Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorCengiz, Ali Bülent
dc.contributor.authorAkbaş, Hilal
dc.date.accessioned2019-12-11T13:11:46Z
dc.date.issued2015-10-13
dc.date.submitted2015-09-14
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/16100
dc.description.abstractABSTRACT Akbas,H. Retrospectively evaluation of hospitalised children who were diagnosed with ventilator associated pneumonia. Hacettepe Unıversity Faculty of Medicine, Pediatrıcs Thesis. Ankara 2015. Ventilator associated pneumonia (VAP) is a hospital acquired infection seen frequently in intensive care units. In this study children who were diagnosed with VAP between 1 January 2008 – 31 December 2013 are evaluated retrospectively with their clinical signs, symptoms and laboratory findings. There were 174 pediatric patient hospitalised in Hacettepe Unıversity Hospital and Ihsan Dogramacı Children Hospital’s intensive care unıts. Median age of population was 5,8 month. There is no signifiant difference between gender. Most of patients were hospitalised in Cardiothoracic Surgery Intensive Care Unıt and %98 of all patients had underlying disorder mostly cardiological disorders(%40,8). There was no statistically difference between age groups according to fever, hypothermia, new onset of purulent sputum, rales, tachypnea, wheezing, worsening gas exchange, retraction, increasing respiratory secretion however bradycardia, apnea, left shift (≥ 10% band formation) on peripheric smear more seen in newborn period where as rhonci and tachycardia less seen. Radiologic findings of VAP was mostly progressive and persistent infiltration in all age groups. There wasn’t any pneumatocele or cavitation on chest graphy. Newborn patients had higher median level of hemoglobin and median leukocyte count(p= <0.001, p= 0.022). CRP level was low in newborn period (p=0.001). A. baumannii and P. aeruginosa were the most isolated microorganism from deep tracheal aspiration material where as S.epidermidis was the most isolated microorganism in blood culture and A. baumannii was the most one in central venous catheter. Mortality ratio was %43. Mortality ratio of early- onset VAP was %38,5 while mortality ratio of late onset VAP was %45,7. There was no statistically difference between mortality and onset time of VAP(p=0.202). There was no positive association between mortality and underlying disorder except ımmunsupression. Immunsupressive patients had higher mortality. There was statistically no difference between mortality and clinical signs, symptoms except wheezing. Key Words: pneumonia, ventilator-associated, risk factors, treatmenttr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherTıp Fakültesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectPnömonitr_TR
dc.subjectVentilatör ilişkilitr_TR
dc.subjectRisk faktörütr_TR
dc.subjectTedavitr_TR
dc.titleVentilatör İlişkili Pnömoni Tanısı Konulan Çocukların Retrospektif Değerlendirilmesitr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.callno2015/2340
dc.description.ozetÖZET Akbaş, H. Ventilatör ilişkili pnömoni tanısı konulan çocukların retrospektif değerlendirilmesi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Tezi. Ankara 2015. Ventilatör ilişkili pnömoni (VİP) yoğun bakım ünitelerinde sıkça karşımıza çıkan bir hastane enfeksiyonudur. Bu retrospektif çalışmada VİP tanısı konulan çocukların klinik semptomları ve laboratuvar bulguları incelenmiştir. 1 Ocak 2008 ile 31 Aralık 2013 tarihleri arasında Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi ve Erişkin Hastanesi’nde çocuk hastaların yattığı yoğun bakım ünitelerinde Amerika Birleşik Devletleri Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (Centers for Disease Control And Prevention [CDC]) kriterlerine göre VİP tanısı almış 174 çocuk incelendi. Hastaların ortanca yaşı 5,8 ay olarak saptandı. Cinsiyet açısından hastalar arasında istatistiksel anlamlı fark bulunamadı. Hastaların yarıya yakınının VİP tanısı aldığı tarihte Kalp Damar Cerrahisi Yoğun Bakım Ünitesi’nde yattığı belirlendi. Hastaların %98’inde altta yatan en az bir hastalık mevcuttu, bu en sık (%40,8) kardiyovasküler sistem ilişkili bir hastalık olarak saptandı. VİP’lerin %59,7’si erken başlangıçlıydı. VİP tanı kriterlerinden (klinik ve laboratuvar bulguları) ateş, hipotermi, pürülan balgam, ral, takipne, hışıltı, gaz değişiminde kötüleşme, retraksiyon, solunum sekresyonlarında artma bulgu ve semptomları yenidoğan, 1 aylıktan büyük – 1 yaş veya altında ve 1 yaşından büyük çocuklarda farklılık göstermedi. Yenidoğan döneminde periferik yaymada band formundaki lökositleri %10’dan fazla olan, bradikardisi, apnesi olan hastaların oranı diğer yaş gruplarına göre yüksek saptanırken, ronkusu ve taşikardisi olan hastaların oranı ise diğer gruplardan düşüktü. VİP tanısı konulan hastaların posterior anterior akciğer grafilerinde en sıklıkla saptanan bulgu progresif ve persistan infiltrasyondu(%47,1). Pnömotosel veya kavitasyon saptanan hasta yoktu. VİP’li yenidoğan hastalarda ortanca hemoglobin düzeyi ve beyaz küre sayısı diğer yaş gruplarına göre istatistiksel olarak yüksek bulundu (p= <0.001, p= 0.022). C- reaktif protein düzeyi yenidoğan hastalarda anlamlı olarak diğer gruplardan düşüktü (p=0.001). Derin trakeal aspirat kültürlerinde en sık Acinetobacter baumannii ve Pseudomonas aeruginosa üremesi olduğu, kan kültüründe en sık Staphylococcus epidermidis üremesi olduğu, santral venöz kateter kültüründe en sık A. baumannii üremesi olduğu görüldü. VİP’li hastaların %43,1’inin eksitus olduğu saptandı. Erken başlangıçlı VİP’li hastalarda mortalite %38,5 saptanırken; geç başlangıçlı VİP’li hastalarda mortalite %45,7 olduğu görüldü. Aralarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu (p=0.202). Altta yatan hastalık varlığı açısından eksitus olan ve sağ kalan hastalar arasında anlamlı farklılık saptanmadı; ancak immün yetmezliği olan hastalar arasında mortalite oranı daha yüksekti. Ateş, hipotermi, pürülan balgam, periferik yaymada band formundaki lökositlerin %10’dan fazla olması, öksürük, dispne, ral, ronkus, takipne, gaz değişiminde kötüleşme, retraksiyon, bradikardi, taşikardi, apne, solunum sekresyonlarında artış açısından değerlendirildiğinde yaşayan ve ölen VİP’li vakaların klinik ve laboratuvar bulguları farklı bulunmadı. Anahtar kelimeler: Pnömoni, ventilatör ilişkili, risk faktörü, tedavitr_TR
dc.contributor.departmentÇocuk Sağlığı ve Hastalıklarıtr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2019-12-11T13:11:46Z
dc.fundingYoktr_TR
dc.subtypemedicineThesis


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster