dc.contributor.advisor | Çalış, Sema | tr_TR |
dc.contributor.author | Sarıgöl, Elif | tr_TR |
dc.date.accessioned | 2015-10-14T12:32:16Z | |
dc.date.available | 2015-10-14T12:32:16Z | |
dc.date.issued | 2013 | tr_TR |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11655/1156 | |
dc.description.abstract | Medical device is a
suitable substrate for bacteria in order to form biofilm which causes a high resistance
to used antibiotics and slow or incomplete penetration of antibiotic to infected area,
which makes the treatment of medical device-related (MDRO) osteomyelitis more
difficult. Therefore, drug delivery system with direct injection to the infected site
without surgery is required for the treatment of MDRO. Hence, breaking of biofilm
and high antibiotic concentration which required for long term therapy could be
provided. In this study vancomycin hydrochloride (VA) was encapsulated in low,
medium and high molecular weight biocompatible-biodegradable polycaprolactone
(PCL) polymer and is used to prepare VA encapsulated microspheres. After
preparation of the microspheres are sterilized by gamma irradiation and before and
after sterilization microspheres were characterized through particle size
determination, encapsulation efficiency, surface morphology determinations, in vitro
release studies, DSC thermograms and FT-IR spectrums. After these studies,
thermosensitive chitosan and pluronic gels carrying serratiopeptidase (SP) enzyme,
VA and VA loaded PCL microspheres were prepared and characterized through
reological properties and in vitro VA and SP release properties. By the way, an in
vitro biofilm model was developed and after the antibiofilm activity studies the most
effective gel formulation was chosen for in vivo pilot studies. The results indicated
that the biofilm, the most important part for the treatment of MDRO, is successfully
broken by the chosen gel formulation. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Sağlık Bilimleri Enstitüsü | tr_TR |
dc.subject | Vancomycin hydrochloride, Serratiopeptidase, Biofilm based osteomyelitis, PCL microspheres, Thermosensitive gels, local drug delivery Vankomisin hidroklorür, serratiopeptidaz, biyofilm bazlı osteomyelit, PCL mikroküre, termosensitif jel, lokal ilaç taşınması | tr_TR |
dc.title | Tıbbi Cihaz Uygulamalarına Bağlı Olarak Gelişen Biyofilm Bazlı Osteomiyelit Tedavisi Için Polimerik Ilaç Taşıyıcı Sistemlerin Formülasyonu Ve Değerlendirilmesi | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/masterThesis | tr_TR |
dc.callno | 2013/277 | tr_TR |
dc.contributor.departmentold | Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalı | tr_TR |
dc.description.ozet | Tıbbi cihaz
uygulamalarına bağlı olarak gelişen biyofilm bazlı osteomiyelitte (BBMCKO),
biyofilm kullanılan antibiyotiklere karşı yüksek oranda direnç göstermekte ve
antibiyotiğin enfekte olan dokuya yetersiz veya gecikmiş penetrasyonuna neden
olarak tedaviyi daha da zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, BBMCKO’nun tedavisi için,
cerrahi bir girişim gerektirmeksizin bölgeye direkt enjeksiyon ile uygulanabilecek,
bölgede oluşmuş olan biyofilmi kırarak enfeksiyonu tedavi için uzun süreli tedavi
dozunda antibiyotik konsantrasyonunu sağlayabilecek ilaç taşıyıcı sistemlere ihtiyaç
vardır. Bu tez çalışmasında, düşük, orta ve yüksek olmak üzere üç farklı molekül
ağırlığındaki biyouyumlu-biyoparçalanır özellikteki polikaprolakton (PCL) polimeri
kullanılarak, metisilin rezistan Staphylococcus aureus enfeksiyonlarının tedavisinde
birinci sırada tercih edilen antibiyotik olan vankomisin hidroklorürü (VA) içeren ve
kontrollü salımını sağlayacak mikroküreleri hazırlanmış, gamma radyasyon ile
sterilize edilmiş ve sterilizasyon öncesi ve sonrası mikrokürelerin üretim verimi,
partikül büyüklüğü, yüzey morfolojisi, VA yükleme etkinliği, in vitro VA salım
profilleri ve yapısal özellikleri açısından in vitro karakterizasyonları yapılmıştır. Bu
çalışmalar sonrasında, VA yüklü PCL mikroküreleri ve serbest halde, antibiyofilm
aktivitesi olduğu bildirilen enzim yapıdaki serratiopeptidaz (SP) ile VA’yı içeren
termosensitif kitosan ve pluronik jel formülasyonları hazırlanmış, reolojik yönden ve
in vitro VA ve SP salım profilleri açısından değerlendirilmiştir. Ayrıca in vitro
koşullarda biyofilm oluşturulmuş, jel formülasyonlarından antibiyofilm aktivitesi en
yüksek olanı seçilerek in vivo pilot çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucu,
BBMCKO’nun tedavisinde önemli bir basamak olan biyofilmin kırılması
başarılmıştır. | tr_TR |