dc.contributor.advisor | Dinçer, Kurtuluş | tr_TR |
dc.contributor.author | Çelik, Ezgi Ece | tr_TR |
dc.date.accessioned | 2015-10-14T12:58:25Z | |
dc.date.available | 2015-10-14T12:58:25Z | |
dc.date.issued | 2012 | tr_TR |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11655/1229 | |
dc.description.abstract | As a result of the destructive effects of modernismseeking for “absolute truth”, modern epistemology defending rational based exact knowledge has been subjected so many criticism since the second half of the twentieth century. In Ancient philosophy, truth (a-letheia)that connote coming to light implicity and not considered in subject-object dualism, integrated ontological and epistemological meanings; but after Socratic thought and Latin veritas,truth considered as epistemological correctness.Considering “truth” over logical correctness and accordance ofobject caused to overlook the relation of being and knowledge. According to this, today it criticized thatthe subject-object dualism breaking of explicitness of being and oblivion of the unity of being-knowledge while seeking for static absolute truth. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Sosyal Bilimler Enstitüsü | tr_TR |
dc.subject | Truth | us_US |
dc.title | Günümüz Felsefesinde Hakikat ve Eylem Olanakları | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/doctoralThesis | tr_TR |
dc.callno | 2012/26 | tr_TR |
dc.contributor.departmentold | Felsefe | tr_TR |
dc.contributor.departmentold | Hakikat | tr_TR |
dc.contributor.departmentold | interpretation | us_US |
dc.contributor.departmentold | iktidar | tr_TR |
dc.contributor.departmentold | mass media | us_US |
dc.contributor.departmentold | kitle iletişim araçları | tr_TR |
dc.description.ozet | Modernizmin “mutlak hakikat”arayışının yıkıcı etkilerinin sonucunda, yirminci yüzyılın ikinci yarısındangünümüze kadarki süreçte, bilginin rasyonel, değişmez temellere dayandığını savunan modern epistemolojipek çokeleştiriye maruz kalmıştır.Antik felsefede saklı, örtük olanın açığa çıkması, açılması anlamına gelen veözne-nesne ikiliği üzerinden düşünülmeyen “hakikat” (a-letheia), o dönemde ontolojik ve epistemolojik bütünlüğe sahip bir kavram iken Sokratik düşünce ile daha çok bilgisel bakımdan değerlendirilmiş ve Latince karşılığı olan veritas ile nesneye uygunluk iddiasındaki bir doğrulukanlayışına karşılık gelmeye başlamıştır. Hakikatin bu şekilde –nesneye uygunluk ve mantıksal doğruluk üzerinden–değerlendirilmesi ise felsefede varlıkve bilgibağının gözden kaçırılmasına yol açmıştır. Günümüzde eleştirilen de –varlığın açıklığınınözne-nesneikiliğinde parçalanmasıyla–değişmez, statik ve mutlaklaştırılmış bir hakikat arayışının peşine düşülmüş olması ve varlık-bilgi birlikteliğinin unutuluşunda yaşamın da unutulmuş olmasıdır. | tr_TR |