Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorözgül, nejat
dc.contributor.authorıbrahımov, akbar
dc.date.accessioned2017-06-02T05:43:37Z
dc.date.available2017-06-02T05:43:37Z
dc.date.issued2017
dc.date.submitted2017-03-24
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/3423
dc.description.abstractISOLATED PARAAORIC LYMPH NODE METASTASIA FREQUENCY IN SURGICAL STAGED ENDOMETRIOID TYPE ENDOMETRIUM CARCINOMA Aim: Determination of isolated paraaortic lymph node metastasis frequency and risk factors is important for conservative approaches.Because when paraaortic lymph node dissection is not performed in patients with negative pelvic lymph node or negative sentinel lymph node and in the presence of isolated paraaortic lymph node metastasis; patients with Stage III C2 disease are actually considered to be in the low stage and the adjuvant treatment is inadequate and consequently the prognosis is adversely affected. This study aimed to determine the frequency of lymph node metastasis and the frequency of isolated paraaortic lymph node metastasis in endometrioid type endometrium cancer patients who underwent staging surgery and to question the necessity and anatomical level of lymphadenectomy. Material and Method: Between 2000-2015; there was total 835 endometrium cancer case to whom surgical treatment was applied and among these cases 417 patients with isolated paraaortic lymph node metastasis were included into this study. Histologic grade I-III, pelvic and paraaortic lymph node dissection cases with endometrioid histologic type tumor were included in the study. Cases with non-endometrioid histology and cases to whom para-aortic lymph node dissection was not applied; were excluded. The research was planned retrospectively. Clinicopathologic data of patients were obtained from patient files and hospital information system. Patients were staged according to the FIGO 2009 criteria. In addition, additional criteria such as peritoneal cytology and cervical-glandular involvement were also evaluated in the study patients. Survival and recurrence-related factors were determined by univariate Cox regression analysis and Significant predictors were included in the multivariate Cox regression model and independent predictors were found. xvii Results: Positive LVAI was detected in 23% of the patients, positive cervial-glandular involvement was detected in 25.2% of the patients and positive cervical-stromal involvement was detected in 15.3% of the patients. The rate of patients with positive pelvic lymph node metastasis (LNM) was 10.3% and the rate of positive patients with paraaortic lymph node metastasis was 5.3%. The overall frequency of isolated paraaortic lymph node metastases was found to be 1.19% in total population. The median total lymph node count was 30 (range 5-108). The proportion of patients with a total number of lymph nodes less than 10 was 2.6% (n: 11). There was no significant difference in risk of developing recurrence when patients with isolated paraaortic lymph nodes were compared to patients without isolated paraaortic lymph nodes. In all patients with isolated paraaortic LNM, tumor size was 2 cm and among these patients more than 40% were grade III. In addition, common independent predictors of retroperitoneal LNM and paraaortic LNM were found to be LVAI and cervical-glandular involvement. Conclusion: LVAI and cervical glandular involvement were determined as common independent markers for retroperitoneal LNM and paraaortic LNM in our study. These independent predictors are important because they directly or indirectly cause risk for survival and recurrence depending on the relationship of histological factors to each other. It is important to mention that lymphadenectomy is indicated in these findings. In addition, in patients with isolated paraaortic LNM, a large tumor size and low survival may be considered as an indication of the necessity of lymphadenectomy in these patients. Key words: Endometrial cancer, lymph node metastasis, isolated paraaortic lymph node involvementtr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherTıp Fakültesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/restrictedAccesstr_TR
