Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorSönmez, Harun
dc.contributor.authorkalender, aycan
dc.date.accessioned2017-07-11T12:39:25Z
dc.date.available2017-07-11T12:39:25Z
dc.date.issued2017
dc.date.submitted30-06-30
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/3688
dc.description.abstractRockfall is a phenomenon that frequently occurs in the mountainous areas and threats vital elements such as settlements, highways, infrastructures etc. Deterministic and probabilistic rockfall analyses are effective in small areas such as railways and highways. However, due to the limitations and difficulties of these analyzes, the interest to empirical approaches using for preparation of rockfall maps of large areas, especially at the regional scale, has been increased. For the regional scale, the cone propagation approach is a practical method that only uses source area map and digital elevation model as the input parameters. The cone propagation method uses DEM for determining possible propagation zone based on simple geometric rules known as energy line angle (reach angle) and shadow angle. Energy line angle depends on various parameters such as block shape, roundness, litholology, topography, the friction between block and slope and coefficients of restitution. Therefore, development of an effective method considering geological and morphological features in determining energy line angle constitutes basis for this thesis. For this purpose, a maximum run-out score (MMP) rating was proposed for determining of maximum reach angle iv (EÇAmax_stop). In addition, several graphs were prepared at which the energy line angles can be predicted for very low, low, medium, high and very high susceptibility classes to prepare the susceptibility maps which is a measure of being affected by rockfall potential. The final stage, a Rockfall Hazard Rating (RHR) method was presented. Three different alternatives for topography were taken into account to reveal topographical effects in the rockfall hazard rating method for this study. The method was applied in Kargabedir and Sivrihisar pilot areas. It was revealed that topographical correction based on the elevation which method, developed in this study, represented the most realistic results.tr_TR
dc.description.tableofcontentsÖZET ........................................................................................................................ i ABSTRACT ............................................................................................................ iii TEŞŞEKKÜR ........................................................................................................... v İÇİNDEKİLER ........................................................................................................ vii 1. GİRİŞ ................................................................................................................. 1 1.1. Amaç ................................................................................................................ 1 1.2. Kapsam ........................................................................................................... 6 2. KAYA DÜŞMESİ HARİTALAMASINA YÖNELİK ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ......... 8 3. KAYA DÜŞMESİNİN MEKANİZMASI VE DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ 33 3.1. Kaya Düşmesinin Mekanizması İle İlgili Temel Kavramlar ............................ 33 3.2. Kaya Düşmesi Analiz ve Değerlendirme Yöntemleri ..................................... 37 3.2.1. Kaya Düşmesinin Deterministik ve Olasılıksal Analizleri ............................ 37 3.2.1. Kaya Düşmesinin Ampirik Değerlendirilmesi .............................................. 45 3.3. Bölgesel Ölçekte Kaynak Alanların Tanımlanması ........................................ 46 3.4. Menzil Mesafelerinin (Run-Out Distance) Belirlenmesi................................. 53 2.4.1. Ulaşma Açısı (Reach Angle) veya Enerji Çizgi Açısı (Energy Line Angle) Kavramları ............................................................................................................ 53 3.4.2. Gölge Açısı (Shadow Angle) Kavramı ........................................................ 59 3.5. Kaya Düşmesi Haritalarında Yayılım Zonlarının Belirlenmesi ....................... 62 4. İNCELEME ALANLARININ TANITIMI .............................................................. 67 4.1. Kargabedir Tepe’nin Konumu ve Jeolojik Özellikleri ...................................... 67 4.2. Sivrihisar’ın Konumu ve Jeolojik Özellikleri ................................................... 70 5. SAHA ÇALIŞMALARI VE ÖN DEĞERLENDİRMELER ................................... 74 5.1. Kargabedir Tepe Kaya Düşme Bölgesindeki Saha Çalışmaları ..................... 74 5.1.1. Kargabedir Tepe ve Yakın Çevresinin Üç Boyutlu Görüntü Modeli ve Sayısal Yükseklik Modelinin Oluşturulması ....................................................................... 75 5.1.2. Düşen Kaya Bloklarının Konum ve Boyutlandırılmasına İlişkin Çalışmalar 79 5.1.3. Kargabedir Tepeden Yamaç Aşağı Yüzeyin Özellikleri .............................. 84 5.1.3. Kargabedir Tepe Kaya Düşmesi Bölgesinde Kaynak Alan ve Konik Yayılım Açısına Karşılık Kaya Blok Dağılımının Belirlenmesi ............................................ 