Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorErkazancı Durmuş, Hilal
dc.contributor.authorAksoy, Fatma
dc.date.accessioned2024-07-16T07:22:40Z
dc.date.issued2024-06
dc.date.submitted2024-06-06
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11655/35294
dc.description.abstractThis thesis examines the English and French translations of Turkish literature, viewing the world translation system as a transnational cultural system, following Johan Heilbron (1999, 2010). It aims to explore how the Turkish identity is (re)framed in the mass media, considering Türkiye’s historical background and its socio-political dynamics with Europe. Using Niklas Luhmann’s Social Systems Theory (1990, 2012, 2013), particularly his concepts of communication, autopoiesis, systemic differentiation, and observation, the study analyzes translations in their broader socio-political context. It also employs social narrative theory by Margaret Somers and Gloria Gibson (1993, 1994) to understand media discourse from 1999-2008. The thesis focuses on the discourse surrounding two bestselling novels by prominent Turkish writers: Snow by Orhan Pamuk and The Bastard of Istanbul by Elif Şafak. It analyzes the narrative strategies in press articles and the paratextual elements of translations in the British and French subsystems of the European system, aiming to uncover how translation and media representations shape the portrayal of Turkish identity. The findings suggest that the ‘narrative of difference’ based on comparing Europeanness and Turkishness centers on the ‘bridge’ metaphor, indicating the hybridity of Turkish identity as both Eastern and European. The study emphasizes that the European perception of Türkiye and Europe’s self-referential reproduction (systemic autopoiesis, survival, and autonomy) are influenced by mass media representations of Türkiye. These representations, constructed through translational and paratextual data, highlight the differences between Europe and the Turkish Other. The thesis concludes that this narrative influences the global reception of Pamuk and Şafak. Pamuk is widely regarded as an internationally consecrated writer, often considered a classic, especially within the French subsystem, while Şafak’s status in the global literary landscape leans more towards popular literature, with relatively less recognition in the British and French subsystems.tr_TR
dc.language.isoentr_TR
dc.publisherSosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectTranslation sociology, world translation system, social systems, social narratives, the representation of Turkishness, mass media, European systemtr_TR
dc.subject.lcshA - Genel konulartr_TR
dc.titleTranslation and Politics of Identity: Türkiye in the Eyes of Europe (1999-2008)tr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetTürk edebiyatının İngilizce ve Fransızca çevirilerine odaklanan bu tez, Johan Heilbron’un (1999, 2010) tanımına dayanarak, dünya çeviri sistemini ulusötesi kültürel bir sistem olarak görmektedir. Bu bağlamda çalışma, Türkiye’nin tarihsel arka planı ve Avrupa ile ilişkisini şekillendiren sosyo-politik dinamikler ışığında, Avrupa sisteminin temel gözlemcilerinden olan medyanın Türk kimliğini nasıl (yeniden) çerçevelediğini araştırmayı amaçlamaktadır. Çeviri sosyolojisi çerçevesinde, Niklas Luhmann’ın (1990, 2012, 2013) Sosyal Sistemler Teorisi’ni (SST) ve özellikle iletişim, autopoiesis, sistemik farklılaşma ve gözlem kavramlarını kullanmaktadır. Ayrıca, Margaret Somers ve Gloria Gibson (1993, 1994) tarafından geliştirilen Sosyal Anlatı Teorisi’nin analitik araçları kullanılmaktadır. Bu çerçeve, belirli bir zaman diliminde (1999-2008), belirli medya söylemi türlerinde neyin nasıl iletildiğine ışık tutmaktadır. Çalışma, Türkiye’nin önde gelen iki yazarın çok satan iki romanı hakkındaki söyleme odaklanmaktadır: Orhan Pamuk’un Kar ve Elif Şafak’ın Baba ve Piç eserleri. Bu eserler üzerine geliştirilen yan metinler, Avrupa sistemi içerisindeki (İngiliz ve Fransız alt sistemleri) basın makalelerinde kullanılan anlatı stratejilerini ve çevirilerin metin dışı unsurlarını analiz edilerek, çeviri ve medya çerçevelemelerinin Türk kimliğinin temsilini nasıl şekillendirdiğini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Çalışma, Avrupa’nın Türk kimliği imgelerinin ve Avrupa’nın kendine atıfta bulunan yeniden üretiminin (sistemik autopoiesis, hayatta kalma ve özerklik) Türkiye’nin çok yönlü medya temsilleri tarafından sağlanan çevresel gözlemlerden etkilendiğini vurgulamaktadır. Bu temsiller, Avrupa ile Öteki olarak nitelendirilen Türkiye arasındaki farklılıkları vurgulayan çeviri ve yan metin verilerine dayalı olarak inşa edilmektedir. Bulgular, Avrupalılık ve Türklük karşılaştırmasına dayanan ‘farklılık anlatısının’, Türk kimliğinin (hem Doğulu hem Avrupalı) melezliğine işaret eden ‘köprü’ metaforuna odaklandığını göstermektedir. Ayrıca, bu baskın anlatının Pamuk ve Şafak’ın küresel alımlanmasında daha da kavramsallaştırıldığı sonucuna varmaktadır. Pamuk, uluslararası alanda kutsanmış bir yazar olarak tanımlanırken, özellikle Fransız alt sisteminde klasikleşmiş edebiyat kavramı çerçevesinde ele alınmaktadır. Şafak’ın küresel edebiyat sistemindeki statüsü ise daha çok popüler edebiyata doğru evrilirken, yazar İngiliz ve Fransız alt sistemlerinde nispeten daha az kutsanmıştır.tr_TR
dc.contributor.departmentMütercim-Tercümanlıktr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2024-07-16T07:22:40Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster