Show simple item record

dc.contributor.advisorTopaloğlu, Haluktr_TR
dc.contributor.authorKarakaya, Merttr_TR
dc.date.accessioned2015-10-14T09:50:39Z
dc.date.available2015-10-14T09:50:39Z
dc.date.issued2014tr_TR
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/824
dc.description.abstractCongenital myopathies are a group of inherited muscle disorders presenting in childhood and mainly diagnosed by muscle biopsy. Nemaline myopathy, centronuclear myopathy, core myopathy and congenital fiber type disproportion consist the most common forms. A clinical and genetic overlap is frequently seen in different forms of congenital myopathies as well as similar histopathologic features may be seen in different clinical presentations and genetic mutations. Thus, an integrated approach is essential to reach a diagnosis and develop appropriate therapies. The aim of this study is to make clinical and histopathological assessment and identify causative genes and proteins of congenital myopathy patients in our hospital. We have reviewed the patients diagnosed with congenital myopathy between 2003-2013. Clinical information was obtained from medical records. Patients who were able to come to hospital were re-examined and their last clinical status was annotated. Muscle biopsies were reevaluated and reclassified according to most recent literature data. In collaboration with Boston Children’s Hospital Genetics/Genomics department, we have studied the DNA samples to look for known congenital myopathy genes from the patients whose clinical picture and histopathological features are evidently typical. For the patients who did not have such features, their samples were sent for whole exome sequencing in order to identify new causative genes. In the case of exploring an unknown gene, we have planned functional studies to look for any genotype-phenotype correlation. There were 90 non-related cases, whose age of biopsy ranged from 6 days to 17 years. Mean age was different in each congenital myopathy subgroup. There was no significiant difference between males and females. Consanguinity was present in %58 of patients. Histopathological classification yielded 30 patients of nemaline myopathy, 11 with core myopathy, 14 with centronuclear myopathy and 5 with congenital fiber type disproportion. In 30 patients, muscle biopsy showed features suggestive for congenital myopathy but not sufficient to classify into a single subgroup. DNA samples from 43 patients were analysed. Some analyses were culminated with clear results. The genes that were recently shown to cause congenital myopathy (e.g. KLHL40, TTN, SPEG) were identified as well as other known congenital myopathy genes (e.g. RYR1, SEPN1, TPM3, ACTA1). This study is the largest systematic review of the congenital myopathies in Turkey. Genetic studies are explicitly gaining dominancy in these diseases, which help us to identify new genes, elaborate new pathogenetic mechanisms and design new therapeutic approaches. However, it is not always feasible to access genetic tests and to get insufficient data is not rare. In this case, identifying certain clinical phenotypes along with histopathological (and/or genetic) data could obtain substantial information about the prognosis of the disease and therapeutic interventions.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherTıp Fakültesitr_TR
dc.subjectCongenital myopathiestr_TR
dc.titleKonjenital Myopatilerde Klinik, Histopatolojik ve Genetik Değerlendirmetr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesisen
dc.callno2014/1697tr_TR
dc.contributor.departmentoldÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalıtr_TR
dc.description.ozetKonjenital myopatiler erken çocukluk döneminde bulgu veren, tanısı kas biyopsisiyle konulan genetik bir hastalık grubudur. Nemalin myopati, Sentronükleer myopati, Kor myopatisi ve Konjenital lif tipi uyumsuzluğu en sık görülen alt tiplerdir. Farklı konjenital myopati tipleri benzer genetik ve klinik özellikler taşıyabilmektedirler. Aynı zamanda farklı genetik ve klinik özelliklere sahip hastalarda benzer histopatolojik bulgulara rastlanabilmektedir. Hastalığın tanısının konulması ve uygun tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesi için hastaların kas biyopsisi bulgularıyla beraber hem klinik hem de genetik açıdan bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerekir. Çalışmanın amacı konjenital myopati hastalarının klinik-histopatolojik değerlendirmesinin yapılması ve hastalıktan sorumlu olan genlerin ve proteinlerin tanımlanmasıdır. Hastanemizde 2003-2013 yılları arasında konjenital myopati tanısı alan hastaların retrospektif olarak klinik değerlendirilmesi yapılmış; ulaşılabilen hastalar muayeneye çağırılıp en son klinik durumları gözlenmiştir. Histopatolojik ve klinik bulgular korelasyon yönünden incelenmiş, sınıflandırılamayan vakalar güncel bilgiler ışığında tekrar değerlendirilmiştir. Genetik incelemeler Boston Çocuk Hastanesi Genetik-Genomik bölümünde yapılmıştır. İlk olarak hastalıkla ilişikili olduğu bilinen genlere bakılmış, bilinen bir gende mutasyon saptanmayan hastalarda tüm ekzom sekanslama metoduyla hastalık yapıcı diğer genler araştırılmıştır. Keşfedilen her yeni mutasyon için genotip-fenotip korelasyonu kurulması ve hastalık etkeni olduğunu kanıtlamak için fonksiyonel çalışmalar yapılması planlanmıştır. Çalışmaya alınan 90 hastanın yaş dağılımı 6 gün ile 17 yaş arasında izlenmiş olup, ortalama yaş farklı konjenital myopati tipleri arasında değişiklik göstermiştir. Kız/erkek oranında belirgin fark görülmemiştir. Akraba evliliği %58 oranında rastlanmıştır. Otuz hasta nemalin myopati, 14 hasta sentronükleer myopati, 11 hasta kor myopatisi, 5 hasta konjenital lif tip uyumsuzluğu tanısı almıştır. Otuz hastanın kas biyopsisinde belirgin myopatik değişiklikler görülmesine rağmen herhangi bir yapısal sınıflandırmaya dahil edilememiştir. Kırk üç hastanın DNA örneğinden genetik analiz yapılmıştır. Genetik çalışması sonuçlanan hastalarda bilinen konjenital myopati genlerinin (RYR1, SEPN1, TPM3, ACTA1) yanı sıra konjenital myopati etkeni olduğu yeni gösterilen KLHL40, TTN, SPEG genlerinde mutasyon bulunmuştur. Çalışma konjenital myopatiler konusunda Türkiye’den yapılan en kapsamlı sistematik çalışma olması açısından önem taşımaktadır. Genetik çalışmaların gittikçe hakimiyet kazandığı bu hastalık grubunda, hastalığa neden olan yeni bir gen bulunması, altta yatan patogenetik mekanizmaları açıklamamıza yardımcı olmakta, hastalık hakkında yeni bilgiler kazandırmakta ve olası tedaviler için model oluşturmaktadır. Ancak genetik çalışmanın yapılamadığı ya da sonuç veremediği durumlar nadir değildir. Bu nedenle belli klinik fenotiplerin tanımlanması, histopatolojik ve/veya genetik veriler eşliğinde hastalığın prognozu ve alınabilecek önlemler konusunda önemli bilgi sağlamaktadır.tr_TR
dc.subtypemedicineThesis


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record