87 5.2. Sivrihisar Kaya Düşme Bölgesindeki Saha Çalışmaları ................................ 89 viii 5.2.1. Düşen Kaya Bloklarının Konum ve Boyutlandırılmasına İlişkin Çalışmalar 89 5.2.3. Sivrihisar Kaya Düşmesi Sahasında Yamaç Aşağı Yüzeyin Özellikleri ...... 90 5.2.3. Sivrhisar Kaya Düşmesi Bölgesinde Kaynak Alan ve Konik Yayılım Açısına Karşılık Kaya Blok Dağılımının Belirlenmesi......................................................... 91 6. KONİK YAYILIM YAKLAŞIMIYLA DUYARLILIK VE TEHLİKE HARİTALAMALARINDA JEOLOJİK VE MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİN ETKİLERİNE YÖNELİK ÖNERİLER ..................................................................... 95 6.1. Konik Yayılım Yaklaşımıyla Kaya Düşmesi Etkilenme Yoğunluğu Duyarlılık Haritalamasına Yönelik Öneriler ........................................................................... 96 6.2. Konik Yayılım Yaklaşımıyla Kaya Düşmesi Tehlike Haritalamasına Yönelik Öneriler .............................................................................................................. 111 6.2.1. Topoğrafik Pozisyon İndeksi (Topographic Position Index, TPI) Kavramı ve Kullanımı ............................................................................................................ 115 6.2.2. Tez Çalışmasında Önerilen Kaya Düşmesi Tehlike Haritalaması Yöntemi ........................................................................................................................... 120 7. İNCELENEN SAHALARDA KAYA DÜŞMESİ ETKİLENME YOĞUNLUĞU DUYARLILIK VE KAYA DÜLMESİ TEHLİKE HARİTALARININ ÜRETİLMESİ ... 132 7.1. Kargabedir Tepe Kaya Düşmesi Sahası...................................................... 132 7.2. Sivrihisar Kaya Düşmesi Sahası ................................................................. 148 8. SONUÇLAR VE ÖNERİLER .......................................................................... 159 KAYNAKLAR ...................................................................................................... 162 ÖZGEÇMİŞ ........................................................................................................ 172 EKtr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherFen Bilimleri Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectkaya düşmesi, sayısal yükseklik modeli, konik yayılım yaklaşımı, enerji çizgi açısı, duyarlılık haritalaması, kaya düşmesi tehlike puanlaması.tr_TR
dc.titleKONİK YAYILIM YAKLAŞIMIYLA KAYA DÜŞMESİ POTANSİYELİNİN DEĞERLENDİRİLMESİNE YÖNELİK BİR YÖNTEM ÖNERİSİtr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetKaya düşmeleri dağlık alanlarda sıklıkla yaşanan ve yerleşim alanları, karayolları, altyapılar vb. yaşamsal unsurları tehdit eden bir olaydır. Genellikle küçük sahalarda veya demiryolu ve karayolu gibi uygulamalarda deterministik ve olasılıksal kaya düşmesi analizleri etkin şekilde kullanılabilmektedirler. Ancak bu analizlerin uygulama pratiğine yönelik sınırlamaları nedeniyle özellikle bölgesel ölçekte büyük alanların kaya düşmesi haritalarının hazırlanmasında ampirik yaklaşımlara olan ilgi son yıllarda artmıştır. Kaya düşmelerine yönelik haritalama çalışmalarında pratik bir yöntem olan konik yayılım yaklaşımında sadece kaynak alan haritası ve sayısal yükseklik modelini (SYM) girdi parametresi olarak kullanması sebebiyle oldukça pratik olup, büyük alanların bölgesel olarak kaya düşmesi açısından değerlendirilmesinde öne çıkmaktadır. SYM üzerinde olası yayılım zonunun belirlenmesi ilkesini temel alan bu yöntem; Enerji Çizgi Açısı ve Gölge Açısı gibi basit bir geometrik kurala dayanan parametrelerin kullanımıyla çalışır. Enerji çizgisi açısı; kaya bloğunun şekli, yuvarlaklığı, yüzeyin jeolojik özellikleri, topoğrafyası, kaya bloğu ile topoğrafya arasındaki sürtünme direnci ve ii sıçrama katsayısı gibi çok sayıdaki değişkene bağlıdır. Bu nedenle yayılım zonunun belirlenmesinde enerji çizgi açısının seçiminde jeolojik ve morfolojik özelliklerin etkilerinin değerlendirilerek bu faktörleri de belirli ölçüde dikkate alan genelleştirilmiş ve daha etkin kullanıma sahip bir yönteminin geliştirilmesi tez konusuna temel oluşturmaktadır. Bu amaçla tez çalışması kapsamında çok sayıda parametreden etkilenen kaya bloklarının en uzak mesafelere ulaşabilme açısının (EÇAmax_stop) belirlenebilmesine yönelik bir Maksimum Menzil Puanı (MMP) sınıflaması önerilmiştir. Bu kapsamda ikici bir yenilik olarak kaya düşmesi potansiyelinden etkilenmenin bir ölçüsü olan duyarlılık haritalaması amacıyla kullanılabilecek çok düşük, düşük, orta, yüksek ve çok yüksek duyarlılık sınıflarının sınırlarına yönelik enerji çizgi açıların (EÇA) öngörülebileceği grafikler hazırlanmıştır. Bunlara ek olarak kaya düşme sahları için bir Kaya Düşmesi Tehlike Puanlaması (Rockfall Hazard Rating, RHR) önerilmiştir. Önerilen kaya düşmesi tehlike puanlama sistemine topografik etkinin dahil edilmesi amacıyla 3 farklı topografik etki yaklaşımı denenmiştir. Kargabedir tepe ve Sivrihisar kaya düşmesi bölgelerinde önerilen yöntemin uygulaması yapılmış ve tez çalışması kapsamında geliştirilen “kota bağlı olarak dereceli” topografik düzeltme yaklaşımının daha gerçekçi sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir.tr_TR
dc.contributor.departmentJeoloji Mühendisliğitr_TR
dc.contributor.authorID196549tr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster