coenzyme Q10 level in COVID-19 patients in intensive care. After Ethics
Committee Approval, COVID positive and suspected patients over 18 years of age
who were admitted to the Hacettepe University Anesthesiology and Reanimation
Intensive Care Unit between 1st January 2021 and 1st January 2022 were included in
the study. Patients were divided into two groups as positive and negative. Criteria for
the COVID-19 negative group; consecutive 4 negative PCR of the patient and the
symptoms during hospitalization such as respiratory failure, general conditional
disorder and gastrointestinal symptos could be explained by another clinical
condition. Demographic data, comorbidities, admission symptoms, COVID-19 PCR
results, APACHE-II and SOFA scores, length of stay, laboratory results, coenzyme
Q10 levels, mechanical ventilation and vasopressor requirement and mortality of the
patients were recorded prospectively. The relationship between coenzyme Q10 level
with clinical findings, in-hospital morbidity and mortality was analyzed by statistical
methods. Positive group has 96 and negative group has 62 patients. When factors
related to coenzyme Q10 level at hospitalization were investigated, it was observed
that the median coenzyme Q10 level was significantly higher in women than in men
(1.28 and 1.18, p=0.035). Malignancy (p=0.008), neurological disease (p=0.038), and
malnutrition (p=0.001) were associated with low coenzyme Q10 levels. No
correlation was found between coenzyme Q10 level and vasopressor therapy,
mechanical ventilation, RRT, and mortality. In addition, the presence of malnutrition
was shown to increase the risk of mortality in the ICU 3-fold (HR: 3, 95% CI: 1.6-
5.4, p<0.001). In our study, no demographic and clinical factors related to coenzyme
Q10 levels were found between the COVID positive and negative groups. It has been
shown that plasma coenzyme Q10 level alone cannot be a factor predicting mortality
and morbidity in this patient group. However, it should be kept in mind that low
coenzyme Q10 level is an important component of malnutrition and malnutrition
may be a significant risk factor for mortality. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Tıp Fakültesi | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | covid 19 | tr_TR |
dc.subject | koenzim q10 | tr_TR |
dc.title | Yoğun Bakımdaki Covıd-19 Hastalarında Koenzim Q10 Plazma Düzeyinin Klinik Etkilerinin İncelenmesi | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/masterThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Soysal Kaya M.G. Yoğun Bakımdaki COVID-19 Hastalarında Koenzim Q10
Plazma Düzeyinin Klinik Etkilerinin İncelenmesi, Hacettepe Üniversitesi Tıp
Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Ankara, 2022. COVID 19 pandemisi dünya genelinde etkilerini sürdürmektedir. Hastalığın klinik prognostik
risk faktörlerinin araştırılması ve tedavi arayışları halen devam etmektedir. Koenzim
Q10 membran stabilitesinin sağlanmasında, enerji dönüşümünde ve ATP üretiminde
rol oynayan önemli bir antioksidan maddedir. Literatürde kritik COVID-19
hastalarında koenzim Q10 düzeyinin hastalık seyri ve sağkalımla ilişkisini gösteren
çalışmalar oldukça kısıtlıdır. Çalışmamızda yoğun bakımdaki kesin tanı veya şüpheli
COVID-19 hastalarında koenzim Q10 düzeyinin klinik ve prognostik etkilerinin
incelenmesi amaçlanmaktadır. Etik kurul onayı alındıktan sonra, çalışmaya 1 Ocak
2021 – 1 Ocak 2022 tarihleri arasında Hacettepe Üniversitesi Anesteziyoloji ve
Reanimasyon Yoğun Bakım Ünitesi’ne kabul edilen COVID-19 veya şüpheli 18 yaş
üstü hastalar dahil edildi. Hastalar COVID-19 pozitif veya negatif olmak üzere iki
gruba ayrıldı. COVID-19 negatif grup için kriterler; hastadan üst üste gönderilen 4
PCR sonucunun negatif gelmesi ve solunum yetmezliği, genel durum bozukluğu,
gastrointestinal semptomlar gibi yatış sırasındaki semptomlarının başka bir klinik
durumla açıklanabilir olması olarak kabul edildi. Hastalara ait demografik veriler,
komorbiditeler, başvuru semptomları, COVID-19 PCR sonuçları, APACHE-II ve
SOFA skorları, yatış süreleri, laboratuvar sonuçları, koenzim Q10 düzeyleri,
mekanik ventilasyon gereksinimi, vazopressör ihtiyacı ve mortalite bilgileri
prospektif olarak kaydedildi. Koenzim Q10 düzeyinin; klinik bulgular, hastane içi
morbidite ve mortalite ile ilişkisi istatistiksel yöntemlerle incelendi. Hastaların 96’sı
COVID pozitif, 62 tanesi negatif gruptaydı.Yatışta koenzim Q10 düzeyi ile ilişkili
faktörler araştırıldığında, kadınlarda ortanca koenzim Q10 düzeyinin erkeklere göre
anlamlı olarak daha yüksek olduğu görüldü (1.28 ve 1.18, p=0.035). Malignite
(p=0.008), nörolojik hastalık (p=0.038) ve malnütrisyon (p=0.001) düşük koenzim
Q10 düzeyleri ile ilişkili bulundu. Yatışta koenzim Q10 düzeyi ile vazopressör
tedavi, mekanik ventilasyon, RRT ve mortalite arasında ilişki olmadığı gösterildi. Ek
olarak, malnütrisyon varlığının YBÜ`de mortalite riskini 3 kat artırdığı gösterildi
(HR: 3, %95 CI: 1.6-5.4, p<0.001). Çalışmamızda COVID-19 pozitif ve negatif
gruplar arasında, koenzim Q10 düzeyi ile ilişkili herhangi bir demografik ve klinik
faktör saptanmadı. Bu hasta grubunda plazma koenzim Q10 düzeyinin tek başına
mortalite ve morbiditeyi öngördüren faktör olamayacağı gösterildi. Bununla birlikte
düşük koenzim Q10 düzeyinin malnütrisyonun önemli bir komponenti olduğu ve
malnütrisyonun mortalite için anlamlı bir risk faktörü olabileceği unutulmamalıdır. | tr_TR |
dc.contributor.department | Anesteziyoloji ve Reanimasyon | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2023-03-27T08:54:12Z | |
dc.funding | Bilimsel Araştırma Projeleri KB | tr_TR |