Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorBalcı, Cafer
dc.contributor.advisorOkyar Baş, Arzu
dc.contributor.authorAltun Şimşek, Merve
dc.date.accessioned2024-12-05T11:27:59Z
dc.date.issued2024
dc.date.submitted2024-10-09
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11655/36259
dc.description.abstractDue to the limited availability of cadaveric organ procurement in our country, living kidney donors are generally preferred. The computed tomography (CT) examinations performed on donor candidates include not only renal anatomy but also muscle and fat tissues. This study evaluates the relationships between the measurements from the donors' CT scans and adverse outcomes such as glomerular filtration rate (GFR) hypertension (HT), diabetes (DM), albuminuria and sarcopenia during follow-up. The CT scans measured total muscle areas from T10 to L5, psoas major muscle areas from L3-L4 and visceral (VAT) and subcutaneous (SAT) fat tissue areas from L3-L4. A total of 107 donors, including 67 women, with a mean age of 55 ± 9.7 years and a median follow-up duration of 5.4 years were included in the study. It was found that 18 (16.8%) donors had a GFR below 60 and 17 donors (15.9%) had albuminuria. Thirty-two donors (29.9%) were classified as having chronic kidney disease (CKD) based on GFR <60 or albuminuria. Sarcopenia was found in 24 donors during the evaluation. Regression analyses indicated that independent of age, the increase in the muscle area/Body Mass Index (SMA/BMI) indices calculated from T12, L1, L4, L5, and L4 psoas major muscle areas reduced the risk of sarcopenia. CKD was associated with visceral (VAT) and total fat tissue measurements from L3 and L4, independent of age and sex. The greatest risk increase was noted in VAT/BMI indices, where a unit increase in VAT/BMI raised the likelihood of developing CKD by 1.3 times at L3 and 1.4 times at L4 (p=0.016 and p=0.015). When examining the relationships with adverse outcomes, VAT, SAT, and total fat tissue measurements from L3 and L4 levels were associated with the presence of adverse outcomes, independent of donor age and sex. Visceral fat at the L3-L4 levels in donors is linked to CKD and adverse outcomes BMI is inadequate for assessing body composition, highlighting the need for further investigation into the role of CT-measured visceral fat in determining donor risks.tr_TR
dc.publisherTıp Fakültesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectböbrek donörütr_TR
dc.subjecttomografitr_TR
dc.subjectsarkopenitr_TR
dc.subjectkronik böbrektr_TR
dc.subjectobezitetr_TR
dc.titleRenal Donörlerin Vertebral Kas Ölçümlerinin Değerlendirilmesi ve Donörlerde Takipte Gelişen Sarkopeni ve Diğer Komplikasyonların İlişkisitr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/bachelorThesistr_TR
dc.description.ozetÜlkemizde kadavra organ temini yetersizliği nedeniyle genellikle canlı böbrek donörleri tercih edilmektedir. Donör adaylarına uygulanan bilgisayarlı tomografi (BT) incelemeleri, böbrekler dışında kas ve yağ dokularını da içermektedir. Çalışmamızda donörlerin BT’lerinden elde edilen kas ve yağ doku ölçümlerinin, takipte glomerüler filtrasyon hızı (GFH) hipertansiyon (HT), diyabet (DM) ve albüminüri gibi olumsuz sonlanım noktaları ve sarkopeni ile ilişkilerini değerlendirmek amaçlanmıştır. BT’ler retrospektif olarak incelenerek T10'dan L5'e kadar total kas alanları ile L3-L4 seviyelerinden psoas major kas alanları, ayrıca L3-L4 seviyelerinden visseral (VAT) ve subkutan (SAT) yağ doku alanları ölçüldü. Çalışmaya, 2013-2022 yılları arasında donör olan, 67'si kadın, yaş ortalaması 55 ± 9,7 ve medyan takip süresi 5,4 yıl olan toplam 107 donör dahil edildi. 18 (%16,8) donörün GFH’sinin 60’ın altında olduğu, 17 donörün (%15,9) albüminürisi olduğu görüldü. GFH<60 veya albüminürisi olan 32 (%29,9) donör KBH kabul edildi. Güncel değerlendirmede 24 donörde sarkopeni saptandı. Lojistik regresyon analizlerinde yaştan bağımsız olarak iskelet kas alanı/VKİ (SMA/VKİ) ile hesaplanan kas indekslerinden T12, L1, L4, L5 ve L4 psoas major seviyelerindeki yüksekliğin takipte sarkopeni gelişim riskini azalttığı görüldü. Yağ doku ölçümlerinde ise KBH yaş ve cinsiyetten bağımsız olarak L3 ve L4 seviyelerinde VAT ve total yağ doku ölçümlerinde yükseklik ile ilişkiliydi. En belirgin risk artışının VAT/VKİ ile hesaplanan indekslerde olduğu, VAT/VKİ'de bir birimlik artışın, KBH gelişimini L3 seviyesinde 1,3 kat; L4 seviyesinde ise 1,4 kat artırdığı görüldü (p=0,016 ve p=0,015). Olumsuz sonlanım ile ilişkilerine bakıldığında, donör yaşı ve cinsiyetinden bağımsız olarak L3 ve L4 seviyelerinde VAT, SAT ve total yağ doku ölçümleri olumsuz sonlanım varlığıyla ilişkiliydi. Böbrek donörlerinde L3-L4 seviyesindeki visseral yağlanma, KBH ve olumsuz sonlanımlarla ilişkilidir. VKİ vücut kompozisyonunu değerlendirmede yetersiz kalmakta olup, BT ile ölçülen visseral yağlanmanın donör risklerini belirlemedeki rolünü inceleyen gelecek çalışmalara ihtiyaç vardır.tr_TR
dc.contributor.departmentİç Hastalıklarıtr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2024-12-05T11:27:59Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster