Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorKaraaslan, İbrahim Çağatay
dc.contributor.authorAkel Bilgiç, Hayriye
dc.date.accessioned2020-09-17T10:34:03Z
dc.date.issued2020
dc.date.submitted2020-01-22
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/22713
dc.description.abstractFree radicals are very short-lived chemical species that contain one or more unshared electrons in their outer orbits. Free radicals, which have a highly reactive structure, act on important components of cells such as lipids, protein, deoxyribonucleic acid (DNA) and carbohydrates and cause their structure to deteriorate. There are many defense mechanism in order to prevent the formation of reactive oxygen species (ROS) and to avoid their damage. These mechanisms are called as “antioxidant defense systems” or simply “antioxidants”. The shift of the balance between antioxidant and oxidant in favor of oxidant is called oxidative stress. Oxidative stress contributes various pathological conditions and diseases including cancer, neurological disorders, hypertension, diabetes, acute respiratory distress syndrome, idiopathic pulmonary fibrosis, Chronic Obstructive Pulmonary Disease (COPD) and asthma. In this study, the response of antioxidant defense mechanism to increase oxidative stress in inflammatory cells (eosinophil, monocyte) and airway structural cells (epithelium, fibroblast, endothelium) which was involved in the pathogenesis of asthma was investigated at RNA and protein levels. To stimulate oxidative stress, cigarette smoke condensate (CSC) and tert-butyl hydroperoxide (TBHP), which are frequently used in the literature, are used. Viability / cytotoxicity tests and total oxidant measurements were performed to determine the dose and incubation time in the cells after oxidant stimulation, where death and cytotoxicity were not observed and there was a significant increase in free radicals. Appropriate dose and incubation time for each cells were determined after MTT test, LDH test, EtBr / Kalsein AM live / dead cell staining, Caspase activity measurement and total oxidant measurement. In these conditions, which are different for each cell, the cells were stimulated and the total antioxidant capacity of the cells and SOD, GPx and Catalase enzyme activities in the primary antioxidant category were measured and thus the antioxidant response of the cell was investigated at the protein level. In the last stage of the thesis, qPZR array method was used to determine the gene expression that changes when cells are stimulated under specified conditions. With this method, 84 gene expressions in the anthoxidant and oxidant pathways were determined. In line with the hypothesis of the thesis, it was assumed that asthma is a disease consisting of different phenotypes and the oxidant and antioxidant responses to oxidative damage in different cells involved in the pathogenesis will be different. As a result of the experiments, it was determined that each cell responded differently to oxidant stimulus. According to these results, the antioxidant response of eosinophil cells at the protein level is strong, monocyte cells are resistant to oxidative stress and endothelial cells, which are structural cells, are sensitive to oxidant stimulation. It is thought that the findings obtained from the thesis study will contribute to the literature in determining the cellular source of increased oxidant capacity in asthma by determining the oxidant and antioxidant response specific to different cell types and in understanding the antioxidant-oxidant balance. The antioxidant response of the cells involved in the pathogenesis of asthma against oxidative stress was evaluated collectively for the first time in this study.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherFen Bilimleri Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectOksidatif strestr_TR
dc.subjectROTtr_TR
dc.subjectAntioksidan cevaptr_TR
dc.subjectAstımtr_TR
