dc.contributor.advisor | Ünal, Emre | |
dc.contributor.author | Abdurrahimli, Necmeddin | |
dc.date.accessioned | 2024-02-14T06:27:40Z | |
dc.date.issued | 2023 | |
dc.date.submitted | 2023-10-17 | |
dc.identifier.citation | T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ RADYOLOJİ ANABİLİM DALI
15 MM’DEN KÜÇÜK AKCİĞER NODÜLLERİNDE PERKÜTAN TRANSTORASİK BİYOPSİ SONUÇLARI
Dr. Necmeddin Abdurrahimli
UZMANLIK TEZİ Olarak Hazırlanmıştır
TEZ DANIŞMANI Doç. Dr. Emre Ünal
ANKARA
2023 | tr_TR |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11655/34630 | |
dc.description.abstract | ABSTRACT
Abdurrahimli. N, Percutaneous Transthoracic Biopsy Results in Pulmonary Nodules Smaller than 15 mm, Hacettepe University, Faculty of Medicine, Department of Radiology, Thesis In Radiology, Ankara, 2023. Objective: To evaluate the safety and efficacy of percutaneous transthoracic lung biopsy (PTB) in nodules smaller than 15 mm. Introduction: Computed tomography (CT) guided lung biopsy plays a significant role in the diagnosis of lung lesions. Pneumothorax, hemorrhage, and rarely air embolism may occur following the procedure. Factors such as small nodule size, central localization, proximity to major bronchi or vascular structures, and underlying parenchymal diseases may increase the risk of complications. There is limited literature regarding the efficacy of PTB in small-sized lung lesions.
Materials and Methods: Adult patients who underwent CT guided PTB at Hacettepe University Nonvascular Interventional Radiology unit between January 2005 and June 2020 were included in the study. Demographic data, underlying lung diseases, nodule size, localization, needle distance from the lesion to the pleura, postprocedural complications, and histopathological diagnoses were retrospectively reviewed. Factors potentially related to complications were investigated individually.
Results: The study included a total of 97 patients (56 % male) with a mean age of 63±9,9 years. The mean long axis of biopsied nodules was 12±2,3 mm. Nodules were 1-9 mm in size in 15% (n=15) of cases, 10-12 mm in 41% (n=40), and 13-15 mm in 44% (n=42). Diagnostic accuracy rate was 95%. In 5 of the patients (5%) specific diagnosis could not be achieved. Inadequate sampling rate was higher in patients with a needle distance from the lesion to the pleura of less than 3 cm compared to other groups (3-4.9 cm and 5 cm or more) (p=0,026). Most complications (84%) were clinically insignificant hemorrhages (51 patients) and pneumothoraxes that did not require drainage (14 patients). Two patients required drainage catheter placement following pneumothorax. Grade 2 or higher hemorrhage was observed in 19 patients (20%). None of the patients with hemorrhage required further intervention. Two patients with hemoptysis showed spontaneous resolution on the same day with the procedure. There were no cases of parenchymal hemorrhage or hemoptysis that prolonged the hospital stay. Sixty-one patients (63%) were treated as an outpatient basis. Thirty six of the patients (37%) were managed as an inpatient. Among these 36 patients, two required delayed discharge on the 3rd and 5th days due to pneumothorax requiring drainage. The remaining 34 patients were discharged the day after biopsy. The frequency of parenchymal hemorrhage was significantly higher in the setting of increased needle distance from the lesion to the pleura (p=0,008). Similarly, the risk of hemorrhage was higher in nodules adjacent to nearest pulmonary fissure (<1 cm) (p=0,019).
Conclusion: In this study, it has been demonstrated that PTB is an effective and safe method for lung nodules smaller than 15 mm. As a conclusion of our study, we recommend choosing the parenchymal access which enables higher manipulation capability of the needle to ensure accurate histopathological diagnosis. The shortest distance to nodule may result in an unsuccessful procedure.
Keywords: Lung, nodule, CT, percutaneous transthoracic biopsy. | tr_TR |
dc.language.iso | tur | tr_TR |
dc.publisher | Tıp Fakültesi | tr_TR |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | tr_TR |
dc.subject | Akciğer | tr_TR |
dc.subject | nodül | tr_TR |
dc.subject | BT | tr_TR |
dc.subject | perkütan transtorasik biyopsi | tr_TR |
dc.subject.lcsh | Radyoloji. Tanısal görüntüleme | tr_TR |
dc.title | 15 MM’DEN KÜÇÜK AKCİĞER NODÜLLERİNDE PERKÜTAN TRANSTORASİK BİYOPSİ SONUÇLARI | tr_TR |
dc.type | info:eu-repo/semantics/masterThesis | tr_TR |
dc.description.ozet | ÖZET
Abdurrahimli. N, 15 mm’den küçük akciğer nodüllerinde perkütan transtorasik biyopsi sonuçları, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, Uzmanlık Tezi, Ankara, 2023.
Amaç: Bu çalışmada, uzun aksı 15 mm’den küçük akciğer nodüllerinde, perkütan transtorasik akciğer biyopsi işleminin etkinliğinin ve güvenirliliğinin araştırılması amaçlanmıştır.
