Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorGüzel, Cemal
dc.contributor.authorAydın Çağlıyan, Ebru
dc.date.accessioned2024-02-09T07:40:49Z
dc.date.issued2024-02-04
dc.date.submitted2024-01-23
dc.identifier.citationAPAtr_TR
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11655/34583
dc.description.abstractThe aim of this study is to conduct an epistemological research on the use of mathematical methods in philosophy. Behind the glorification of mathematics in philosophy and philosophizing through the mathematical method are the thoughts about pure mathematics. In ancient Greece, the Pythagoreans turned mathematics into the discipline of "pure mathematics". Later, Plato was influenced by the approach of the Pythagoreans. According to him, mathematics is the most important tool for thinking correctly and reaching certain knowledge. In later periods, with the influence of the Pythagorean and Platonic traditions praising mathematics the idea that certain knowledge could be achieved in other fields became effective in the following subjects like philosophy, theology, science and ethics. Descartes' project of mathesis universalis, and his attitude of mathematizing the method in order to reach certain knowledge, resulted in Spinoza writing most of his works using the geometric method in the 17th century. In ancient Greece, Aristotle criticized the mathematization of philosophy and he tried to determine mathematical certainty from a realistic perspective. In the 17th century, Francis Bacon also opposed the association of the pure side of mathematics with the divine, and the claims that God and other things can be known through mathematics.In the 18th century, Kant was one of the thinkers who determined that mathematical methods could not be used in philosophy and therefore mathematical certainty could not be expected from it. In this thesis, we will conduct an epistemological research on the origins and development of the understanding of mathematical method and the search for certainty, drawing attention to the following: The main purpose of sciences and philosophy are not to discuss methods and express every subject mathematically. Obtaining only mathematically certain "data" cannot be the main purpose of scientific or philosophical work. In research, the importance of knowing the truth with its reasons and principles should be remembered.tr_TR
dc.language.isoturtr_TR
dc.publisherSosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccesstr_TR
dc.subjectFelsefetr_TR
dc.subjectMatematiktr_TR
dc.subjectPythagorastr_TR
dc.subjectPlatontr_TR
dc.subjectAristotelestr_TR
dc.subjectKanttr_TR
dc.subjectKesinliktr_TR
dc.subject.lcshFelsefe (Genel)tr_TR
dc.titleFelsefede Matematik Yöntem Kullanımı Üzerine Epistemolojik Bir Araştırmatr_TR
dc.typeinfo:eu-repo/semantics/doctoralThesistr_TR
dc.description.ozetFelsefede matematiksel yöntem kullanımının ve kesinlik arayışının kökenleri ve gelişimini ele alan bu araştırma, matematiksel yöntem anlayışının Pythagorasçı-Platoncu geleneğin saf matematiğe olan yaklaşımlarının etkisiyle ortaya çıktığını tespit etmektedir. Felsefede matematik yöntem kullanımı epistemolojik bir temelde araştırıldığı zaman, onun köklerinin, matematiğin özellikle kadim dönemlerdeki astroteolojik inanışların etkisiyle kutsallaştırılmasına kadar dayandığı görülür. Antik Yunan’da saf matematik alanındaki teorik kanıtlamaların kesinliğinden etkilenen Pythagorasçılar matematiği “saf matematik” disiplini haline getirmişlerdir. Pythagorasçılardan etkilenen Platon’a göre, matematik doğru düşünmenin ve kesin bilgiye ulaşmanın en önemli aracıdır. Matematiği yücelten bu yaklaşımlar felsefenin matematikle ilişkilendirilmesine neden olmuştur. Matematiksel kesinlikteki bilgiye ulaşma arzusu sadece felsefe ve bilim alanlarıyla sınırlı değildir; teoloji ve ahlak alanlarında bile kesin bilgiye ulaşmak için matematiksel yöntemin kullanıldığı örneklerin mevcut olduğunu görmek mümkündür. Felsefenin ve teolojinin matematikle ilişkili olarak ele alınması, özellikle 12. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar pek çok düşünürün matematik olmadan bilim yapılamayacağı, kesin bilgiye ulaşılamayacağı fikrini savunmasına zemin hazırlamıştır. Bu ise 17. yüzyılda Descartes’ın mathesis universalis yani evrensel matematik bilimi projesiyle ve kesin bilgiye ulaşmak için matematiksel yöntemi sunmasıyla, Spinoza’nın çoğu eserini geometrik yöntemle yazmasıyla sonuçlanmıştır. Felsefenin matematikle ilişkilendirilmesi de ve ahlakın matematiksel olarak ele alınması da en nihayetinde filozofların kesin bilgiye ulaşma çabasının bir sonucudur ve saf matematiğin yüceltilmesinin de en önemli sebebidir. Felsefe tarihinde felsefeyi, teolojiyi ve bilimleri matematikle ilişkilendiren yaklaşımların aksine bütün konuların matematikle ilişkili olarak ele alınmasına karşı çıkan düşünürler de bulunur. Aristoteles matematik ve matematiksel kesinlik konusunu gerçekçi bir bakışla inceleyerek matematiğin diğer bilimler arasındaki yerini belirlemeye çalışmıştır. O, felsefeyi matematik haline getiren yaklaşımlara karşı çıkmıştır. Francis Bacon da matematiğin saf yanının tanrısal olanla ilişkilendirilip kutsallaştırılmasına, matematik aracılığıyla tanrının ve öteki şeylerin bilinebileceğinin düşünülmesine karşı çıkmıştır. Felsefede matematik yöntem kullanılamayacağını ve bundan dolayı da ondan matematiksel kesinlik beklenemeyeceğini tespit eden düşünürlerden birisi de 18. yüzyılda Kant’tır.tr_TR
dc.contributor.departmentFelsefetr_TR
dc.embargo.termsAcik erisimtr_TR
dc.embargo.lift2024-02-09T07:40:49Z
dc.fundingYoktr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster