Dişlerle Zamanda Yolculuk
Özet
Dişlerimiz, henüz yürümeye ve konuşmaya başlamadan bebekliğimizde ilk tanıştığımız organımızdır. Önce süt, ardından sürekli diş olarak ömür boyu bize hizmet eden dişlerimize sindirim sistemimizde besinlerin ağızda ilk hazma hazırlandığı aşamada önemli görevler düşer. Kesme, kırma, parçalama, ezme ve öğütme işlevlerini görecek biçimde yapılanmışlardır. Sabah uyandığımızda çalıştırmaya başlar, akşam yatıncaya kadar yaşamımızı sürdürmemiz için vazgeçilmez sayılan besinlerimizin çiğnenmesinde bıkmadan usanmadan onları kullanırız. Üstlenmiş oldukları bu yoğun görev gereği iskelet sistemimizin en sert ve dayanıklı kısmıdır. Kuşkusuz, her organımız gibi dişlerimiz de bizlerle beraber yaşlanmaktadır. Yaşımız ilerledikçe zamanla çeşitli nedenlerle onları birer birer kaybediyoruz. Ancak, günümüzde her ne kadar bu eksikliğimizi giderecek her çeşit protezi yaptırtmamız mümkün olsa da, hiçbir şey doğalı ile boy ölçüşemez ve onun yerini tutamaz. Dolayısıyla dişlerimize yaşadığımız sürece çok iyi bakalım ve onları koruyalım.
Dişler hakkında bildiklerimizi ve bilmediklerimizi gündeme getirirken, değerli okuyucularımın ilgilerine sunduğum bu küçük çalışma ortaya çıktı. Aslında diş, bizler için olduğu kadar birçok canlının da gün boyu kullandığı yaşamsal bir organdır. Bu nedenle, insan da dahil, en basit canlılardan memelilere kadar uzanan zincir içinde genel ve oldukça sade bir anlatımla, okuyucuyu fazla sıkmadan, ama onu diş hakkında elverdiğince, dilimin döndüğünce aydınlatmaya çalışarak dişin bir bakıma öyküsünü gözler önüne sermeye çalıştım.
Bu kitabın önemli bir kısmını insan diş sistemine ayırdım. Önce diş hakkında kısa bir anatomik bilgi vermeye çalıştım. Süt ve sürekli dişleri ayrı ayrı tanıttıktan sonra, bunların ağızda ilk göründükleri yaşlar hakkında gerekli bilgileri tablolar üzerinde gösterdim. İnsan diş sistemini diğer canlılardan ayıran belli başlı özellikleri belirtmeye çalıştım. Ayrıca, dişlerimizin boyutsal olarak zaman içinde nasıl bir evrim geçirmiş olduğunu okuyucunun ilgisine sunmayı amaçladım.
Okuyucuyu, diş rahatsızlıkları ve beslenme alışkanlıkları arasındaki ilişki çerçevesinde; biyolojik, kültürel ve çevresel etmenlerin belirleyici etkisini dikkate almak suretiyle tarih öncesi çağlardan başlayarak, daha doğrusu ilk insandan günümüze kadar uzanan yaklaşık 2 milyon yıllık bir zaman yolculuğuna çıkarmaya çalıştım. Geçmiş çağlarda atalarımızın, yaşam biçimlerine bağlı olarak dişlerinde ne gibi sorunlar yaşadıkları, diş apsesi ve diş çürüğüyle insanoğlunun ne zaman tanıştığı, ilk diş tedavisine ne zaman başladığı, ağrıyan dişlerini bilinçli olarak ne zaman çektirdiği, kürdanla dişlerini ne zaman temizlemeye çalıştığı ya da ilk protezi ne zaman kullandığı gibi okuyucunun da merakını uyandıracak bir çok soruya, var olan bilgilere dayanarak, bu küçük kitap içinde yer vermeye çalıştım. Kuşkusuz bunu yaparken bazı eksiklerim ya da hatalarım da olmuştur. Bu konularda siz değerli okuyucularımdan gelecek her türlü yapıcı öneri ve eleştiriye şimdiden teşekkür ediyorum.