Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorBinark, Mutlu
dc.contributor.authorKaya, İpek
dc.date.accessioned2020-07-17T13:24:44Z
dc.date.issued2020
dc.date.submitted2020-06-05
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/22435
dc.description.abstractIn Turkey, the economy began to apply neoliberal policies in the 1980s. Thus, structural transformations occurred in the field of journalism. Newspapers were organized as commercial enterprises, dependence on advertisements increased, and monopolization trends occurred in the field of journalism. As the economic capital required for entry into the journalism field increased, the intervention of the political field in the field of journalism became easier. The fact that the field of journalism, which is expected to be an autonomous area, has become dependent on the economic and political fields has deepened the “independence” crisis of the journalism field. The transformations in the field of journalism at the end of the 1990s, the decrease in trust in newspapers and journalists and the loss of reputation of the journalism profession have increased their search for self-control in the field of journalism. The purpose of self-regulation practices is to establish a self-regulation mechanism independent of state control and capital owners, and to ensure journalism in accordance with journalistic professional ethics. One of the self-regulation mechanisms implemented for this purpose is ombudsman. Different names such as reader editor, reader representative, reader advocate can be used for ombudsman practice in journalism. In Turkey, this practice is commonly referred to as reader representatives. In the field of journalism in Turkey, a self-regulatory mechanism that reads the representative application for the first time applied in the daily Milliyet in 1999, it has become widespread in years. The aim of this study is to examine the readers' experiences as to what kind of application the readership representative finds trying to institutionalize as an autonomous sub-field within the field of journalism. The aim of this research is to discuss both the dependency of the field of journalism with a heterogeneous quality to other fields and the problems faced by the readers' representatives. For this purpose, interviews were made with the representatives of the readers who were the representatives of Milliyet, Hürriyet, Sabah, and Cumhuriyet, and these interviews were evaluated in accordance with the purpose of the research. Keywords: journalism, ombudsman, reader representative, Bourdieutr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherSosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectGazeteciliktr_TR
dc.subjectOmbudsmanlıktr_TR
dc.subjectOkur Temsilciliğitr_TR
dc.subjectPierre Bourdieutr_TR
dc.titleGazetecilik Alanında Etik Tartışmalar ve Ombudsmanlık: Türkiye Örneğitr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/masterThesistr_TR
dc.description.ozetTürkiye ekonomisinin 1980’li yıllarda neoliberal politikalara yönelmesi gazetecilik alanında yapısal dönüşümlere neden olmuştur. Gazeteler ticari işletmelere benzer biçimde işlemeye başlamış, reklamlara olan bağımlılık artmış, gazetecilik alanında tekelleşme eğilimleri yaşanmıştır. Gazetecilik alanına giriş için gerekli olan ekonomik sermaye hacmi arttıkça siyasal alanın gazetecilik alanına müdahalesi de kolaylaşmıştır. Özerk bir alan olması beklenen gazetecilik alanının ekonomik alana ve siyasal alana bağımlı duruma gelmesi gazetecilik alanının “bağımsızlık” krizini derinleştirmiştir. 1990’lı yılların sonunda gazetecilik alanında yaşanan dönüşümler, gazetelere ve gazetecilere olan güvenin azalması, gazetecilik mesleğinin itibar kaybetmeye başlaması gazetecilik alanında öz-denetim arayışlarını arttırmıştır. Öz-denetim uygulamalarının amacı devlet kontrolünden ve sermaye sahiplerinden bağımsız bir öz denetleme mekanizması ortaya koymak, gazetecilik meslek etiğine uygun gazetecilik yapılmasını sağlamaktır. Bu amaçla uygulamaya konulan öz-denetim mekanizmalarından biri de ombudsmanlıktır. Gazetecilik alanında ombudsmanlık uygulaması için okuyucu editörü, okur temsilcisi, okur savunucusu gibi farklı adlandırılmalar kullanılmaktadır. Türkiye’de ise bu uygulama yaygın olarak okur temsilcisi olarak adlandırılmaktadır. Türkiye’de gazetecilik alanında bir öz-denetim mekanizması olan okur temsilciliği uygulaması ilk kez 1999 yılında Milliyet Gazetesi’nde uygulanmış, yıllar içerisinde yaygınlaşmıştır. Bu araştırmanın amacı gazetecilik alanı içerisinde özerk bir alt alan olarak kurumsallaşmaya çalışan okur temsilciliğinin nasıl bir uygulama alanı bulduğunu okur temsilcilerinin deneyimleri üzerinden incelemektir. Heteronom bir niteliğe sahip olan gazetecilik alanının başka alanlara olan bağımlılığının ve okur temsilcilerinin gazetecilik alanında yaşadıkları sınırlılıkların tartışıldığı bu çalışmada, Milliyet, Hürriyet, Sabah, Cumhuriyet gazetelerinde okur temsilciliği yapmış ve yapmakta olan okur temsilcileriyle görüşmeler yapılmış ve bu görüşmeler araştırmanın amacına uygun bir biçimde değerlendirilmiştir. Anahtar kelimeler: gazetecilik, ombudsmanlık, okur temsilciliği, Bourdieutr_TR
dc.contributor.departmentİletişim Bilimleritr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2020-07-17T13:24:44Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster