dc.description.abstract | Organized scientific practice exists in and is reproduced by its distinctive literary forms and strategies.
“Journal science” is the basic and research-oriented scientific practice to which specific literary forms,
namely journals and monographs whose audiences are primarily specialists, is connected. On the
other hand, there are other forms for the purpose of teaching or popularizing scientific knowledge,
mainly textbooks, having no direct connection with research-oriented practice. As professional selfpresentations
of disciplines, textbooks reflect the level of establishment and development of a
scientific field. While the self-presentations of an organized discipline, which has certain criteria for
evaluation and affiliation, benefit the power of the organization, textbooks in sociology, a discipline
in incoherence and adhocracy, are eventually characterized by individuality and inconsistency.
Moreover, the growing gap between research-oriented sociology and its presentations in textbooks
has created the conditions in which two different sociologies exist and research-oriented practice is
suppressed by the latter.
In the present research, a Basic Content Analysis of 30 introductory sociology textbooks published
from 1980 to 2015 is conducted, and detailed data, that is grouped in four different categories, is
examined via bibliometrics and inferential statistics. Using standardized effect sizes and a simple
meta-analytic comparison, we show that the problems with sociology textbooks aren’t related to some
national sociology profiles, but that the patterns are clearly general characteristics of “second
sociology”. The discipline’s lack of coherence and standards, which is responsible for the patterns in
the textbook sociology, is thus responsible for non-scientific images of the discipline and for
weakening its reputation, strengthening counter-scientific and culturalist movements in sociology. | tr_TR |
dc.description.ozet | Örgütlü bilimsel pratik, kendisine has yazın türleri ve stratejileri aracılığıyla var olur ve yeniden
üretilir. “Mecmua bilimi”, uzman takipçi kitlesine dönük bir literatürün doğrudan bağlantılı olduğu
birincil ve araştırmacı bilim pratiğidir. Diğer yandan araştırmacı pratikle dolaylı bir ilişkisi bulunan
ve alanın uzmanlarına yönelik olmayan eğitim ya da popülerleştirme amaçlı yazın türleri de vardır ve
bunların başında ders kitapları gelmektedir. Disiplinlerin özsunumları olarak ders kitapları bir
bilimsel alanın kurumsallaşma ve gelişmişlik düzeyini yansıtırlar. Uzlaşılmış değerlendirme ve kabul
kriterleri olan örgütlü disiplinlerin özsunumları bilimsel organizasyonların gücüyle beslenirken
bağdaşmaz ve adhokratik yapıdaki sosyolojinin ders kitapları da bireysel dizaynlar ve uzlaşmazlıklar
ile örülüdür. Üstelik sosyoloji ders kitaplarındaki bilim ve disiplin temsillerinin araştırmacı pratikten
kopukluğu bugün “iki farklı sosyolojiyi” ve disipliner imajın “ikinci sosyoloji” tarafından bastırıldığı
koşulları yaratmıştır.
Bu araştırmada yükseköğrenime yönelik 1980’den 2015’e yayınlanmış 30 sosyoloji ders kitabı
üzerinde Temel İçerik Analizi uygulanmış, dört farklı kategoride sınıflandırılan veriler bibliyometrik
teknikler ve çıkarımsal istatistikler vasıtasıyla analiz edilmiştir. Standart etki büyüklüğü ölçümleri ve
basit meta-analitik düzeyde bir karşılaştırma, ders kitaplarındaki sorunların belli ulusal sosyoloji
profillerine özgü olmadığını ve ikinci sosyolojinin karakteristikleri biçiminde genelleştirilebileceğini
ortaya koymuştur. Bu sorunların temel kaynağı olan uzlaşı ve standart eksikliği, bilimden uzak bir
sosyoloji imajının oluşmasında ve bilimsel saygınlığın zayıflamasında rol almakta, disiplin içinde
bilim-karşıtı ve kültüralist akımların yerleşeceği çatlakları beslemektedir. | tr_TR |