dc.contributor.advisor | Küçükkaraca, Nilgün | |
dc.contributor.author | Orbay, İsmail | |
dc.date.accessioned | 2025-01-29T06:59:34Z | |
dc.date.issued | 2025 | |
dc.date.submitted | 2025-01-06 | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11655/36405 | |
dc.description.abstract | Sex work, often considered one of the oldest professions, is deeply connected to structural
inequalities and remains a contentious issue in human rights and societal debates. Despite ongoing
discussions, sex workers frequently face violations, mistreatment, and systemic oppression. This
study explores the work and life experiences of female sex workers and their interactions with
social services, framed within feminist and anti-oppressive social work, to advocate for their
rights.
This qualitative research involved in-depth interviews with 25 female sex workers. Data were
analyzed using MAXQDA and thematic analysis, with findings reported according to COREQ
criteria. The results are categorized into three sections: work experiences, life experiences, and
anti-oppressive feminist responses.
Findings reveal that many women are driven into sex work due to structural inequalities,
especially gender-based discrimination. Within the profession, they face precarious working
conditions, dehumanization, and violence, compounded by stigma and systemic barriers that
make exiting sex work challenging. Often, even those who try to leave are forced to return. In
their personal lives, sex workers face limited social support and significant societal pressures
stemming from gender norms and the stigma of their work. Many experiences internal conflicts,
particularly around the perception of their income as “dirty.” Additionally, most sex workers are
unaware of available social services, typically accessing them only during extreme poverty or
child protection cases. However, participants expressed strong needs for policies related to
childcare, economic aid, safety, and sexual and reproductive health.
The study recommends adopting liberatory social work approaches to transform oppressive
structures. Empowering practices and the active participation of sex workers in designing and
implementing services are crucial to addressing their needs and ensuring equitable empowerment. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Sosyal Bilimler Enstitüsü | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | Baskı karşıtı sosyal hizmet | tr_TR |
dc.subject | Feminist sosyal hizmet | tr_TR |
dc.subject | Seks işçiliği | tr_TR |
dc.subject | Sosyal hizmetlere erişim | tr_TR |
dc.subject | Toplumsal cinsiyet | tr_TR |
dc.title | Seks İşçisi Kadın Olmak: Baskı Karşıtı Feminist Sosyal Hizmet Açısından Bir Değerlendirme | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/doctoralThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | İnsanlık tarihi kadar eski olduğu iddia edilen seks işçiliği, yapısal eşitsizliklerin bir yansıması olarak
insan hakları bağlamında ve toplumsal düzeyde tartışmalı bir alandır. Bu tartışmalar sürerken seks
işçileri, her geçen gün insan hakları ihlallerine ve kötü muamelelere maruz bırakılmaktadır. Bu
araştırmanın amacı, seks işçisi kadınların çalışma ve yaşam deneyimlerini, ve sosyal hizmetlerle olan
ilişkilenme biçimlerini feminist ve baskı karşıtı sosyal hizmet çerçevesinde derinlemesine anlamaktır.
Bu anlama çabası seks işçilerinin insan haklarının korunması ve hayata geçirilmesi açısından
önemlidir. Nitel araştırma deseninde tasarlanan araştırma kapsamında 25 seks işçisi kadınla
derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiş, veriler MAXQDA Nitel Veri Analiz Programı
aracılığıyla tematik analiz protokolüne göre analiz edilmiş ve COREQ kriterlerine dayanarak
raporlanmıştır. Bulgular, çalışma ve yaşam deneyimleri ile seks işçileri için baskı karşıtı feminist bir
yanıt şeklinde üç bölümden oluşmaktadır.
Çalışma yaşam deneyimlerinde seks işçisi kadınların toplumsal cinsiyet ayrımcılığına maruz
bırakıldıktan sonra yapısal eşitsizliklerin etkisiyle seks işçiliğine yöneldikleri, bu alanda çalışırken
düzensiz çalışma koşullarına tabi oldukları, pek çok unsur tarafından insandışılaştırıldıklarına,
damgalandıklarına, ayrımcılığa, baskıya ve şiddete maruz bırakıldıklarına ulaşılmıştır. Bulgular, aynı
zamanda damgalanma ve yapısal eşitsizliklerin yeniden üretilmesiyle seks işçiliğini bırakmanın zor
olduğunu, bıraktıklarındaysa geri dönmek zorunda kaldıklarını göstermektedir. Yaşam deneyimleri
incelendiğinde, çevrelerinden sosyal destek alamadıkları, toplumsal cinsiyetin ve seks işçiliğinin
yarattığı baskı altında günlük yaşamlarını sürdürdükleri, kazandıkları paranın “kirli” olduğuna dair
düşüncelerinin içsel çatışmalara neden olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu deneyimlerle birlikte seks işçisi
kadınların sosyal hizmetler hakkında bilgi sahibi olmadıkları, çocuklarının koruma altına alınması
veya yoksulluk sebebiyle sosyal hizmetlerle tanıştıkları ve mevcut hizmetlerden yeterince
faydalanamadıkları öğrenilmiştir. Ayrıca seks işçisi kadınların çocuk bakımı, ekonomik destek,
güvenlik, cinsel sağlık ve üreme sağlığı politikalarının geliştirilmesine ilişkin taleplerine ulaşılmıştır.
Sosyal hizmetin, özgürleştirici bir yaklaşımla seks işçileri üzerinde baskı oluşturan yapıları
dönüştürmesi ve seks işçilerini özgürleştiren koruyucu ve önleyici uygulamaları hayata geçirmesi
önerilmektedir. Bu hizmetlerin geliştirilmesi ve uygulanmasında seks işçilerinin aktif katılımının
sağlanması, eşitlikçi bir güçlenmenin ön koşuludur. | tr_TR |
dc.contributor.department | Sosyal Hizmet | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2025-01-29T06:59:34Z | |
dc.funding | Yok | tr_TR |