Show simple item record

dc.contributor.advisorÇÖTELİ, Doç. Dr. Cem
dc.contributor.authorAYGÜN, Dr. Sevda
dc.date.accessioned2024-08-01T13:25:24Z
dc.date.issued2024
dc.date.submitted2024-03-05
dc.identifier.citationAYGUN S., Senkop Şikayeti İle Başvuran Hastalarda Yapılan Kardiyonöromodulasyon İşleminin Kısa Ve Uzun Dönem Sonuçlarının Değerlendirilmesi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Tezi. Ankara, 2024.tr_TR
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11655/35422
dc.description.abstractAYGUN S., Evaluation of Short-Term and Long-Term Results of Cardioneuromodulation Procedure in Patients Presenting with Syncope, Hacettepe University Faculty of Medicine, Thesis in Cardiology, Ankara, 2024. Vasovagal syncope commonly affects young individuals. In recent years, the endocardial ablation of cardiac parasympathetic ganglion plexi, termed "cardioneuromodulation (CNM)," has emerged as a novel therapeutic approach. This study aims to evaluate the efficacy and safety of CNM in patients presenting with syncope. Fifty-seven patients who presented with syncope to the Hacettepe University Cardiology Clinic and underwent KNM between October 2019 and August 2023 were included. All patients had a positive cardioinhibitory tilt table test. Pre- and post-procedural rhythm Holter recordings were examined. Intracardiac electrogram (EGM) measurements and standard electrophysiological study parameters during and after the procedure were analyzed to determine the endpoints and efficacy of KNM. Symptoms and complications were assessed for three times during 1 year follow-up (0-4 months, 5-8 months, and 9-12 months). The mean number of syncopal episodes was 2.68±1.58 before the procedure and 0.28±0.56 at the one-year follow-up (Z=-6.359, p<0.001). During follow-up, 14 patients (24.5%) experienced a syncope episode. Syncope was reported by 2 patients (3.5%) at the first follow-up, 7 patients (12.3%) at the second follow-up, and 10 patients (17.5%) at the third follow-up. The post-procedural P-P interval reduction percentage and heart rate increase percentage values were significantly higher in the non-recurrent group compared to the group with recurrence (p<0.05). Subgroup analyses were conducted by dividing the patient population into three groups: those with recurrence, those without recurrence and any complaints, and those without recurrence but with palpitations. Specifically, the percentage reduction in P-P intervals was 21.9%, 23.2%, and 26.5% (F=4.086; p=0.022) and the percentage increase in heart rate was 23.9%, 32.1%, and 38.8% (F=3.971; p=0.025) in the recurrence, non-recurrence and complaint, and non-recurrence with palpitations groups, respectively. Procedural data indicated that the number of ablation lesions (F=7.125; p=0.002), average impedance drop (F=4.184; p=0.020), lesion area (χ2=11.028; p=0.004), and RF duration (F=3.343; p=0.043) were significantly higher in the non-recurrence but palpitations group compared to the other two groups. The study results indicate that KNM substantially reduces the number of syncopal episodes at one-year follow-up. Based on our findings, targeting a P-P interval increase percentage between 23% and 26.5% and a heart rate increase percentage between 32.2% and 38.8% may provide a safe zone to prevent both syncope recurrence and palpitations. However, large-scale, prospective, randomized studies are needed to identify all factors affecting procedural success and syncope recurrence, establish a standard ablation endpoint for adequate vagal denervation, and incorporate these findings into routine clinical practice. Keywords: Syncope, Recurrence, Cardioneuromodulationtr_TR
dc.publisherTıp Fakültesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectSenkop, Rekürrens, Kardiyonöromodulasyontr_TR
dc.subject.lcshKardiyovasküler sistemtr_TR
dc.titleSenkop Şikayeti ile Başvuran Hastalarda Yapılan Kardiyonöromodulasyon İşleminin Kısa ve Uzun Dönem Sonuçlarının Değerlendirilmesitr_TR
dc.title.alternativeEvaluation of Short-Term and Long-Term Results of Cardioneuromodulation Procedure in Patients Presenting with Syncopetr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetAYGUN S., Senkop Şikayeti ile Başvuran Hastalarda Yapılan Kardiyonöromodulasyon İşleminin Kısa ve Uzun Dönem Sonuçlarının Değerlendirilmesi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Tezi. Ankara, 2024. Vazovagal senkop, genellikle gençlerde ve çocuklarda görülmektedir. Son yıllarda, kardiyak parasempatik ganglion pleksuslarının endokardiyal ablasyonu, "kardiyonöromodulasyon (KNM)" yeni bir tedavi yöntemi olarak değerlendirilmektedir. Çalışmamızda, senkop ile başvuran hastalarda KNM işleminin etkinliğini ve güvenilirliğini değerlendirmek amaçlandı. Çalışmaya Hacettepe Üniversitesi Erişkin Kardiyoloji Kliniği’ne senkop ile başvuran ve Ekim 2019-Ağustos 2023 tarihleri arasında KNM işlemi yapılan 57 hasta dahil edildi. Tüm hastaların kardiyoinhibitör tip tilt testi pozitifliği mevcuttu. Hastaların işlem öncesi ve sonrasındaki ritim holter kayıtları incelendi. KNM işleminin sonlanım noktalarının ve etkinliğinin belirlenebilmesi amacıyla hastaların işlem sırasındaki ve sonrasındaki intrakardiyak elektrogram (EGM) ölçümleri ve standart elektrofizyolojik çalışma parametreleri incelendi. KNM sonrası 0-4, 5-8, 9-12 aylar arasında yapılan üç kontrolde semptom ve komplikasyon varlığı değerlendirildi. İşlem öncesi senkop sayısı 2,68±1,58 iken işlem sonrasında 1 yıllık kontrolde 0,28±0,56 olduğu saptandı (Z=-6,359, p<0,001). İşlem sonrası 1 yıllık takiplerde toplam 14 (%24,5) hastada senkop epizodu gelişti. Hastaların 2’si (%3,5) ilk kontrolde, 7’si (%12,3) ikinci kontrolde ve 10’u (%17,5) üçüncü kontrolde senkop bildirdi. Alt grup analizleri, hasta popülasyonu rekürrens gelişen, rekürrens gelişmeyen ve rekürrens olmayıp çarpıntı olan üç ayrı gruba ayrılarak yapıldı. Rekürrens gelişmeyen grubun işlem sonrasındaki P-P intervali azalış yüzde değerleri, kalp hızı değerleri, senkop tekrarlayanlara göre anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu belirlenmiştir (p<0,05). Sırasıyla rekürrens olan, rekürrens olmayan ve senkop rekürrensi olmayan ancak çarpıntı gelişen hastalarda P-P intervallerinde azalış yüzde değerleri %21,9 %23,2 ve %26,5 (F=4,086; p=0,022) ve kalp hızı artış yüzde değerleri %23,9, %32,1 ve %38,8 idi (F=3,971; p=0,025). Prosedürel veriler incelendiğinde, senkop rekürrensi olmayan ancak çarpıntı gelişen grupta, lezyon sayısı (F=7,125; p=0,002), ortalama emdepans düşüşü (F=4,184; p=0,020), lezyon alanı (χ2=11,028; p=0,004), RF süresi (F=3,343; p=0,043) diğer iki gruba kıyasla istatistiki anlamlı olarak daha yüksek saptandı. Çalışma sonuçları, KNM işleminin 1 yıllık takiplerde senkop sayısını belirgin olarak azalttığını göstermektedir. Çalışmamızın çıktıları göz önüne alındığında ablasyon sonlanım noktası olarak P-P intervali artış yüzde değişimi için %23-%26,5 arasında kalınması, kalp hızı artışı yüzde değişimi için %32,2-%38,8 aralığı hedeflenmesi hem senkop rekürrensi olmaması ve hem çarpıntı gelişmemesi için güvenli bir zon olabilir. Ancak KNM işlem başarısı ile senkop rekürrensini etkileyen tüm parametrelerisaptamak ve yeterli vagal denervasyonu sağlamak üzere standart bir ablasyon sonlanım noktası oluşturmak için, büyük ölçekli, prospektif, randomize çalışmalar gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Senkop, Rekürrens, Kardiyonöromodülasyontr_TR
dc.contributor.departmentKardiyolojitr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2024-08-01T13:25:24Z
dc.fundingYoktr_TR
dc.subtypemedicineThesistr_TR


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record