dc.contributor.advisor | Alikaşifoğlu, Ayfer | tr_TR |
dc.contributor.author | Işık, Emregül | tr_TR |
dc.date.accessioned | 2015-10-14T09:50:39Z | |
dc.date.available | 2015-10-14T09:50:39Z | |
dc.date.issued | 2013 | tr_TR |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11655/822 | |
dc.description.abstract | The aim of this study was to determine the causes of
hyperthyroidism in children and adolescents and evaluate clinical course and
treatment results of Graves disease which is the major cause of hyperthyroidism in
this age group. The study population consisted of 80 patients who were diagnosed as
hyperthyroidism between 2000-2012 at Hacettepe University Division of Pediatric
Endocrinology. The diagnosis of hyperthyroidism was based on demonstration of
elevated serum free T3 and/or free T4 levels in combination with suppressed TSH
levels and clinical signs of hyperthyroidism. Graves disease was defined in the
presence of clinical and laboratory signs of hyperthyroidism with positive TSH
receptor antibodies or ophthalmopaty. Hashimoto thyroiditis was diagnosed in the
presence of clinical signs and symptoms of hyperthyroidism with negative TSH
receptor antibodies and elevated thyroid autoantibodies and/or goiter, increased
thyroid echogenity on ultrasonography. Relapse was defined as reoccurance of signs
and symptoms of hyperthyroidism after at least 18 months of antithyroid drug
treatment. Clinical and laboratory data concerning presentation symptoms, signs,
thyroid hormones and thyroid antibody levels, treatment regimes, side effects and
treatment outcome were retrieved from patient files. The causes of hyperthyroidism
were Graves disease in 62 patients, Hashimoto’s thyroiditis in 13 patients, drug or
cytokine induced in 4 patients, and TSH receptor activating mutation in 1 patient.
The medical records of 62 patients with GD (45 girls and 17 boys ) were examined.
Patients with Graves disease presented at the mean age of 11.59±3.65 years, 62.9%
of them were pubertal at presentation. Graves disease was seen more often in girls
than in boys at puberty. The ratio of girls to boys was 1,3/1 before puberty whereas it
was 4,6/1 at puberty (p=0,031). Fifteen patients (24.2%) with Graves disease had
family history of hyperthyroidism. At presentation, all patients with Graves disease
were started on antithyroid drug treatment. Twenty patients were treated with
antithyroid drugs alone, 15 of whom were euthyroid and 5 were hypothyroid after a
mean treatment period of 31.86±19.21 months. Twentyfour (60%) patients had
vii
relapse after mean 36,39±12,62 months of antithyroid drug treatment when the drug
was stopped or the dose was decreased. In the follow-up, 19 patients were given
radioiodine (RAI) treatment. Two doses of RAI were required in 5 patients whose
first radioiodine doses were less than 150 μCi/gram of thyroid tissue. Therefore, we
recommend that RAI dose should be at least 150 μCi/gram of thyroid tissue to
achieve hypothyroidism and avoid thyroid malignancy. Surgery was performed in 11
patients. The most common causes of surgery or radioiodine treatment were relapse
or not achieving remission with medical treatment, antithyroid drug side effects or
multinodular goiter. Antithyroid drug side effects were observed in 19 patients
(30.6%) with Graves disease which were as follows: elevated transaminases in
12,9%, leukopenia in 9,7%, thrombocytopenia in 3,2%, arthritis/ arthralgia in 3,2%
and allergic rash in 1,6% of patients. Antithyroid drug side effects were seen more
frequently in prepubertal patients than pubertal patients (43,5% versus 23,1%).
Transaminase elevation was observed in six (26,1%) of the prepubertal patients
whereas it was seen in two (5,1%) of the pubertal patients (p=0,018). Antithyroid
drugs are considered as the first treatment choice in patients younger than 10 years
old but transaminase levels should be monitored closely at this age group.
Prepubertal patients with Graves disease had significantly lower body mass index
SDS than pubertal patients (p=0,037). Two patients with Graves disease were found
to have thyroid papillary carcinoma, both had multiple thyroid nodules. Fine needle
aspiration cytology was suspicious in one and benign in the other patient while
thyroidectomy revealed thyroid carcinoma in both of them. Surgery should be
preferred in patients with high TSH receptor antibodies, thyroid nodules or large
thyroid in the case of medical treatment failure. Medical treatment duration was
significantly shorter in Hashimoto thyroiditis reflecting the transient period of
hyperthyroidism (p=0,003). Free T3, free T4 were significantly higher and TSH was
significantly lower in Graves disease than in Hashimoto thyroiditis (p<0,001,
p=0,002, p=0,038). Graves disease should be considered in patients with severe
hyperthyroidism and in the presence of long term antithyroid drug requirement. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Tıp Fakültesi | tr_TR |
dc.subject | Graves disease | tr_TR |
dc.title | Çocuk ve Adölesan Yas Grubundaki Hipertiroidili Olguların Değerlendirmesi ve Uzun Süreli Izlemi | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/doctoralThesis | en |
dc.callno | 2013/373 | tr_TR |
dc.contributor.departmentold | Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı | tr_TR |
dc.description.ozet | Bu çalısmanın amacı çocuk ve adölesanlarda
hipertiroidi nedenlerinin belirlenmesi ve bu yas grubunda hipertiroidinin ana nedeni
olan Graves hastalığının klinik seyir ve tedavi sonuçlarının değerlendirilmesidir.
Çalısma populasyonu Hacettepe Üniversitesi Pediatrik Endokrinoloji Bilim Dalı’nda
2000-2012 yılları arasında hipertiroidi tanısı alan 80 hastadan olustu. Hipertiroidi
tanısı artmıs serum serbest T3 ve/veya serbest T4 düzeyleri ile birlikte TSH
düzeyinde baskılanma ve hipertiroidi klinik bulgularının gösterilmesine dayandı.
Graves hastalığı tanısı hipertiroidinin klinik ve laboratuvar bulgularının varlığı ile
TSH reseptör antikorunun pozitif olması ya da oftalmopati varlığında tanımlandı.
Hashimoto tiroiditi tanısı hipertiroidi klinik semptom ve bulguları ile TSH reseptör
antikorlarının negatif olması ve artmıs tiroid otoantikorları ve/veya guatr,
ultrasonografide tiroid ekojenitesinde artıs varlığında konuldu. Relaps en az 18 ay
antitiroid ilaç tedavisi sonrası hipertiroidi semptom ve bulgularının yeniden ortaya
çıkması olarak tanımlandı. Basvuru semptomları, bulgular, tiroid hormonları ve
tiroid otoantikor düzeyleri, tedavi rejimleri, yan etkiler ve tedavi sonuçları ile ilgili
klinik ve laboratuvar bilgi hasta dosyalarından elde edildi. Hipertiroidi nedenleri 62
hastada Graves hastalığı, 13 hastada Hashimoto tiroiditi, 4 hastada ilaç veya sitokin
tedavisine bağlı, 1 hastada ise TSH reseptör aktivasyon mutasyonu idi. Graves
hastalığı olan 62 hastanın (45 kız ve 17 erkek) medikal kayıtları incelendi. Graves
hastalığı olan hastalar ortalama 11,59±3,65 yasında basvurdu, %62,9’u basvuruda
pubertal idi. Graves hastalığı pubertede kızlarda erkeklerden daha sık görüldü.
Kız/erkek oranı puberte öncesi 1,3/1 iken pubertede 4,6/1 idi (p=0,031). Graves
hastalığı olan 15 hastada (%24,2) ailede hipertiroidi öyküsü mevcuttu. Basvuruda,
Graves hastalığı olan tüm hastalara antitiroid ilaç tedavisi baslandı. Yirmi hasta
yalnız antitiroid ilaçlar ile tedavi edildi, bunların ortalama 31,86±19,21 ay tedavi
süresi sonrası 15’i ötiroid, 5’i hipotiroid idi. Yirmidört hastada (%60) ortalama
36,39±12,62 ay antitiroid ilaç tedavisi sonrası ilaç kesildiğinde veya dozu
azaltıldığında relaps görüldü. Đzlemde 19 hastaya RAI tedavisi verildi. Birinci RAI
dozu 150 μCi/gram tiroid dokusundan daha az olan 5 hastada iki doz RAI gerekti. Bu
nedenle RAI dozunun hipotiroidiyi sağlamak ve tiroid malignansisinden kaçınmak
için en az 150 μCi/gram tiroid dokusu olması gerektiğini öneriyoruz. Onbir hastada
cerrahi uygulandı. Cerrahi ya da radyoaktif iyot tedavisinin en sık nedenleri relaps
veya medikal tedavi ile remisyonun sağlanamaması, antitiroid ilaç yan etkisi veya
multinodüler guatr idi. Antitiroid ilaç yan etkileri Graves hastalığı olan 19 hastada
(%30,6) gözlendi, bunlar asağıdaki gibidir; transaminazlarda artıs hastaların
%12,9’unda, lökopeni %9,7’sinde, trombositopeni %3,2’sinde, artrit/artralji
%3,2’sinde, allerjik döküntü %1,6’sında. Antitiroid ilaç yan etkileri prepubertal
hastalarda pubertal hastalardan daha sık görüldü (%43,5’a karsı %23,1).
Transaminaz yükselmesi prepubertal hastaların 6’sında (%26,1) gözlenirken,
pubertal hastaların 2’sinde (%5,1) görüldü (p=0,018). Antitiroid ilaçlar 10 yasından
daha genç hastalarda birinci tedavi seçeneği olarak düsünülmektedir, ancak
transaminaz düzeyleri bu yas grubunda yakın olarak izlenmelidir. Graves hastalığı
olan prepubertal hastaların vücut kitle indeksi SDS’si pubertal hastalardan anlamlı
sekilde daha düsüktü (p=0,037). Graves hastalığı olan 2 hastanın tiroid papiller
karsinoması olduğu bulundu, her ikisinin de multiple tiroid nodülleri vardı. Đnce iğne
aspirasyon sitolojisi birisinde süpheli, diğer hastada benign iken tiroidektomi her
ikisinde de tiroid karsinomunu açığa çıkardı. Cerrahi; medikal tedavi basarısızlığı
durumunda TSH reseptör antikorları yüksek, tiroid nodülleri olan ve tiroid bezi
büyük hastalarda tercih edilmelidir. Medikal tedavi süresi Hashimoto tiroiditinde
hipertiroidinin geçici dönemini yanısıtır sekilde anlamlı olarak daha kısa idi
(p=0,003). Serbest T3, serbest T4 Graves hastalığında Hashimoto tiroiditinden
anlamlı olarak daha yüksek, TSH anlamlı sekilde daha düsük idi (p<0,001, p=0,002,
p=0,038). Graves hastalığı ağır hipertiroidisi olan hastalarda ve uzun süre antitiroid
ilaç gereksinimi varlığında düsünülmelidir. | tr_TR |
dc.subtype | medicineThesis | |