dc.titleCerrahi Evrelenmiş Endometrioid Tip Endometrium Kanserinde İzole Paraaortik Lenf Nodu Metastazı Sıklığıtr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetCERRAHİ EVRELENMİŞ ENDOMETRİOİD TİP ENDOMETRİUM KANSERİNDE İZOLE PARAAORTİK LENF NODU METASTAZI SIKLIĞI Amaç: İzole paraaortik lenf nodu metastazı sıklığı ve risk faktörlerinin belirlenmesi konservatif yaklaşımlar açısından önemlidir. Çünkü pelvik lenf nodu negatif olan veya sentinel lenf nodu negatif olan hastalarda, paraaotik lenf nodu diseksiyonu yapılmadığında, izole paraaortik lenf nodu metastazı varlığında, aslında EvreIII C2 hastalığı olan hastalar yanlış olarak düşük evre kabul edilmekte ve adjuvan tedavileri eksik kalmakta ve sonuç olarak prognoz olumsuz etkilenmektedir. Bu çalışmada evreleme cerrahisi yapılan endometrioid tip endometrium kanseri hastalarında lenf nodu metastazı sıklığı ve izole paraaortik lenf nodu metastazı sıklığının saptanması ve lenfadenektominin gerekliliğinin ve anatomik seviyesinin sorgulanması amaçlandı. Gereç ve yöntem: Bölümünde 2000-2015 tarihleri arasında cerrahi tedavi uygulanan 835 endometrium kanseri vakası olup izole paraaortik lenf nodu metastazı olan 417 hasta çalışmaya alındı. Endometrioid histolojik tip tümörü olan, Histolojik grade I-III, Pelvik ve paraaortik lenf nodu diseksiyonu uygulanan olgular araştırmaya dahil edildi. Paraaortik lenf nodu diseksiyonu yapılmayan ve Non-endometrioid histolojiye sahip olgular çalışma dışı bırakıldı. Araştırma retrospektif olarak planlandı. Hastaların kliniko-patolojik verileri hasta dosyaları ve hastane bilgi sisteminden elde edildi. Hastalar FIGO 2009 kriterlerine göre evrelendirildi. Ayrıca çalışmaya alınan hastalarda periton sitolojisi ve servikal glandüler tutulum gibi ek kriterler de değerlendirilmiştir. Sağkalım ve rekürrens ile ilişkili faktörler tek değişkenli Cox regresyon analizi ile belirlendi ve anlamlı bulunanlar çok değişkenli Cox regresyon modeline dahil edilerek bağımsız prediktörler saptandı. Bulgular: Hastaların %23’ünde LVAİ pozitif, %25,2’sinde Servikal glanduler tutulum pozitif ve %15,3’ünde Servikal stromal tutulum pozitif olarak saptandı. Pelvik lenf nodu metastazı (LNM) pozitif olan hasta oranı %10,3, xv Paraaortik lenf nodu metastazı pozitif hasta oranı %5,3 olarak saptandı. Tüm popülasyonda izole paraaortik lenf nodu metastazı sıklığı %1,19 olarak saptandı. Ortanca total lenf nodu sayısı 30 (aralık 5-108) idi. Total lenf nodu sayısı 10’dan küçük olan hastaların oranı %2,6 (n:11) idi. İzole paraaortik lenf nodu olan hastalarda olmayanlara kıyasla rekürrens gelişme riski açısından anlamlı fark bulunmadı. İzole paraaortik LNM olan hastaların tümünde tümör boyutu 2 cm ve üzeri ve %40’ı grade III olarak saptandı. Ayrıca Retroperitoneal LNM ve paraaortik LNM’yi öngören ortak bağımsız prediktörler LVAİ ve servikal glandüler tutulum olarak saptandı. Sonuç: Araştırmamızda retroperitoneal LNM ve paraaortik LNM için ortak bağımsız belirteçler olarak LVAİ ve servikal glandüler tutulumu saptanmıştır. Bu bağımsız prediktörler, direk yada histolojik faktörlerin birbirleriyle olan ilişkisine bağlı olarak dolaylı bir şekilde sağkalım ve rekürrens açısından risk oluşturmaları önem teşkil etmektedir. Bu bulgular ışığında lenfadenektominin gerekliliğini belirtmesi önemlidir. Ayrıca izoleparaaortik LNM olan hastalarda, tümör çapının büyük olması ve sağkalımın düşük olması bu hastalarda lenfadenektominin gerekliliğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Anahtar Sözükler: Endometriyel kanser, lenf nodu metastazı, izole paraaortik lenf nodu tutulumutr_TR
dc.contributor.departmentKadın Hastalıkları ve Doğumtr_TR
dc.subtypemedicineThesis


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster