dc.contributor.advisor | Sönmez, Harun | |
dc.contributor.advisor | Ercanoğlu, Murat | |
dc.contributor.author | Baştuğ, Gizem | |
dc.date.accessioned | 2018-07-05T10:56:07Z | |
dc.date.available | 2018-07-05T10:56:07Z | |
dc.date.issued | 2018 | |
dc.date.submitted | 2018-06-08 | |
dc.identifier.uri | http://hdl.handle.net/11655/4585 | |
dc.description.abstract | Landslides occurring as a consequence of conurbation related to increasing
population are - in addition to geological, topographical and climatic conditions -
causing serious amounts of life and property loss worldwide. There are many
studies in literature which are aimed to reduce damage caused by landslides and
landslide inventory maps are centerpieces to aforementioned studies. Within this
thesis study, main goal is to perform comparative landslide susceptibility mapping
using logistic regression and frequency ratio methods to reduce landslide
occurrance and damage in Antalya's Adrasan and Olimpos regions, and assessing
performance of each method in context of our goal. To accomplish this purpose;
first, landslide inventory map is created based on field observations. Later, 11
parameters related to landslide occurrance in region (slope, aspect, curvature,
lithology, distance to roads, distance to the faults, sediment transport capacity
index, stream power index, wetness index, distance to stream, elevation) are
made use of to form a databse in CBT environment. Selected methods namely
logistic regression and frequency ratio are used to create landslide susceptibility
maps. ROC curve is used to assess performence of susceptibility maps created by
both methods; according to AUC value under the curve, the susceptibility map
acquired from FR method (0,846) performed slightly better than the susceptibility
map acquired from LR method (0,827). As a result, the susceptibility maps
acquired from any methods showed high performence and compatibility with the
field observations, therefore either one of them is determined to be practicable in
future studies. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Fen Bilimleri Enstitüsü | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | adrasan ve olimpos bölgesi | |
dc.subject | frekans oranı (fr) | |
dc.subject | lojistik regresyon (lr) | |
dc.subject | heyelan envanter | |
dc.subject | heyelan duyarlılık haritalaması | |
dc.title | Adrasan ve Olimpos (Antalya) Bölgelerinin Heyelan Duyarlılık Haritasının Hazırlanması | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/masterThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Jeolojik, topoğrafik ve iklimsel faktörlere ek olarak, nüfus artışına bağlı olarak
gelişen bilinçsiz kentleşme sonucunda oluşan heyelanlar, dünyada birçok ülkede
önemli can ve mal kaybına sebep olmaktadır. Literatürde, heyelan zararlarını
azaltmak için çok sayıda çalışma bulunmakta ve bu çalışmaların temelini de
heyelan envanter haritalamaları oluşturmaktadır. Bu tez çalışması kapsamında
Antalya ili, Adrasan ve Olimpos bölgesinde heyelan oluşumunu ve etkisini
azaltmak için, frekans oranı ve lojistik regresyon yöntemleri ile karşılaştırmalı
heyelan duyarlılık haritalama çalışması yapılarak, yöntemlerin performansının
değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda; ilk olarak, saha
gözlemleri ile heyelan envanter haritası üretilmiş, daha sonra, bölgede heyelan
oluşumunu etkilediği düşünülen 11 parametre (eğim, bakı, eğrisellik, litoloji, yollara
uzaklık, yapısal unsurlara uzaklık, sediman taşıma kapasite indeksi, akış gücü
indeksi, nemlilik indeksi, drenaj ağına uzaklık, yükseklik) dikkate alınarak, CBS
ortamında bir veri tabanı oluşturulmuştur. Analiz yöntemleri olarak belirlenen
lojistik regresyon ve frekans oranı ile heyelan duyarlılık haritaları üretilmiştir. Her
iki yöntem ile üretilen duyarlılık haritalarının performansının değerlendirilmesinde
ROC eğrisi çizilerek, eğri altında kalan AUC değerlerine göre FR yöntemi (0.846)
ile üretilen duyarlılık haritasının performansı, LR yöntemi (0.827) ile üretilen
duyarlılık haritasının performansından biraz daha iyi olduğu hesaplanmıştır. Sonuç
olarak, her iki yöntemle de oluşturulan duyarlılık haritalarının, yüksek performansa
sahip ve saha gözlemleri ile uyumlu olmasının, gelecekte yapılması planlanan
çalışmalar için kullanılabilir nitelikte olduğu belirlenmiştir. | tr_TR |
dc.contributor.department | Jeoloji Mühendisliği | tr_TR |