Giriş: Bilgisayarlı tomografi (BT) eşliğinde perkütan transtorasik akciğer biyopsi (PTB), akciğer lezyonlarının tanısında önemli yere sahiptir. İşlem sonrası düşük sıklıkla da olsa pnömotoraks, kanama veya nadiren hava embolisi gibi komplikasyonlar görülebilir. Akciğerdeki lezyonun küçük boyutlu oluşu, santral yerleşimli olması, ana bronş veya vasküler yapılara yakın olması ve altta yata parankim hastalıkları, komplikasyon riskini arttıran esas etkenlerdir. Literatürde küçük boyutlu akciğer lezyonlarında PTB sonuçlarını bildiren yeterli sayıda yazı bulunmamaktadır.
Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Ocak 2005 ve Haziran 2020 tarihleri arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nonvasküler Girişimsel Radyoloji ünitesinde BT eşliğinde PTB yapılan erişkin hastalar dahil edilmiştir. Hastalara ait demografik veriler, altta yatan akciğer hastalığı, lezyon boyutu, yerleşimi, lezyondan plevraya kadar iğne mesafesi, işlem sonrası komplikasyonlar ve histopatolojik tanılar retrospektif olarak incelenmiştir. Komplikasyonlarla ilişkili olabilecek faktörler istatistiksel yöntemlerle araştırılmıştır.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen toplam 97 hastanın (%56 erkek) yaş ortalaması 63±9,9 yıl idi. Biyopsi yapılan nodüllerin ortalama uzun aksı 12±2,3 mm idi. Nodüllerin %15’i (n=15) 1-9 mm, %41’i (n=40) 10-12 mm, ve %44’ü (n=42) ise 1315 mm aralığında idi. Biyopsi yapılan hastalarda %94,8 oranında örnek tanısal değerlendirme için yeterli bulunmuştur. Toplam 5 (%5) hastada ise biyopsi ile tanı alınamamıştır. Lezyondan plevraya kadar iğne mesafesi 3 cm’den az olan hastalarda yetersiz örnekleme oranı, diğer gruplara (3-4,9 cm ve 5 cm üzeri) göre daha fazla görülmüştür (p=0,026). Komplikasyonların büyük çoğunluğu (%84) klinik önemi olmayan hemorajiler (51 hasta) ve tedavi gerektirmeyen pnömotorakslardı (14 hasta). 2 hastada pnömotoraks sonrası drenaj kateteri gerekmiştir. Grade 2 ve üzeri hemoraji 19 hastada (%19,6) görülmüştür. Hemoraji izlenen hastaların hiç birinde kan transfüzyonu veya kanama nedeni ile ek girişimsel müdahaleye gerek duyulmamıştır. Hemoptizi olan 2 hastada, ek müdahaleye gerek kalmadan spontan düzelme aynı gün içerisinde görülmüştür. Hastanede kalış süresinde uzamaya neden olan parankimal hemoraji ve hemoptizi olgusu izlenmemiştir. 61 hastaya (%63) işlem günübirlik yatış yapılarak yapılmış olup hastalar aynı gün taburcu edilmiştir. 36 hastaya ( %37) ise hastaneye yatışını takiben işlem yapılmıştır. Bu 36 hastanın 2’sinde drenaj gerektiren pnömotoraks olması nedeniyle yatışı takiben taburculuk 3. ve 5. günlerde olmuştur. Diğer 34 hastada ise taburculuk işlemi yatışı takiben ertesi gün olmuştur. Lezyonplevra iğne mesafesi arttıkça parankimal hemoraji görülme sıklığının istatiksel olarak anlamlı derecede arttığı görülmüştür (p=0,008). Benzer şekilde, lezyon ile en yakın pulmoner fissür arası mesafe <1 cm olan hastalarda hemoraji gelişimi diğer grupa göre daha yüksek görülmüştür ( p=0,019). Sonuç: Çalışmamızda 15 mm altındaki akciğer nodüllerinde, PTB’nin etkin, güvenilir ve yüksek tanısal doğruluğa sahip bir yöntem olduğu gösterilmiştir. Küçük boyutlu nodüllerde, özellikle plevraya yakın yerleşimin veya geçilen akciğer parankim mesafesinin az olmasının, iğne manüplasyonunu kısıtlaması sonucu, yetersiz örnekleme ile ilişkili olabileceği gösterilmiştir. Çalışmamızın bir sonucu olarak, hedeflenen nodüle ulaşmak için en kısa mesafenin değil, en uygun iğne manüplasyonu sağlayacak akciğer parankim trasesinin tercih edilmesini önermekteyiz.
Anahtar kelimeler: Akciğer, nodül, BT, perkütan transtorasik biyopsi. | tr_TR |
dc.contributor.department | Radyoloji | tr_TR |
dc.embargo.terms | Acik erisim | tr_TR |
dc.embargo.lift | 2024-02-14T06:27:40Z | |
dc.funding | Yok | tr_TR |
dc.subtype | medicineThesis | tr_TR |