dc.titleOksidatif Stres Karşısında Hava Yolu İnflamatuvar ve Yapısal Hücrelerinde Antioksidan Cevabın Araştırılmasıtr_TR
dc.title.alternativeDetermınatıon of The Antıoxıdant Response in The Aırway Inflammatory and Resıdent Cells Agaınst to Oxıdatıve Stress
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetSerbest radikaller, dış yörüngelerinde bir veya daha fazla ortaklaşmamış elektron bulunduran çok kısa ömürlü kimyasal türlerdir. Oldukça reaktif bir yapıya sahip olan serbest radikaller, hücrelerin lipit, protein, deoksiribonükleik asit (DNA) ve karbonhidratlar gibi önemli bileşenlerine etki eder ve yapılarının bozulmalarına neden olurlar. Serbest radikal oluşumunu ve bunların meydana getirdiği hasarı önlemek için birçok savunma mekanizması vardır. Bu mekanizmalar "antioksidan savunma sistemleri" veya kısaca "antioksidanlar" olarak adlandırılır. Antioksidan ve oksidan arasındaki dengenin oksidan lehine kayması “oksidatif stres” olarak tanımlanır. Oksidatif stres, kanser, nörolojik bozukluklar, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, akut solunum zorluğu sendromu, idiopatik pulmoner fibroz, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ve astım dahil olmak üzere pek çok patolojik durum ve hastalıklara katkıda bulunur. Tez çalışması kapsamında astım patogenezinde rol alan inflamatuvar hücreler (eosinofil, monosit) ve hava yolu yapısal hücrelerinde (epitel, fibroblast, endotel) oksidatif stres artışına karşı antioksidan savunma mekanizmasının verdiği cevap RNA ve protein düzeyinde araştırılmıştır. Oksidatif stresin uyarımı için literatürde sıklıkla kullanılan sigara dumanı kondensatı (CSC) ve tert-butil hidroperoksit (TBHP) kullanılmıştır. Oksidan uyarım sonrası hücrelerde ölüm ve sitotoksisitenin gözlenmediği ve anlamlı serbest radikal artışının olduğu dozu ve inkübasyon süresini tespit edebilmek için canlılık/sitotoksisite testleri ve total oksidan ölçümleri yapılmıştır. MTT testi, LDH testi, EtBr/Kalsein AM canlı/ölü hücre boyama, Kaspaz aktivite ölçümü ve total oksidan ölçümü sonrası her hücre için uygun doz ve inkübasyon süresi belirlenmiştir. Her hücre için farklı olan bu koşullarda hücreler uyarılarak hücrelerin total antioksidan kapasitesi ve primer antioksidan kategoride yer alan SOD, GPx ve Katalaz enzim aktiviteleri ölçülerek hücrenin vermiş olduğu antioksidan yanıt protein düzeyinde araştırılmıştır. Tez çalışmasının son aşamasında ise hücreler belirlenen koşullarda uyarıldığında değişen gen ifadesinin belirlenmesi için qPZR array yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntem ile antoksidan ve oksidan yolaklarda yer alan 84 adet gen ifadesi belirlenmiştir. Tez çalışmasının hipotezi doğrultusunda astımın farklı fenotiplerden meydana gelen bir hastalık olduğu düşünülerek patogeneze katılan farklı hücrelerde oksidatif hasara verilen oksidan ve antioksidan yanıtın da farklı olacağı öngörülmüştür. Yapılan deneyler sonucu her hücrenin oksidan uyarana karşı farklı cevap vermiş olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen bu sonuçlar doğrultusunda astım patogenezine katkıda bulunan hücrelerden eosinofil hücrelerinin antioksidan yanıtının güçlü olduğu, monosit hücrelerinin diğer hücrelere kıyasla oksidatif strese karşı dirençli olduğu ve yapısal hücrelerden ise özellikle endotel hücrelerin oksidan uyarımına karşı hassas olduğu tespit edilmiştir. Tez çalışması sonucu elde edilen bulguların, farklı hücre tiplerine özgün oksidan ve antioksidan cevabın belirlenmesi ile astımda artmış oksidan kapasitenin hücresel kaynağını belirlemede ve antioksidan-oksidan dengenin anlaşılmasında literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Astım patogenezinde rol alan hücrelerin oksidatif stres karşısında değişen antioksidan cevabı ilk defa bu çalışmada toplu olarak değerlendirilmiştir.tr_TR
dc.contributor.departmentBiyolojitr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2020-09-17T10:34:03Z
dc.fundingBilimsel Araştırma Projeleri KBtr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster