dc.description.abstract | Familial Mediterranean fever (FMF) is an
autosomal recessive disorder characterized by recurrent attacks of fever and
serositis, common in populations of Turkish, Armenian, Arab and Sephardic
Jewish origin. The disease is associated with a number of mutations of the
MEFV gene, which codes for a protein named “pyrin”. To date 246 variants
responsible for the disease were identified in the MEFV gene, one such a
variant is E148Q in exon 2 of the gene. The role of E148Q pyrin gene variant
in the development of FMF remains inconclusive. Some authors believe it
causes the disease, whereas others favor the concept of a noncausative role.
The aim of this study performing MEFV gene sequence analysis in order to
detect an associated novel mutation/variant; determining the frequency of
E148Q allele in healthy society, and ultimately, clarifying the controversy
about whether defected E148Q allele causes polymorphism or a mutation
resulting in illness. After informed consents were obtained from patients with
previously detected homozygous E148Q allele with strip assay and the FMF
clinical forms were filled in for those, DNA sequence analysis was performed
from peripheral blood samples in order to determine whether there are
associated novel or known mutations in other MEFV gene exons or not.
E148Q allele frequencies of the parents and that of control group consisting
of 100 healthy individuals were determined. 44% (n:8) of the patients were
males and 56% (n:10) of the patients were females. Age at the onset of
disease was 5±3.7 (median 5) years, age at diagnosis was 8.1±3.4 (median
7) years, and the period between onset and diagnosis was 2.7±2.7 (median
1.5) years. Age at onset was ≤ 5 years at 64.3% (n:9) of the patients,
diagnosis age was >6 years at 61.1% (n:11) of patients. Presenting
manifestations were abdominal pain (78.5%), fever (71.4%), arthralgia
(57.1%), pleuritis (28.5%) and myalgia (7.1%). With colchicine treatment,
vii
significant decrement in annual number of attacks, duration of attacks and
disease activation scores were observed (p<0.05). Full remission in 78.5%
(n:11) of patients and partial remission in 21.5% (n:3) were achieved, there
were no patients unresponsive to treatment. There were no difference in
terms of achievement of full or partial remission, possessing low or moderate
disease activation score, living without attack or with >20 attacks/year
between groups carrying associated variants (detected as R314R, P369S,
R408Q, E474E, Q476Q, D510D, P588P) and those with no associated
variants. In control group consisting of 100 healthy individuals, the frequency
of E148Q allele was found to be 6.5%. The high frequency of E148Q allele in
healthy population and asymptomatic clinic of E148Q homozygous parents
do not falsify the hypothesis that E148Q variant is related with disease,
considered the symptomatic clinic of 78% of patients homozygous for
E148Q, presence of response to colchicine treatment and detection of no
associated variant in DNA sequence analysis at those patients. | tr_TR |
dc.description.ozet | AAA (Ailevi Akdeniz Ateşi),
tekrarlayan ateş ve serozit ataklarıyla karakterize, özellikle Türk, Ermeni,
Arap ve Sefardik Yahudi populasyonunda sık görülen bir hastalıktır. Hastalık
“pyrin” proteinini kodlayan MEFV genindeki mutasyonlarla ilişkilidir.
Günümüze kadar MEFV geninde bu hastalıktan sorumlu 246 variyant
tanımlanmıştır ki bunlardan birisi de ekzon 2’deki E148Q’dur. AAA
gelişiminde E148Q varyantının rolü belirsizdir. Bazı yazarlar hastalıktan
sorumlu olduğunu düşünürken, bazıları da hastalığa neden olmadığını
bildirmişlerdir. Bu çalışmanın amacı MEFV gen dizi analizi ile yeni
mutasyon/variyant saptamak, sağlıklı toplumda E148Q allel sıklığını
belirlemek ve sonuçta E148Q allelinin hastalık nedeni mutasyon mu veya
polimorfizm mi olduğu konusundaki çelişkiye açıklık getirmektir. Daha önce
strip assay ile E148Q homozigotluğu saptanan hastalardan onam formu
alındıktan ve de AAA klinik formu doldurulduktan sonra MEFV geni diğer
ekzonlarında yeni veya bilinen mutasyon olup olmadığını belirlemek amacıyla
kan alınarak DNA dizi analizi yapıldı. Hastaların anne ve babaları ile 100
sağlıklı kontrol bireyde de E148Q allel sıklığına bakıldı. Hastalarımızın %44’ü
(n:8) erkek, %56’sı (n:10) kız olup, ilk şikayet başlangıç yaşı 5±3,7 (ortanca
değer 5) yıl, tanı yaşı 8,1±3,4 (ortanca değer 7) yıl, ilk şikayet başlangıcı-tanı
yaşı arasındaki süre 2,7±2,7 (ortanca değer 1,5) yıl bulundu. Hastalarımızın
%64,3’ünde (n:9) ilk şikayet başlama yaşı ≤5 yaş, %61,1’inde (n:11) tanı yaşı
>6 yaş saptandı. Hastalarımızda klinik bulgu olarak sıklık sırasına göre karın
ağrısı (%78,5), ateş (%71,4), artralji (%57,1), göğüs ağrısı (%28,5), miyalji
(%7,1) gözlendi. Kolşisin tedavisi ile hastaların yıllık atak sayısı, atak süresi
ve Hastalık Aktivasyon Skoru (HAS) değerlerinde anlamlı azalma saptandı
(p<0,05). Hastalarımızın %78,5’unda (n:11) tam remisyon, %21,5’unda (n:3)
kısmi remisyona ulaşıldı, tedaviye yanıtsız hasta yoktu. Hastalarımızda saptanan varyantlar (R314R, P369S, R408Q, E474E, Q476Q, D510D,
P588P) açısından tam remisyon/ kısmi remisyona girme, HAS orta /düşük
saptama ve AAA atağı olmama/ >20 atak/yıl olma arasında fark saptanmadı.
100 sağlıklı kontrol grupta E148Q allel sıklığı %6,5 olarak saptandı. E148Q
varyantının sağlıklı populasyonda yüksek oranda bulunması ve E148Q
homozigot ebeveynlerin asemptomatik olmasına rağmen bu varyantı taşıyan
hastalarımızın %78’inin semptomatik olması, kolşisin tedavisine yanıt
vermesi ve sekans dizi analizinde bu klinikten sorumlu olabilecek yeni bir
varyant bulunamaması E148Q varyantının hastalıkla ilişkili olabileceği
hipotezi dışlanamamıştır. | tr_TR |