dc.contributor.advisor | Udum, Şebnem | |
dc.contributor.author | Temir, Bahar | |
dc.date.accessioned | 2024-06-25T08:19:29Z | |
dc.date.issued | 2024-06-06 | |
dc.date.submitted | 2024-04-19 | |
dc.identifier.citation | TEMİR, Bahar. Identity and Foreign Policy: The U.S. Perception of China, Master’s Thesis, Ankara, 2024. | tr_TR |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11655/35078 | |
dc.description.abstract | Social constructivism argues that in process of foreign policy making, as well as material factors and capabilities, ideational forces, and social structures such as identity and discourses constitute an important aspect and conceptualize material structures. Moreover, the identities of states, their subjective understandings, definitions of friends and foes are important. Therefore, based on the main research question of thesis “How has the United States constructed China as a direct threat to its hegemony after 2010 due to China’s economic and political rise?”, the main aim of this thesis is to find out the way in which the United States has perceived and constructed China as a direct threat due to China's rising global power in the post-2010 period. In this study, the Discourse-Historical Approach is applied to analysis of Secretary of State Hillary Clinton’s article issued in 2011 “America’s Pacific Century” which announced the essentials of the Asia Pivot policy initiated to balance China together with the first speech of Donald Trump after the COVID-19 pandemic at the United Nations General Assembly in 2020. On that regard, the identity of China in 2011 and 2020 is analyzed with the Discourse-Historical Approach arguing that the changing balance of power affects the United States construction of China identity as threat. In this context, this thesis argues that the United States constructs Chinese identity as a direct threat in accordance with China’s growing economic and political strength with using the Chinese threat construction in order to justify and legitimize its foreign policy choices.
Keywords
Identity, Social Constructivism, Discourse-Historical Approach (DHA), American exceptionalism, U.S. foreign policy | tr_TR |
dc.language.iso | en | tr_TR |
dc.publisher | Sosyal Bilimler Enstitüsü | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | Identity | tr_TR |
dc.subject | Social Constructivism | tr_TR |
dc.subject | Discourse-Historical Approach (DHA) | tr_TR |
dc.subject | American exceptionalism | tr_TR |
dc.subject | U.S. Foreign Policy | tr_TR |
dc.subject.lcsh | Amerika Birleşik Devletleri tarihi | tr_TR |
dc.title | Identity and Foreign Policy: The U.S. Perception of China | tr_TR |
dc.title.alternative | Kimlik ve Dış Politika: Amerika Birleşik Devletleri'nin Çin Algısı | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/masterThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | Sosyal İnşacı yaklaşım, devletlerin dış politika oluşturma süreçlerinde maddi güç ve kapasiteler kadar kimlik, söylem gibi sosyal yapıların da önemli rol oynadığı ve bu sosyal yapıların maddi yapıları anlamlandırarak kavramsallaştırdığını savunur. Ayrıca, ülkelerin kimlikleri, dost-düşman gibi tanımlamaları ve kavramsallaştırmaları da oldukça önemlidir. Tezin ortaya koyduğu temel araştırma sorusu olan “Amerika Birleşik Devletleri, Çin'in ekonomik ve siyasi yükselişi nedeniyle 2010'dan sonra Çin'i kendi hegemonyasına doğrudan bir tehdit olarak nasıl inşa etti?" sorusundan hareketle, bu çalışmanın temel savı 2010 sonrası dönemde Amerikan hakimiyetine meydan okuyacak kadar yükselen Çin’in artan küresel gücüne karşılık olarak Amerika Birleşik Devletleri’nin Çin’i tehdit olarak algılaması ve Çin kimliğini bu tehdit kavramı ile inşa etmiş olmasıdır. Bu çalışmada Çin’i dengelemek amacıyla oluşturulan Asya’ya Dönüş dış politikasının duyurulduğu Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından 2011’de yayımlanan “Amerika’nın Pasifik Yüzyılı” makalesi ve Başkan Trump tarafından COVID-19 pandemisinden hemen sonra yapılan ilk konuşma olan 2020 yılındaki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki konuşması incelenerek Söylem-Tarihsel Yaklaşım metodu uygulanmıştır. Bu bağlamda, Söylem-Tarihsel Yaklaşım ile 2011 ve 2020 dönemlerindeki Çin kimliği incelenmiştir ve değişen güç dengelerinin Amerika’nın Çin kimliğini inşasına ve tehdit algısına etki ettiği belirtilmiştir. Bu bağlamda tez, Amerika Birleşik Devletleri’nin Çin kimliğini artan ekonomik ve politik gücü doğrultusunda bir tehdit olarak inşa ettiğini ve bu tehdit kimliğini dış politika tercihlerini gerekçelendirmek ve meşrulaştırmak için kullandığını savunmaktadır.
Anahtar Kelimeler
Kimlik, İnşacılık, Söylem-Tarihsel Yaklaşım, Amerikan istisnacılığı, Amerikan Dış Politikası | tr_TR |
dc.contributor.department | Uluslararası İlişkiler | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2024-06-25T08:19:29Z | |
dc.funding | Yok | tr_TR |