dc.contributor.advisor | Süslü, Ahmet Emre | |
dc.contributor.author | Mutlu, Hasan | |
dc.date.accessioned | 2019-06-17T08:39:31Z | |
dc.date.issued | 2019-05 | |
dc.date.submitted | 2019-05 | |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11655/7529 | |
dc.description.abstract | Mutlu, H. Evaluation of coblator assisted tongue base resection surgery results with polysomnography and magnetic resonance imaging in patients with obstructive sleep apnea. Hacettepe University School of Medicine, Department of Otolaryngology, Thesis, Ankara, 2019. Due to the low cost, low complication and morbidity, tongue base resection with coblator has been used frequently in the treatment of OSA in recent years. The aim of our study is investigate the relation of polysomnography (PSG) parameters with volumetric changes which is obtained by surgery. In our study, 24 patients in 18-65 age range are included. Patients which are diagnosed as moderate or severe OSA and tongue base grade 2-3-4 according to Cormack-Lehane classification and more than %50 obstruction in the tongue base with Müller maneuver are included. Magnetic resonance imaging (MRI) has done in all patients, in preoperative and postoperative 3-6.month period. Preoperative and postoperative tongue base and retroglossal airway volumes were measured using three-dimensional applications program on GE PACS study station. Preoperative mean apnea-hypopnea index (AHI) is 42.2±22.5, postoperative mean AHI is 29.9±17.7 and statistical significance is found between this values (p<0.001). We measured the preoperative mean tongue base volume 49.2±7.4 cm3, postoperative 37.5±8.3 cm3 (p<0.001); also we found mean retroglossal airway volume preoperative 11±3.3 cm3, postoperative 16.7±4.8 cm3 (p<0.001). No statistically significant correlation is detected between tongue base and retroglossal airway volumetric changes and evaluated PSG parameters as AHI, supine AHI, nonsupine AHI and oxygen desaturation index (ODI). Retroglossal airway volume has increased %96.5±97.9 in surgically successful group and %46.9±30.8 in unsuccessful group. Tongue base volume has decreased %33±11.2 in surgically successful group and %20.2±13.9 in unsuccessful group. Nevertheless statistically significant difference couldn’t found between successful and unsuccessful patient groups. As a result coblator asisted tongue base surgery achieve an objective decrease in tongue base and also objective increase in retroglossal airway volume. However the findings show that, there is no statistically significant relationship between alterations in AHI and tongue base and retroglossal airway volume changes. This result is attributed to multifactorial pathophysiology of OSA. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Tıp Fakültesi | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | Obstruktif uyku apnesi | tr_TR |
dc.subject | Polisomnografi | |
dc.subject | Manyetik rezonans görüntüleme | |
dc.title | Obstrüktif Uyku Apnesi Olan Hastalarda Koblatörle Dil Kökü Rezeksiyonu Cerrahisi Sonuçlarının Polisomnografi ve Manyetik Rezonans Görüntüleme İle Değerlendirilmesi | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/doctoralThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Mutlu, H. Obstrüktif uyku apnesi olan hastalarda koblatörle dil kökü rezeksiyonu cerrahisi sonuçlarının polisomnografi ve manyetik rezonans görüntüleme ile değerlendirilmesi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı, Uzmanlık Tezi, Ankara 2019. Koblatörle dil kökü rezeksiyonu, düşük maliyet, düşük komplikasyon ve morbidite sebebiyle, OUA tedavisinde son yıllarda oldukça sık uygulanmaktadır. Çalışmamızda cerrahi sonrasında elde edilen hacimsel değişiklikler ile polisomnografi (PSG) parametreleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmamıza orta ve şiddetli OUA tanısı alan, Cormack-Lehane sınıflamasına göre dil kökü evre 2-3-4 olan; Müller manevrası ile %50’den fazla obstrüksiyon tespit edilen, 18-65 yaş aralığında 24 hasta dahil edilmiştir. Hastalara preoperatif dönemde ve postoperatif 3-6. aylar arasında MRG yapılmıştır. Preoperatif ve postoperatif dil kökü ve retroglossal havayolu hacimleri GE PACS iş istasyonu üzerindeki üç boyutlu uygulamalar programı ile ölçülmüştür. Preoperatif apne-hipopne indeksi (AHİ) ortalaması 42.2±22.5, postoperatif AHİ ortalaması 29.9±17.7 olarak bulunmuş ve istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır (p<0.001). Dil kökü hacmi ortalaması preoperatif 49.2±7.4 cm3, postoperatif 37.5±8.3 cm3 ölçülürken (p<0.001); retroglossal havayolu hacmi ortalaması preoperatif 11±3.3 cm3, postoperatif 16.7±4.8 cm3 olarak tespit edilmiştir (p<0.001). Dil kökü ve retroglossal havayolu hacmindeki değişikliklerin, AHİ, supin AHİ, nonsupin AHİ ve oksijen desaturasyon indeksi(ODİ) başta olmak üzere değerlendirilen PSG parametreleri ile istatistiksel olarak anlamlı korelasyon göstermediği saptanmıştır. Retroglossal havayolu hacmi, cerrahi olarak başarılı grupta %96.5±97.9; başarısız grupta %46.9±30.8 artmıştır. Dil kökü hacmi, cerrahi olarak başarılı grupta %33±11.2, başarısız grupta %20.2±13.9 azalmıştır. Ancak başarılı ve başarısız hasta grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. Sonuç olarak koblatörle dil kökü rezeksiyonu, dil kökünde objektif küçülme, retroglossal havayolu hacminde de artış sağlamaktadır. Ancak ortaya konulan bulgular, dil kökü ve retroglossal havayolu hacim değişikliklerinin AHİ’deki değişim ile istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkilide olmadığını göstermektedir. Bu sonuç OUA patofizyolojisinin multifaktöriyel oluşuna bağlanmıştır. | tr_TR |
dc.contributor.department | Kulak Burun Boğaz | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2019-06-17T08:39:31Z | |
dc.subtype | medicineThesis | |