Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorAkçören, Zuhal
dc.contributor.authorTutar, Nuran
dc.date.accessioned2024-08-01T13:16:02Z
dc.date.issued2024
dc.date.submitted2024-02-12
dc.identifier.citationTutar, N. (2024). Perinatal otopsilerde santral sinir sistemi malformasyonları, Hacettepe Üniversitesi, Ankara.tr_TR
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11655/35407
dc.description.abstractIntroduction: Central nervous system malformations (CNS) constitute a significant portion of congenital anomalies, and these malformations may be accompanied by many non-CNS congenital anomalies that affect prognosis. Central nervous system malformations are important causes of mortality and morbidity in fetal, neonatal and later childhood periods. Objectives: In our study, we examined the spectrum of CNS malformations in perinatal autopsies. We aimed to evaluate the risk factors that may be associated with CNS malformations, other accompanying system malformations, and the probabilty of recognition of CNS malformations by prenatal ultrasonography. Methods: Perinatal autopsies performed between January 2013 and December 2022 were examined retrospectively. Other accompanying system malformations, karyotype analysis, maternal obstetric history, maternal age, consanguineous marriage status, and prenatal ultrasonography findings were noted. The correlation between prenatal ultrasonography and autopsy findings was evaluated. Results: The incidence of CNS malformation was 19.1%. The most common CNS anomalies were corpus callosum agenesis (47.4%), neural tube defects (33.1%) and ventriculomegaly/ventricular dilatation (31.8%). Ventriculomegaly (OR: 21.3) and DWC (OR: 7.43) were detected as risk factors for multiple CNS malformations. The incidence of other organ anomalies in CNS malformations was 42%. The most commonly associated organ malformations were musculoskeletal system (19.5%), respiratory system (16.2%) and cardiovascular system (13.6%). The incidence of chromosomal anomalies associated with CNS malformations was 20.4%, and the majority of cases with chromosomal anomalies (65%) had multiple malformations. ACC was detected as a risk factor for chromosome anomaly (OR: 3.13). The average maternal age was 29.3 in the entire group and higher in cases with chromosomal abnormalities, at 31.2 (p=0.08). The rate of bad obstetric history was 42.7% and the rate of consanguineous marriage was 53.5%. Ultrasonography and autopsy findings were fully compatible in 30.3% of the cases. When minor false positives and negatives that would not cause any change in the final diagnosis or pregnancy management were included, accuracy of US was 80%. It was 89% between 11-14+6 weeks, thus the malformations that occured in the earlier weeks of pregnancy could be identified more accurately by ultrasonography. False negativity in prenatal ultrasonography was most frequently seen in ACC with 37 cases and ventricular dilatation/ventriculomegaly with 15 cases. Conclusion: When VM or DWC detected in prenatal US, it is important to perform further imaging in term of multiple CNS malformations. Karyotype analysis should be performed in terms of chromosomal anomaly when ACC detected prenatal US screening. The rate of accurate results of prenatal ultrasonography for gyral disorders, midline anomalies, posterior fossa and cerebellum anomalies, and anomalies occurring in late pregnancy is relatively low, and additional information needs to be obtained with advanced imaging methods.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherTıp Fakültesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectSantral sini sistemi malformasyonutr_TR
dc.subjectçoklu malformasyontr_TR
dc.subjectkromozom anomalisitr_TR
dc.subjectprenatal ultrasonografitr_TR
dc.subject.lcshPediatritr_TR
dc.titlePERİNATAL OTOPSİLERDE SANTRAL SİNİR SİSTEMİ MALFORMASYONLARItr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/bachelorThesistr_TR
dc.description.ozetGiriş: Santral sinir sistemi malformasyonları (SSS), konjenital anomalilerin önemli bir bölümünü oluşturur ve bu malformasyonlara prognozu etkileyen pek çok SSS dışı konjenital anomali eşlik edebilir. Santral sinir sistemi malformasyonları fetal, yenidoğan ve ileri çocukluk döneminde mortalite ve morbiditenin önemli sebeplerindendir. Amaç: Çalışmamızda perinatal otopsilerdeki SSS malformasyonlarının spektrumunu; SSS malformasyonlarıyla ilişkili olabilecek risk faktörlerini, eşlik eden diğer sistem malformasyonlarını ve SSS malformasyonlarının prenatal ultrasonografiyle tanınabilirliğini değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Ocak 2013 - Aralık 2022 arasında yapılan perinatal otopsiler retrospektif olarak incelendi. SSS malformasyonu saptanan vakalarda eşlik eden diğer sistem malformasyonları, karyotip analizi, maternal obstetrik öykü, anne yaşı, akraba evliliği durumu, prenatal ultrasonografi bulguları not edildi. Prenatal ultrasonografi ile otopsi bulguları arasındaki korelasyon değerlendirildi. Bulgular: SSS malformasyonu insidansı %19,1 saptandı. En sık korpus kallozum agenezisi (%47,4), nöral tüp defektleri (%33,1) ve ventrikülomegali/ventriküler dilatasyon (%31,8) görüldü. Ventrikülomegali (OR:21,3) ve DWK (OR:7,43) çoklu SSS malformasyonu için risk faktörü saptandı. Santral sinir sistemi malformasyonlarında, diğer organ anomalilerinin görülme sıklığı %42 saptandı. En sık kas ve iskelet sistemi (%19,5), solunum sistemi (%16,2) ve kardiyovasküler sistem (%13,6) malformasyonlarının eşlik ettiği görüldü. Santral sinir sistemi malformasyonlarında kromozomal anomali görülme sıklığı %20,4 saptandı, kromozom anomalisi bulunan vakaların çoğunluğu (%65) çoklu malformasyona sahipti. Kromozom anomalisi için KKA bir risk faktörü saptandı (OR: 3,13). Ortalama anne yaşı tüm grupta 29,3, kromozom anomalisi olan vakalardaysa 31,2 ile daha yüksek bulundu (p=0,08). Kötü obstetrik öykü oranı %42,7, akraba evliliği oranı %53,5 saptandı. Vakaların %30,3’ünün ultrasonografi ve otopsi bulgularının tam uyumlu olduğu, son tanıda ya da gebelik yönetiminde değişikliğe sebep olmayacak minör yanlış pozitif ve negatiflikler dahil edildiğinde ultrasonografinin %80 oranında doğru sonuç verdiği saptandı. Bu oran 11-14+6 haftalar arası %89 olup, erken gebelik haftalarında malformasyonların ultrasonografiyle daha doğru tanımlandığı gözlendi. Prenatal ultrasonografide yanlış negatifliğin en sık 37 vaka ile korpus kallozu agenezisi, 15 vakayla ventriküler dilatasyon/ventrikülomegalide görüldüğü saptandı. Sonuç: Prenatal US’de ventrikülomegali ve DWK saptandığında çoklu SSS malformasyonu açısından; KKA saptandığında kromozom anomalisi açısından detaylı görüntüleme yapılması ve karyotip analizi yapılması önermlidir. Prenatal ultrasonografinin giral bozukluklar, orta hat anomalileri, posterior fossa ve serebellum anomalileri, geç gebelik döneminde oluşan anomaliler için doğru sonuç verme oranı görece düşük olup, ileri görüntüleme yöntemleri ile ek bilgi edilmesi gerekmektedir.tr_TR
dc.contributor.departmentÇocuk Sağlığı ve Hastalıklarıtr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2024-08-01T13:16:02Z
dc.fundingYoktr_TR
dc.subtypemedicineThesistr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster