Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorTunçbilek, Zahide
dc.contributor.authorAktaş, Handan
dc.date.accessioned2022-06-22T13:01:25Z
dc.date.issued2022
dc.date.submitted2022-05-20
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/26370
dc.description.abstractThe present study was conducted to evaluate the validity and reliability of the scale that was developed for pruritus occurring during the recovery period after burns, to determine the experiences of patients with pruritus, and to evaluate the effect of it on the quality of life of the patient. The study was conducted in two steps. The first step of the study was conducted with a methodological method to test the Turkish validity and reliability of the “12-Item Pruritus Severity Scale”, which was developed to evaluate the severity of pruritus and its effects on the patient. In the second step, the effect of pruritus on the quality of life and the experiences of the patient with pruritus were evaluated by using the mixed research method. The sampling of the study was created with the patients who applied to Kartal Dr. Lütfi Kırdar City Hospital because of burns and experienced post-burn pruritus between 01/09/2018-01/01/2021. A total of 120 patients were included in the first step of the study and 120 patients in the second step. Detailed individual interviews were conducted with 11 of 120 patients who were taken to the second step. The study data were collected with the Patient Identification Form, the Pruritus Information Collection Form, the Visual Analog Scale, the 12-Item Pruritus Severity Scale, the Burn-Specific Health Scale, and the Semi-Structured Interview Form. The internal consistency reliability coefficient of the “12-Item Pruritus Intensity Scale” was found to be 0.79, and it was determined to be a “reliable” measurement tool in evaluating the pruritus in the post-burn period. It was also determined that the individuals who were included in the study experienced mild-to-severe pruritus (3.00-19.00), the average scores indicated a moderate pruritus level (8.91±3.90), and the mean quality of life score was 0.71±0.16. In the present study, it was found that the duration of hospitalization, burn depth, burn width, burnt body area, and the presence of graft were effective on the severity of pruritus that was experienced by the patients, and the difference between the groups in terms of pruritus severity was significant (p<0.05). In detailed interviews, it was found that burn patients had difficulties in coping with pruritus, which had an effect on the daily life and family life of the patient along with physical and mental effects, and the patient had experiences regarding the treatment of pruritus. In conclusion, the findings of the present study showed that pruritus is perceived as an intolerable symptom by the patients as its severity, distribution, and persistence increase, and that pruritus is an important factor reducing the quality of life in burn patients. It is recommended to train healthcare professionals about the importance and negative effects of pruritus after burns, use assessment scales for pruritus in the evaluation of hospitalized patients, and establish protocols for the improvement of the treatment of pruritus after burns.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherSağlık Bilimleri Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectYanıktr_TR
dc.subjectKaşıntıtr_TR
dc.subjectYaşam Kalitesitr_TR
dc.subjectDeneyimtr_TR
dc.subject12-Maddeli Kaşıntı Şiddeti Ölçeğitr_TR
dc.subject.lcshHemşireliktr_TR
dc.titleHastaların Yanık Sonrası Kaşıntı Deneyiminin Yaşam Kalitesine Etkisinin Değerlendirilmesitr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetBu çalışma, yanık sonrası iyileşme döneminde ortaya çıkan kaşıntıya yönelik geliştirilen ölçeğin geçerlik ve güvenirliğini yapmak, kaşıntı yaşayan hastaların yaşadıkları deneyimleri belirlemek ve kaşıntının hastanın yaşam kalitesine etkisini değerlendirmek amacı ile yapılmıştır. Araştırma iki aşamada yürütülmüştür. Araştırmanın birinci aşaması, kaşıntının şiddetini ve hasta üzerindeki etkilerini değerlendirmek için geliştirilmiş olan “12-Maddeli Kaşıntı Şiddeti Ölçeği”nin Türkçe geçerlik ve güvenirliğini test etmek amacı ile metodolojik yöntemle yürütülmüştür. Araştırmanın ikinci aşamasında, kaşıntının yaşam kalitesine etkisi ve hastaların kaşıntıya yönelik deneyimleri karma araştırma yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini 01/09/2018-01/01/2021 tarihleri arasında Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesine yanık nedeniyle başvuran ve yanık sonrası kaşıntı deneyimleyen hastalar dahil olmuştur. Araştırmanın birinci aşamasına 120 hasta, ikinci aşamasına da 120 hasta alınmıştır. İkinci aşamaya alınan 120 hastadan 11’i ile derinlemesine bireysel görüşme yapılmıştır. Çalışmada veriler Hasta Tanıtım Formu, Kaşıntıya İlişkin Bilgi Toplama Formu, Görsel Analog Skalası, 12-Maddeli Kaşıntı Şiddeti Ölçeği, Yanığa Spesifik Sağlık Ölçeği ve Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu ile toplanmıştır. “12-Maddeli Kaşıntı Şiddeti Ölçeği”nin, iç tutarlılık güvenirlik katsayısı 0.79 olarak saptanmış, yanık sonrası dönemde ortaya çıkan kaşıntıyı değerlendirmede “güvenilir” bir ölçüm aracı olduğu belirlenmiştir. Çalışma kapsamına alınan bireylerin hafif dereceden şiddetli dereceye kadar kaşıntı yaşadıkları (3.00-19.00), kaşıntı ortalamalarının orta şiddette ( 8,91± 3,90 ) kaşıntıyı işaret ettiği, yaşam kalitesi puan ortalamasının ise 0,71±0,16 olduğu belirlenmiştir. Çalışmada hastanede yatış süresi, yanık derinliği, yanık genişliği, yanan vücut bölgesi, greft varlığının hastaların yaşamış oldukları kaşıntı şiddeti üzerinde etkili olduğu ve kaşıntı şiddeti açısından gruplar arasındaki farkın anlamlı olduğu belirlenmiştir (p<0,05). Derinlemesine görüşmeler ile yanık hastalarının kaşıntı ile baş etmede zorlandıkları, kaşıntının hastanın günlük yaşam ve aile yaşantısı üzerine etkisi olduğu, fiziksel ve ruhsal etkilerinin olduğu ve hastanın kaşıntının tedavisine ilişkin deneyimlerinin olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak, bu çalışmadan elde edilen bulgular, kaşıntının şiddeti, dağılımı ve sürekliliği arttıkça hastalar tarafından dayanılmaz bir semptom olarak algılandığını, kaşıntının yanık hastalarının yaşam kalitesini azaltan önemli bir faktör olduğunu göstermiştir. Sağlık çalışanlarının yanık sonrası kaşıntının önemi ve olumsuz etkileri konusunda eğitilmesi, yatan hastaların değerlendirilmesinde, kaşıntıya ilişkin değerlendirme ölçekleri kullanılması ve yanık sonrası kaşıntı tedavisinde, kaşıntı iyileştirmesine yönelik protokoller oluşturulması önerilmektedir.tr_TR
dc.contributor.departmentCerrahi Hastalıkları Hemşireliğitr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2022-06-22T13:01:25Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster