Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorYüce, Kunter
dc.contributor.authorUçkan, Hasan Hüseyin
dc.date.accessioned2017-09-08T10:29:04Z
dc.date.available2017-09-08T10:29:04Z
dc.date.issued2017
dc.date.submitted2017-06-29
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11655/3953
dc.description.abstractABSTRACT Aim: Ovarian cancer is the third most common gynecologic malignancy and the most common cause of death from gynecologic cancer in the world. The majority of ovarian malignancies (90%) originates from epithelial cells. Unfortunately, there is no effective screening test to ensure that diagnoses of this malignancy at an early stage. Patients diagnosed with ovarian malignancy usually have advanced disease. Primary treatment for ovarian cancer is surgical cytoreduction, but surgical treatment may not be always possible. Low performance status of the patient due to older age and advanced stage disease at the time of diagnosis sometimes may make complete surgical cytoreduction impossible. Patients that are not suitable for surgery due to the location and volume of the disease or medical comorbidities can be considered for neoadjuvant chemotheraphy (NACT). Studies in the literature are mostly on surgical and survival outcomes of patients that were treated with NACT. In our study, we evaluate the location of tumor spread after NACT. Material and Method: This study was carried out retrospectively on the records of the patients that were treated at Hacettepe University Department of Gynecology and Obstetrics, Gynecological Oncology Unit for epithelial ovarian cancer between 2009 and 2017. Patients that underwent a complete surgical cytoreduction after NACT and whose definitive pathological diagnosis was epithelial ovarian cancer were included in the study. A total of 36 patients with epithelial ovarian cancer who met these criteria were evaluated. Results: When compared with the control group, CA 125 levels were significantly higher at the time of diagnosis in the NACT group. After NACT, CA 125 levels were significantly lower than in the control group. At the time of diagnosis in the NACT group, the median value for CA 125 was found to be 1,387 U/ml. After NACT administration, the median value for CA 125 was found 33.5 U/ml. The median value for CA 125 in the control group was 301.5 U/ml at the time of diagnosis. The difference was statistically significant. (p˂0,001) xiii In the NACT group, ovarian involvement was 55.6% at the time of cytoreduction, whereas it was 92.5% in the control group. The difference was statistically significant. (p˂0,001) The rate of metastases to the omentum, peritoneum and retroperitoneal lymph nodes was similar between the two groups. Conclusion: These results show that chemotherapy reaches effective therapeutic dose where the blood supply is good. Therefore, the response to NACT in these areas was better. Large tumoral masses and the areas with poor blood supply will not be adequately treated with NACT. Identifying the factors that determine the efficacy of chemotherapy in future studies, would lead to a longer survival and a better quality of life for women with ovarian cancer.en
dc.description.tableofcontentsİÇİNDEKİLER Sayfa TEŞEKKÜR iii İÇİNDEKİLER iv SİMGELER VE KISALTMALAR vii TABLOLAR ix ÖZET x ABSTRACT xii 1.GİRİŞ ve AMAÇ 1 2. GENEL BİLGİLER 3 2.1 Over Kanseri Epidemiyolojisi 3 2.2 Over Kanseri Risk Faktörleri 3 2.2.1 Yaş 4 2.2.2 Erken Menarş Geç Menopoz 4 2.2.3 Nulliparite 4 2.2.4 İnfertilite 5 2.2.5 Endometriozis 5 2.2.6 Aile Öyküsü ve Genetik Faktörler 5 2.2.7 Talk Pudrası Kullanımı 6 2.3 Koruyucu Faktörler 6 2.3.1 Oral Kontraseptif Kullanımı 6 2.3.2 Multiparite 6 2.3.3 Salpingo-ooforektomi 6 2.3.4 Tüp Ligasyonu 7 2.3.5 Emzirme 7 v 2.4 Over Kanseri Patogenezi 7 2.4.1 Seröz Over Kanseri Patogenezi 8 2.4.2 Endometroid Over Kanseri Patogenezi 10 2.5 Over Kanserinde Klinik ve Tarama 10 2.6 Over Kanserinde Tanı 13 2.6.1 Fizik Muayene 13 2.6.2 Laboratuar Bulguları 13 2.6.3 Görüntüleme 14 2.6.4 Parasentez 14 2.7 Over Kanserinde Patoloji 15 2.7.1 Histolojik Tipleri 15 2.7.2 Yayılım 16 2.7.2.1 Tümör Yayılımı Ve İmmünoloji 16 2.8 Epitelyal Over Kanserinde Prognostik Faktörler 18 2.8.1 Patolojik Faktörler 18 2.8.2 Biyolojik Faktörler 18 2.8.3 Klinik Faktörler 18 2.9 Epitelyal Over Kanserinde Evreleme 19 2.10 Epitelyal Over Kanserinde Tedavi 21 2.10.1 Erken Evre Epitelyal Over Kanserinde Tedavi 22 2.10.2 İleri Evre Epitelyal Over Kanserinde Tedavi 23 3. GEREÇ VE YÖNTEM 27 3.1. Araştırma Popülasyonu, Araştırmaya Dahil Olma Ve Olmama Kriterleri 27 3.2. Kliniko-Patolojik Veriler 27 vi 3.3. İstatistiksel Analiz 28 4. BULGULAR 29 4.1 Demografik Bulgular 29 4.2 Patolojik Bulgular 29 5. TARTIŞMA 33 6. SONUÇ 38 7. KISITLILIKLAR 39 8.KAYNAKÇA 40 EKLER 47tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherTıp Fakültesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/restrictedAccesstr_TR
dc.subjectOver kanseritr_TR
dc.subjectEpitelyal over kanseritr_TR
dc.subjectNeoadjuvan kemoterapi
dc.titleEpitelyal Over Kanserinde Neoadjuvan Kemoterapinin Tümör Yayılımı Üzerine Etkisitr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetÖZET Amaç: Over kanseri jinekolojik maligniteler içinde en sık ölüme sebep olan hastalıktır. %90 gibi büyük bir kısmını epitelyal over kanserleri oluşturur. Buj maligniteye erken dönemde tanı koymamızı sağlayacak etkin bir tarama testi maalesef yoktur. Bu nedenle tanı konulan hastalar genellikle ileri evre hastalığa sahiptir. Primer tedavi şekli cerrahi sitoredüksiyon olan over kanserlerinde hastalığın ileri yaşlarda görülmesi nedeniyle hasta performansının düşük olabilmesi ve tanı anında çoğunlukla ileri evre hastalık bulunması nedenleriyle, tam bir cerrahi tedavi her zaman sağlanamamaktadır. Bu nedenle neoadjuvan kemoterapi (NACT) bazı hastalar için ilk tercih tedavi yöntemi olabilmektedir. Literatürdeki NACT ile ilgili çalışmalar sağ kalım ve kemoterapi sonrası cerrahide komplikasyonların durumuna yönelmiştir. Yaptığımız çalışmada ise NACT verilen hastalarda tümör yayılımı değerlendirilmiştir. Materyal ve Metod: Çalışma 2009 ve 2017 yılları arasında epitelyal over kanseri nedeniyle Hacettepe Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Jinekolojik Onkoloji Ünitesinde tedavi gören hastaların kayıtları retrospektif olarak taranarak yapılmıştır. Çalışmaya primer epitelyal over kanseri nedeniyle neoadjuvan kemoterapi verilen ve sonrasında cerrahi sitoredüksiyon yapılan, kesin patolojik tanısı epitelyal over kanseri olan hastalar dahil edilmiştir. Primer tanısı epitelyal over kanseri olmayan, NACT sonrası sitoredüksiyonda inkomplet cerrahi yapılan hastalar çalışma dışında bırakılmıştır. Belirtilen tarihler arasında yukarıdaki şartlara uyan toplam 36 adet epitelyal over kanserli hastanın kayıtları operasyon, patoloji ve laboratuar sonuçları değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışma sonucunda değerlendirilen, NACT verilerek sonrasında cerrahi sitoredüksiyon yapılan 36 hastanın verileri kontrol grubuyla karşılaştırıldığında CA 125 düzeylerinde kontrol grubuna göre anlamlı düşük değerler saptandı. NACT alan grupta tanı anında CA 125 ortanca değeri 1387 U/ml NACT sonrası 33,5 U/ml olarak saptandı. Primer sitoredüksiyon grubunda ise tanı anında CA 125 ortanca değeri 301,5 U/ml olarak saptandı. xi Tanı anında CA 125 değeri NACT alan grupta primer sitoredüksiton grubuna göre daha yüksek, NACT sonrası ise daha düşük saptandı. (p˂0,001) Ayrıca over tutulumu NACT alan grupta anlamlı olarak daha düşük bulundu. NACT alan grupta sitoredüksiyon sonucunda over tutulumu %55,6, primer sitoredüksiyon yapılan grupta ise %92,5 olarak saptandı. (p˂0,001) Periton, omentum ve retroperitoneal lenf nodu tutulumu ise iki grup arasında benzer bulundu. Sonuç: Elde ettiğimiz sonuçlar, verilen kemoterapinin etki ettiği alanları göstermektedir. NACT, kanlanmanın iyi olduğu alanlarda etkin doza ulaşabildiğinden bu alanlarda tedaviye yanıtın iyi olduğu düşünülmüştür. Ayrıca, kanlanması kötü olan alanlarla beraber büyük tümöral kitlelerin de NACT ile yeterince tedavi edilemediği düşünülmüştür. Gelecekte doğru planlanacak çalışmalarla kemoterapinin etkinliğini belirleyen faktörlerin ortaya konulması, over kanserli kadınların daha uzun ve kaliteli yaşam sürebilmesi için geliştirilecek tedavilere yol gösterici olacaktır.tr_TR
dc.contributor.departmentKadın Hastalıkları ve Doğumtr_TR
dc.contributor.authorID185443tr_TR
dc.subtypemedicineThesis


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster