dc.contributor.advisor | Tuncay, Tarık | |
dc.contributor.author | İşçi, Hikmet Cansın | |
dc.date.accessioned | 2024-07-09T11:30:34Z | |
dc.date.issued | 2024 | |
dc.date.submitted | 2024-06-12 | |
dc.identifier.citation | İŞÇİ, Hikmet Cansın. Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddetle Mücadele: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Örneğinde Sorunlar ve Çözümler, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2024. | tr_TR |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11655/35232 | |
dc.description.abstract | Violence against health workers is one of the important social problems of the 21st century with its multidimensional variables affecting the problem itself. With the complex dynamics of the phenomenon of violence and the sensitivity of health services, it has become a resistant issue that cannot be solved only with security measures. Although various steps have been taken in our country for the last fifteen years to solve the problem, it is unfortunately difficult to talk about a decrease in the frequency or severity of violent incidents.
With this research, the reasons why the problem of violence in healthcare shows a resistant to solution, the factors affecting the problem, the effects of violence and what needs to be done to solve the problem are questioned in the case of Ankara Bilkent City Hospital. In the study, the mixed research method is adopted. The quantitative phase of the research consists the analysis of the violent incidents against employees in the hospital between 2022 and 2023. In this context, 623 incidents of violence over 2 years and 752 employees who were victimized in these incidents were analyzed. Almost all of the incidents, 91% involved only verbal violence and one third of the incidents took place in emergency services. Violence was mostly directed against physicians; male healthcare workers were more frequently exposed to physical violence while female healthcare workers were more frequently exposed to verbal violence. In the qualitative phase of the study, semi-structured interviews were conducted with 22 healthcare workers who had been exposed to violence at work. The experiences and opinions of the employees regarding their experiences of violence were obtained; the causes and consequences of the problem of violence in health in our country and their thoughts and suggestions regarding the solution of the problem were questioned. From the interviews, it was understood that healthcare professionals address the problem of violence in health from a broad framework and do not evaluate it independently from the problems seen in the society. The most important consequence of violence in healthcare is the loss of qualified health workers and the decrease in the quality of health services provided. It has been observed that current practices and measures do not focus on the underlying issues, and that interventions made after the occurrence of violence do not reduce violence.
It has been observed that joint interventions of different institutions and organizations are needed to combat the problem, and that only security measures or increases in the prescribed criminal sanctions are not sufficient. The need for efforts to increase health literacy in the community and in-service trainings for employees on communication, stress management and de-escalation techniques came to the fore. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Sosyal Bilimler Enstitüsü | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | şiddet | tr_TR |
dc.subject | Sağlıkta şiddet | tr_TR |
dc.subject | Beyaz kod | tr_TR |
dc.subject | Sorunlar | tr_TR |
dc.subject | Çözümler | tr_TR |
dc.subject.lcsh | Sosyal patoloji. Sosyal refah. Kamu refahı. | tr_TR |
dc.title | Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddetle Mücadele: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Örneğinde Sorunlar ve Çözümler | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/masterThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, soruna etki eden çok boyutlu değişkenleri ile 21.yy’ın önemli toplumsal sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Şiddet olgusunun karmaşık dinamikleri ve sağlık hizmetlerinin hassasiyetinin bir araya gelmesi ile sadece güvenlik tedbirleri ile çözüme ulaştırılamayan dirençli bir yapı halini almıştır. Sorunun çözümüne ilişkin ülkemizde son on beş yıldır çeşitli adımlar atılmakla birlikte yaşanan şiddet olaylarının sıklığında ya da ciddiyetinde azalmadan bahsetmek maalesef güçtür.
Bu araştırma ile sağlıkta şiddet sorununun çözüme dirençli bir yapı göstermesindeki nedenler, soruna etki eden faktörler, şiddetin etkileri ve sorunun çözümüne ilişkin yapılması gerekenler, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi örneğinde sorgulanmaktadır. Çalışmada karma araştırma yöntemi benimsenmiş olup araştırmanın nicel aşamasını 2022 ve 2023 yıllarında hastane içerisinde çalışanlara yönelik gerçekleşen şiddet olaylarına dair kayıtların analizi oluşturmuştur. Bu bağlamda, 2 yıl boyunca gerçekleşen 623 şiddet vakası ve bu olaylarda mağdur olan 752 çalışan incelenmiştir. %91 ile olayların tamamına yakını sadece sözel şiddet içermiş olup olayların üçte biri acil servislerde gerçekleşmiştir. Şiddet en fazla hekimlere yönelmiş; fiziksel şiddete erkek sağlık çalışanları, sözel şiddete ise kadın sağlık çalışanları daha sık maruz kalmışlardır. Araştırmanın nitel aşamasında, şiddete maruz kalmış 22 sağlık çalışanı ile yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışanların maruz kaldıkları şiddet deneyimine ilişkin tecrübeleri ile görüşleri alınmış; ülkemizde görülen sağlıkta şiddet sorununun nedenleri, sonuçları ve sorunun çözümüne ilişkin düşünce ve önerileri sorgulanmıştır. Yapılan görüşmelerden sağlık çalışanlarının, sağlıkta şiddet sorununu geniş bir çerçeveden ele aldıkları, toplumda görülen sorunlardan bağımsız değerlendirmedikleri anlaşılmıştır. Sağlıkta şiddetin en önemli sonucu, kalifiye sağlık çalışanı iş gücünün kaybedilmesi ve sunulan sağlık hizmetinin kalitesinin düşmesi olarak öne çıkmıştır. Mevcut uygulama ve önlemlerin sorunun temelinde yatan değişkenlere odaklanmadığı, şiddet yaşandıktan sonra yapılan müdahalelerin ise şiddeti azaltmadığı görülmüştür.
Sorun ile mücadelede farklı kurum ve kuruluşların ortaklaşa müdahalelerine ihtiyaç duyulduğu, sadece güvenlik tedbirleri ya da ön görülen cezai yaptırımlardaki artırımların yeterli olmadığı görülmüştür. Toplumdaki sağlık okuryazarlığını artırıcı çalışmalar, çalışanlara yönelik ise iletişim, stres yönetimi ve gerilimi azaltma teknikleri konularında hizmet içi eğitimlere ihtiyaç öne çıkmıştır. | tr_TR |
dc.contributor.department | Sosyal Hizmet | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2024-07-09T11:30:34Z | |
dc.funding | Yok | tr_TR |