dc.description.abstract | Electrophysiological study is an effective and reliable procedure for diagnosis, risk assessment, diagnosis and treatment of arrhythmias. In patients who will be ablation in electrophysiology laboratories, choosing an anesthesia method that will ensure the patient's adaptation to treatment, comfort and hemodynamic stability is very important for the success of the treatment. Although in previous years, ablation patients have been treated under deep sedation, in recent years, the general anesthesia method, which is a more reliable method in terms of patient comfort and stability of the procedure, is preferred. But the use of anesthetic agents can reduce the inducibility of arrhythmias and increase the need for hemodynamic support during the procedure. In our observational prospective study, we aimed to examine the effect of different BIS values on mapping time and process success by examining perioperative anesthesia records. After the approval of the ethics committee, the patients who underwent ectopic focal ablation under general anesthesia between December 2020 and April 2021 were checked for mapping time, duration of the procedure, ECG rhythm at the end of the procedure, the need for vasopressor or proarrhythmogenic agents during the procedure, and the ECG rhythm in the third month after the procedure. The effect of the depth of anesthesia according to patient’s BIS score on the success of the procedure was examined. As the depth of anesthesia increased, mapping time and processing time increased, and there was a significant difference between the two groups (p<0.001). No significant association was found between the depth of anesthesia and the need for proarithmogenic and vasopressor agents. As the depth of anesthesia increased, an increase in the incidence of arrhythmia was observed on the ECG taken at third-month controls after the procedure (p=0.006), but no significant difference was found between the two groups in terms of the need for ablation and the need for shock/cardioversion observed at third-month controls after the procedure. The process of ablation and split into subgroups according to the patients based on the depth of anesthesia when we compare; VT and AF ablation patients were examined and separated into two groups according to the depth of anesthesia, BIS value between 51 to 60, which is the second group, on average, mapping and the total processing time is shorter, and the lower the likelihood of arrhythmia was observed in the control of the third month, while the ablation depth of anaesthesia in patients at look at the difference in terms of the parameters was observed. In patients undergoing ectopic focus ablation under general anesthesia, it has been shown that the depth of anesthesia has a negative effect on the success of the procedure. This highly featured and work as a team and anesthesiologist at every stage of the application of elektrofizyolog considering the possibility that the initial focus of the mapping process is not found, this should be discussed with the patient before the procedure is likely and, if necessary, the reduction of the depth of anaesthesia monitoring in a controlled manner and under it, in a way that depends on the success of the process and we believe will further increase patient comfort and satisfaction. | tr_TR |
dc.description.ozet | Elektrofizyolojik çalışma; aritmilerin tanısının konulması, risk derecelendirilmesi ile tanı ve tedavisi için etkin ve güvenilir bir işlemdir. Elektrofizyoloji laboratuvarlarında ablasyon yapılacak hastalarda hastanın tedaviye uyumunu, konforunu sağlayacak ve hemodinamik olarak stabilitesini sağlayacak bir anestezi yöntemi seçmek tedavinin başarısı açısından oldukça önemlidir. Önceki yıllarda ablasyon yapılacak hastalar derin sedasyon altında tedavi edilmiş olsa da son yıllarda hastanın konforu ve işlemin stabilitesi açısından daha güvenilir bir yöntem olan genel anestezi yöntemi tercih edilmektedir. Ancak anestezik ajanların kullanımı aritmilerin indüklenebilirliğini azaltıp, işlem sırasında hemodinamik destek ihtiyacını arttırabilmektedir. Biz de gözlemsel prospektif nitelikte tasarladığımız çalışmamızda perioperatif anestezi kayıtlarını inceleyerek farklı BİS değerlerinin haritalama süresi ve işlem başarısı üzerindeki etkisini incelemeyi amaçladık. Etik kurul onayı alındıktan sonra Aralık 2020 – Nisan 2021 tarihleri arasında genel anestezi altında ektopik odak ablasyonu yapılan hastalar BIS değerlerine göre gruplandırılarak haritalama süresi, işlem süresi, işlem sonu EKG ritmi, işlem sürecinde vazopressör veya proaritmojenik ajan ihtiyacı ve işlem sonrası üçüncü ayında EKG ritmi kontrol edilerek anestezi derinliğinin işlem başarısı üzerindeki etkisine bakıldı. Anestezi derinliği arttıkça haritalama süresi ve işlem süresinin uzadığı ve iki grup arasında anlamlı fark olduğu görüldü (p<0,001). Anestezi derinliği ile proaritmojenik ve vazopressör ajan ihtiyacı arasında ise anlamlı bir ilişki bulunamadı. Anestezi derinliği arttıkça işlem sonrası üçüncü ay kontrollerinde çekilen EKG’de aritmi görülme sıklığında artış görüldü (p=0,006) ancak işlem sonrası üçüncü ay kontrolünde görülen ablasyon ihtiyacı ile şok/kardiyoversiyon ihtiyacı açısından iki grup arasında anlamlı bir fark bulunamadı.
Hastalar yapılan ablasyon işlemine göre alt gruplara ayrılıp anestezi derinliğine göre karşılaştırıldıklarında ise; VT ve AF ablasyon yapılan hastalar anestezi derinliğine göre iki gruba ayrılıp incelendiğinde BİS değeri 51-60 arasında olan 2. grubun ortalama haritalama ve toplam işlem süresinin daha kısa olduğu ve üçüncü ay kontrolünde aritmi görülme ihtimalinin daha düşük olduğu gözlenirken, AT ablasyon yapılan hastalarda anestezi derinliğinin bakılan parametreler açısından fark yaratmadığı gözlenmiştir. Genel anestezi altında ektopik odak ablasyonu uygulanan hastalarda; anestezi derinliğinin işlem başarısı üzerindeki negatif etkisi olduğu gösterilmiştir. Son derece özellikli olan bu uygulamaların her aşamasında anestezist ve elektrofizyoloğun ekip olarak çalışması ve haritalama sürecinin uzaması veya odağın bulunamaması ihtimali göz önünde bulundurularak, bu ihtimalin işlem öncesinde hastayla görüşülmesi ve gerekirse kontrollü şekilde ve monitörizasyon altında anestezi derinliğinin azaltılmasının işlem başarısı ve buna bağlı şekilde hasta konforunu ve memnuniyetini arttıracağını düşünmekteyiz. | tr_TR |