Show simple item record

dc.contributor.advisorİşıklı, Sedat
dc.contributor.authorAba, Meryem
dc.date.accessioned2022-02-04T07:59:01Z
dc.date.issued2022
dc.date.submitted2022-01-12
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/25827
dc.description.abstractIn this thesis, the predictive role of demographic, outbreak-related and psychological variables on the post-traumatic stress, depressive, and burnout symptoms of healthcare workers involved in the COVID-19 Outbreak was examined. For the research, data were collected from 346 participants, 202 women (58.4%) and 144 men (41.6%), aged between 19-66 (M = 34.6, SD = 9.0). The questionnaire set consisted of Demographic Information Form, Event Effect Scale-R, Beck Depression Inventory, Maslach Burnout Scale, Emotional Labor Scale, Intolerance of Uncertainty Scale, and some survey questions for perceived threat dimension. Descriptive analyzes were conducted to determine the symptom level of dependent variables. Afterwards, the relationship between demographic, outbreak-related, and psychological independent variables and post-traumatic stress, depressive, and burnout symptom levels was examined by Pearson Product-Moment Correlation Coefficient Analysis. A series of Hierarchical Multiple Linear Regression Analyzes was conducted to examine the variables that significantly predicted post-traumatic stress, depressive and burnout symptom levels. It was found that 58% of the participants in the study had high post-traumatic stress, 45% high depressive symptoms, 26% high emotional exhaustion, 26% high depersonalization and 65% low personal achievement symptom levels. In addition, being young, being male, being in the front line, having a chronic illness, decreased trust in the health system, delay/termination of regular treatment, problematic relations with households, increased daily follow-up time for COVID-19 news, and discrimination due to occupation predicted post-traumatic stress, depressive or burnout symptom levels. Among the psychological variables, Prospective Anxiety subdimension of intolerance of uncertainty predicted Avoidance, Intrusion, Emotional Exhaustion and Depersonalization; Inhibitory Anxiety predicted Intrusion and Hyperarousal; False Feelings subdimension of Emotional Labor predicted all outcome variables (except for the Personal Achievement sub- dimension); Hidden Emotions predicted Avoidance and low Personal Achievement; Deep Surface Acting predicted high Personal Achievement, and finally, COVID-19 Threat Perception total score predicted all dependent variables (low Personal Achievement).tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherSosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectCOVID-19 salgınıtr_TR
dc.subjectSağlık çalışanıtr_TR
dc.subjectTravma sonrası stres belirtileritr_TR
dc.subjectDepresif belirtilertr_TR
dc.subjectTükenmişlik belirtileritr_TR
dc.titleCOVID-19 Salgını'nda Görev Alan Sağlık Çalışanlarında Travma Sonrası Stres Belirtileri, Depresif Belirtiler ve Tükenmişlik Belirtilerinin Yordayıcısı Olarak Belirsizliğe Tahammülsüzlük, Algılanan Tehdit Boyutu ve Duygusal Emek Değişkenlerinin Rolünün İncelenmesitr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetBu tez çalışmasında COVID-19 Salgını’nda görev alan sağlık çalışanlarının travma sonrası stres belirtileri, depresif belirtiler ve tükenmişlik belirtileri göstermelerinde demografik, salgına ilişkin ve psikolojik değişkenlerin yordayıcı rolü incelenmiştir. Araştırma için 202 kadın (%58.4), 144 erkek (%41.6) olmak üzere 19-66 (Ort = 34.6, ss = 9.0) yaş aralığında 346 katılımcıdan veri toplanmıştır. Anket setini Demografik Bilgi Formu, Olay Etkisi Ölçeği-R, Beck Depresyon Envanteri, Maslach Tükenmişlik Ölçeği, Duygusal Emek Ölçeği, Belirsizliğe Tahammülsüzlük Ölçeği ve algılanan tehdit boyutu için bazı anket soruları oluşturmuştur. Bağımlı değişkenlerin belirti düzeyini belirlemek amacıyla betimleyici analizler yapılmıştır. Sonrasında, demografik, salgına ilişkin ve psikolojik bağımsız değişkenlerin travma sonrası stres, depresif ve tükenmişlik belirti düzeyleriyle ilişkisi Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı Analizi ile incelenmiştir. Travma sonrası stres, depresif ve tükenmişlik belirti düzeylerini anlamlı olarak yordayan değişkenleri incelemek amacıyla bir dizi Hiyerarşik Çoklu Doğrusal Regresyon Analizi yürütülmüştür. Araştırmadaki katılımcıların %58’i yüksek travma sonrası stres, %45’i yüksek depresif belirtiler, %26’sı yüksek duygusal tükenme, %26’sı yüksek duyarsızlaşma ve %65’i düşük kişisel başarı belirti düzeylerine sahip bulunmuştur. Ayrıca, genç olmak, erkek olmak, ön safta göre almak, kronik bir rahatsızlığa sahip olmak, sağlık sistemine güvenin azalması, düzenli görülen tedavinin aksaması, ev halkıyla ilişkilerin bozulması, COVID-19 haberlerini günlük takip etme süresinin artması ve meslek nedeniyle maruz kalınan ayrımcılık deneyiminin travma sonrası stres, depresif veya tükenmişlik belirti düzeylerini yordadığı görülmüştür. Psikolojik değişkenlerden belirsizliğe tahammülsüzlüğün İleriye Yönelik Kaygı alt boyutunun Kaçınma, Girici Düşünce, Duygusal Tükenme ve Duyarsızlaşma alt boyutlarını; Engelleyici Kaygı alt boyutunun Girici Düşünce ve Aşırı Uyarılmışlık alt boyutlarını; duygusal emeğin alt boyutlarından Sahte Duygular alt boyutunun tüm sonuç değişkenlerini (Kişisel Başarı alt boyutu hariç); Gizlenen Duygular alt boyutunun Kaçınma ve düşük Kişisel Başarı alt boyutlarını; Derinlemesine Eylem boyutunun yüksek Kişisel Başarı alt boyutunu ve son olarak COVID-19 Tehdit Algısı toplam puanının tüm bağımlı değişkenleri ve alt boyutlarını (düşük Kişisel Başarı) yordadığı bulunmuştur.tr_TR
dc.contributor.departmentPsikolojitr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2022-02-04T07:59:01Z
dc.fundingYoktr_TR


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record