Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorKarasu, Rauf
dc.contributor.authorTopcan, Utku
dc.date.accessioned2023-03-08T10:50:35Z
dc.date.issued2022-12
dc.date.submitted2022-12-21
dc.identifier.citationTopcan, U., Anonim Şirket Pay Sahiplerinin Vazgeçilemez Nitelikteki Hakları ve Bu Hakların İhlalinin Hukuki Neticeleri, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara, 2022.tr_TR
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/29468
dc.description.abstractThe inalienable rights of the shareholders in a joint stock company (“JSC”), are regulated, using the term expressly, for the first time under the Turkish Commercial Code No. 6102, in the context of the limitations on the alteration of the AoA (art. 452), and amongst the grounds for nullity of the resolutions of the board of directors (art. 391/1.c) and the general assembly (art. 447/1.a and b). However, the fact that the grounds for nullity specific to the law of JSCs, in particular the inalienable rights, are not listed numerus clauses, has raised legal security concerns. Considering the severe consequences of nullity in the law of JSCs, it is vital to examine the inalienable rights in a holistic manner and to discuss the pecularities of their violations. Although these rights are listed among the grounds for "nullity", the doctrine of "qualified violation of inalienable rights", developed by the Swiss doctrine and widely accepted also in Turkish law, argues that nullity shall be applied only in "qualified violations" of said rights, and that this condition shall be met by a resolution with an "abstract-general" content. Our study consists of three parts. In the first, the status of inalienable rights amongst other shareholder rights, with special reference to their relationship with the vested rights, is determined and their relationship with fundamental principles of the law of JSCs is analysed. In the second, inalienable rights, which are regulated in a complex manner, are analysed systematically and the criteria for the determination of “other” inalienable rights are further discussed. In the last part, pursuant to the doctrine of "qualified violation", the pecularities in the violation of inalienable rights by either bodies, and in this sense, the line between nullity and annulability are discussed in light of Turkish and Swiss jurisprudences.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherSosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectVazgeçilemez Haklartr_TR
dc.subjectNitelikli ihlaltr_TR
dc.subjectButlantr_TR
dc.subjectİptal edilebilirliktr_TR
dc.subjectGenel kurultr_TR
dc.subjectYönetim kurulutr_TR
dc.subject.lcshK- Hukuktr_TR
dc.titleAnonim Şirket Pay Sahiplerinin Vazgeçilemez Nitelikteki Hakları ve Bu Hakların İhlalinin Hukuki Neticeleritr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetAnonim şirket pay sahiplerinin vazgeçilemez nitelikteki hakları, bu terim açıkça kullanılarak ilk defa 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda esas sözleşmenin değiştirilmesinin sınırı bağlamında (m. 452) ve yönetim kurulu (m. 391/1.c) ile genel kurul kararlarının butlanını (m. 447/1.a ve b) gerektiren sebepler arasında düzenlenmiştir. Ne var ki anonim şirketler hukukuna özgü butlan sebeplerinin, daha özelde vazgeçilemez hakların, numerus clauses sayılmamış olması, hukuk güvenliği endişelerini de beraberinde getirmiştir. Butlan yaptırımının anonim şirketler hukukunda doğurabileceği ağır sonuçlar dikkate alındığında, vazgeçilemez hakların bütünsel olarak incelenmesi ve bu hakların ihlalinde özellik arz eden durumların tartışılması gerekmektedir. Anılan haklar her ne kadar her iki organ kararı bakımından “butlan” sebepleri arasında sayılmışsa da, temel olarak İsviçre öğretisince geliştirilen ve Türk hukukunda da yaygın olarak kabul edilen “nitelikli ihlal” öğretisi uyarınca, bu hakların yalnızca nitelikli ihlallerinde butlan yaptırımının uygulanması ve bu şartın da, “soyut-genel” içerikli bir kararın varlığı durumunda karşılanmış olacağı savunulmaktadır. Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, vazgeçilemez hakların, özellikle müktesep haklarla ilişkisi çerçevesinde, pay sahipliği hakları arasındaki konumu tespit edilmiş ve bu hakların anonim şirketler hukukunun temel ilkeleriyle ilişkisi incelenmiştir. İkinci bölümde, mevzuatta karmaşık bir görünüme sahip vazgeçilemez haklar, sistematik olarak incelenmiş ve “diğer” vazgeçilemez hakların tespitine ilişkin ölçütler ortaya konmuştur. Üçüncü bölümde ise, “vazgeçilemez hakların nitelikli ihlali” öğretisi uyarınca, bu hakların her iki organ eliyle ihlalinde özellik arz eden hususlar ve bu anlamda butlan ile iptal edilebilirlik yaptırımları arasındaki sınır, Türk ve İsviçre yargı kararları ışığında tartışılmıştır.tr_TR
dc.contributor.departmentÖzel Hukuktr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2023-03-08T10:50:35Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster