Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorHalil, Meltem Gülhan
dc.contributor.advisorÜnal, Serhat
dc.contributor.authorHoussein, Mehdi
dc.date.accessioned2019-03-08T13:20:13Z
dc.date.issued2018
dc.date.submitted2018-12-03
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/6121
dc.description.abstractThe epidemic caused by the human immunodeficiency virus (HIV) was first recognized in the USA in the early 1980s and shortly afterwards throughout the world. It affected younger populations with devastating effects. Before effective combination antiretroviral therapy (cART) became available in the 1990s, most patients with HIV infection had an inexorable down-hill course dominated by infections, tumors, wasting, and death. Now, in most instances, patients with HIV treated with cART live with their disease successfully. However as people living with HIV age, they face a variety of new challenges including possible accelerated aging and higher rates of co-morbidities such as cardiovascular disease. They also develop geriatric syndromes and frailty earlier than uninfected people. Thus patients with HIV on cART have far less life-threatening acute illnesses, but must confront issues related to the aging process and ‘inflammaging’. An estimated 3.6 million of the 35.6 million people (%10) worldwide living with HIV are over the age of 50 years, in the USA, 50% of 1.3 million HIV-positive patients are over 50 years old and it is estimated that this ratio will increase to 70% in 2030. The relationship between accelerated aging and HIV is still controversial, but datas have shown that the inflammatory process is continuing even in HIV-positive patients who have a negative viral load and high level of CD4 levels. As a result, the risk of cardiovascular, renal, oncologic, and osteoporotic diseases is increasing among these patients, especially over the age of 40. Therefore, there is a significant threat to the aging HIV population; for example frailty 'occurs at earlier age in HIV-positive individuals. Frailty is a geriatric syndrome characterized by diminished physical activity, decreased walking speed, weight loss, muscle loss and exhaution, all of which develop as a result of cumulative decline in many physiological systems throughout life. The aim of this study is to identify the prevalence of frailty in HIV infected Turkish patients and associated risk factors.tr_TR
dc.publisherTıp Fakültesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectHIVtr_TR
dc.subjectKırılganlık
dc.subjectSarkopeni
dc.subjectKomorbidite
dc.titleHıv ile Enfekte 40 Yaş Üstü Bireylerde Kırılganlığın Tanımlanması Ve İlişkili Risk Faktörlerinin Belirlenmesitr_TR
dc.title.alternativeFraılty And Related Risk Factors Among People Age 40 And Above Lıvıng Wıth Hıvtr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetHIV (Human Immunodeficiency Virus / İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü), ilk kez 1980 yıllarının başlarında ABD’de, daha sonra bütün dünya’da tanımlanmıştır. Başlangıçta hızla immün yıkım ve mortaliteyle ilişkili olan HIV enfeksiyonu günümüzde anti-retroviral tedaviyle (ART) uzun yıllar hastalıksız sağkalım mümkündür. Ancak HIV pozitif kişiler yaşlandıkça yeni sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Hızlanmış yaşlanma ve kardiovasküler olaylar HIV ile yaşlanan kişilerin karşılaştığı önemli sorunlardır. HIV pozitif kişiler, kendi yaşıtlarına göre geriatrik sendromlar ile daha erken tanışmaktadır. ART ile akut olayların görülme riski belirgin azalmış olsa da diğer tarafta ‘inflammaging’ ve yaşlanmanın hızlanmış sürecinin getirdiği sorunlar artmaktadır. Dünya çapında 34,5 milyon HIV pozitif hastanın %10’u 50 yaş üzerindedir. ABD de ise 1,3 milyon HIV pozitif hastanın %50 si 50 yaş üzerinde olup bu oranın 2030 yılında %70’e kadar yükseleceği tahmin edilmektedir. HIV’in yaşlanma sürecini hızlandırması halen tartışmalı bir konu olmakla birlikte HIV pozitif hastalarının viral yükleri negatif, CD4 düzeyleri yüksek olsa bile inflamasyonun devam ettiği kanıtlamıştır. Sonuçta kardiovasküler, renal, kognitif, onkolojik ve osteoporotik hastalıkların riski artmaktadır ve bunlar özellikle 40 yaş üstünde daha sık görülmektedir. Dolayısıyla yaşlanan HIV popülasyonu için önemli bir tehdit oluşmaktadır; bu durumun bir özeti olarak kullanılan ‘frailite’ / ‘kırılganlık’ terimi, HIV pozitif kişilerde daha erken yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Kırılganlık (Frailite) ömür boyu birçok fizyolojik sistemde kümülatif düşüşün sonucu gelişen azalmış fiziksel aktivite, yürüme hızının azalması, kilo kaybı, kas gücü kaybı ve tükenmişlik gibi bileşenlerle tanımlanan bir geriatrik sendromdur. Bu çalışmanın amacı HIV ile enfekte Türk hastalarda kırılganlık sıklığının ve kırılganlık ile ilişkili risk faktörlerinin tanımlanmasıdır.tr_TR
dc.contributor.departmentİç Hastalıklarıtr_TR
dc.embargo.terms2 yiltr_TR
dc.embargo.lift2021-03-09T13:20:13Z
dc.subtypemedicineThesis


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster